Bir süre sonra gökdelenleri sevmeye başlarsınız

04:006/08/2017, Pazar
G: 17/09/2019, Salı
Yaşar Süngü

Az buçuk kitap okuyan gençler onu, “Fincanımda cola var” adlı kitabıyla hatırlar.Aslen Trabzonlu bir ailedir Öktenler fakat Sadettin hoca tam bir İstanbul beyefendisidir.İmam-Hatipler’in kurucusuCelal Ökten Hoca’nınoğludur.1942 İstanbul doğumlu. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu.Yüksek inşaat mühendisi olmasına rağmen şehir ve medeniyet, özellikle de İslâm medeniyeti konularındaki entelektüel birikimiyle tanınır.Çeşitli üniversitelerdeBilim Tarihi, Yapı Teknolojisi Tarihi, Kent Kültürü ve Kent

Az buçuk kitap okuyan gençler onu, “Fincanımda cola var” adlı kitabıyla hatırlar.

Aslen Trabzonlu bir ailedir Öktenler fakat Sadettin hoca tam bir İstanbul beyefendisidir.

İmam-Hatipler’in kurucusu
Celal Ökten Hoca’nın
oğludur.

1942 İstanbul doğumlu. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu.


Yüksek inşaat mühendisi olmasına rağmen şehir ve medeniyet, özellikle de İslâm medeniyeti konularındaki entelektüel birikimiyle tanınır.

Çeşitli üniversitelerde
Bilim Tarihi, Yapı Teknolojisi Tarihi, Kent Kültürü ve Kent Estetiği
dersleri vermiştir.

Prof. Dr. Sadettin Ökten Mimar Sinan Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesidir.

Kitaplarının sayısı 5 adettir.

Fincanımda Cola Var!

Örselenmiş Osmanlı’dan Medeniyet Umuduna

Yahya Kemal’in İstanbul’u ve Devamı

Yahya Kemal’in Rüzgarıyla Düşünceler ve Duyuşlar

Mesken ve Mesken Mimarimiz.

Not: Bu kitaplar okunsun!

***

Bir şehre gece vakti bakmak, insana profilden bakmak gibidir diyor Sadettin Ökten.

“İnsan ya bilinciyle tercih eder ya da başkasını taklit eder. Güçlü imkanlar güzel şehirler yaptırmaz,
görgü ve vizyon
güzel şehirler yaptırır” diyor.
“Şehirli kimdir?”
sorusunun karşılığı Ökten’e göre şehirle yaşayan ama şehri inşa eden, inşa edilmeyi talep eden ve kabullenen insandır.

Bu konuda “Yumuşak bir çizgiyle şehir inşa edilir. Hoyrat ve aksi üslupla şehir tahrif edilir. Bir insan hem nazik hem kaba olamaz. Ya naziktir ya da kabadır” der.

***

Ona göre şehir inşasının arka planında insanın güven arayışı yatar.

Ökten hocaya göre
“Güven olursa geçim de olur”.
Merhum bilge mimar
Turgut Cansever’in
“Bir şehri kurmak ahlakî ve hukukî bir problemdir” sözünü sık tekrarlar.
İstanbul’un
tarih içindeki dönüşümünü de şöyle sıralar:

“İstanbul, tarihinde iki dönüşüm geçirdi.

Birincisi
Grek
medeniyetinden
Roma
medeniyetine.
İkincisi
Roma
medeniyetinden
Osmanlı
medeniyetine.
Şimdi üçüncü dönüşümünü geçiriyor ve bu dönüşümün adı
Amerikan medeniyet
tasavvurudur.
Bu medeniyet iki değere dayanır:
Hız ve haz.”

Günümüz şehirciliği kendi medeniyetimizin çok uzağında gelişiyor.

Sadelik ve basitlik
, insanın da onun meydana getirdiğinin de ömrünü uzatır.
Ona göre
Yahya Kemal
’in şiiriyle
Van Gogh
resmi birbirine benzer.

Nasıl Yahya Kemal’in bir dizesi çok şey anlatıyorsa, Van Gogh’un bir fırça darbesi de çok şey anlatır.

***

Yıkılan
Berlin Duvarı’nın
parçalarının Amerika’da 10 dolara satıldığını söylerken
insanlığın dramını pazarlayan bir zihniyetin
ne kadar acımasız olduğuna dikkat çekerek insanoğlunu bu zihniyete karşı uyarır.
İki obje arasındaki uyumun önemini
su ve plastik şişe
örneği ile şöyle anlatır;

“Mesela şu an plastik bir şişenin içinde su var, içiyorum.

Su, hem tarihte hem dinde hem felsefede hem sanatta çağlar öncesinden kutsal sayılmıştır, öyledir.

Plastik ise II
. Dünya Savaşı
sonrasında Amerikan medeniyet tasavvurunun ortaya koyduğu basit, kolay, küçümseyici bir obje.

Şimdi biz sularımızı plastik şişelerde, bardaklarda içiyoruz.

Kendimize saygı göstermiyoruz.”

***

Kentsel dönüşümle
İstanbul’da ve Anadolu’nun
birçok şehirlerinde yükselen gökdelenlerden çok rahatsızdır.
Gökdelenlerin
bizim medeniyet tasavvurumuzla hiçbir ilgisi yoktur.
Bu yapıların birer ihtiyaçmış gibi görünmesi tamamen
tarih bilmezlik, medeniyet bilmezlik
ve
estetik
değerlerden
yoksunluktur.

Ve şu sözlerle çok ağır eleştirir;

“Amerika’da uzun süre yaşarsanız gökdelenleri sevmeye başlarsınız.

Bir gökdelen, kendi değerler sistemiyle birlikte gelir.

Önce bu değerler sistemini size sessizce fısıldar.

Siz zamanla alışır, sonra da benimsersiniz.

Bir vakit geçer ki artık
gökdelenleri sevmeye başlarsınız
.

Gökdelenlerden yararlandığınız için de isyan edemezsiniz.”

***

“Kırk yıl önce Üsküdar sahilinden görülen o nefis siluetle şu anki siluet arasında büyük fark var.

Eskiden çok daha fazla üzülüyorduk zamanla alıştık.

Unutmayın, insanın önce gözleri alışır, sonra gönlü”.

Ve soruyor; Peki
gökdelenleri yıkmalı mıyız?

Cevap; Eğer şehirlerimizde hakiki medeniyetimizle yaşamak istiyorsak, evet, derhâl yıkmalıyız.

Neden?

Çünkü
şehir bizim ahlakımızdır
”.
#Trabzon
#Türkiye
#Celal Ökten