Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun geleneksel Ankara basın iftarında söylediklerini basından görmüş olabilirsiniz. Karamollaoğlu tam da Katar meselesinin patladığı güne denk gelen iftarda, bu gelişmelere dair soğukkanlı yaklaşırken Cumhurbaşkanı’nın Şii-Sünni çatışmasının dışında kalan bir söylem geliştirmesini değerli bulduğunu ve Türkiye’nin bütün bu krizlerde doğru yerde durursa önemli bir rol üstenebileceğini vurguladı.
Genel bir Ortadoğu değerlendirmesi yaparken Siyonizm’e atıf yapan Genel Başkan tam burada “Siz şimdi ‘Bunlar da yıllardır her meseleye böyle bakıyorlar’ diyorsunuzdur ama neyse ki İngiliz gazeteci Robert Fisk’in önemli bir makalesi var bizim görüşümüzü destekleyen. Yani sadece biz değiliz Ortadoğu’daki meseleler başta olmak üzere önemli konular konuşulurken Siyonizmi de gözardı etmeyen…” mealinde bir cümle kurdu gülerek.
Ben de en çok o makaleyi merak ettim ve iftardan sonra Karamollaoğlu da kısmen içeriğinden bahsettiği için internetten hemen buldum.
Robert Fisk, İngiliz Başbakan May’in Kasım ayında açıklanmasının 100. Yılı olacak olan Balfour Deklarasyonu ile İngiliz halkının gurur duymaları gerektiğini söylemesi üzerine yazmıştı.
1917’de dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Balfour’un resmi destek mektubuyla ünlenerek Balfour Deklarasyonu denilen gelişmenin neresiyle gurur duyacağız diye soruyor Fisk.
Sonu beş milyondan fazla mülteci Filistinli, toprakları işgal edilmiş ve edilmeye devam edilen Filistinliler, Gazze ve Batı Şeria’da yoksulluk altında özgürlükleri ellerinden alınmış Filistinliler için açtığımız bu yol, verdiğimiz destek için gurur değil en azından özür dilemek gerekir, demeye getiriyor tecrübeli gazeteci. Tabii ben kibarca yazıyorum, yoksa Fisk’in kaleminden kan damlıyor 2 Mart’ta yayınlanmış söz konusu makalede.
Düzenbaz, sahtekar, manyakça Müslüman karşıtı, yalan gibi kelimeler sık sık geçiyor Trump’ın da Boris Johnson’ın da payını aldığı yazıda.
Bütün bunların yanında Fisk makalesinde İrlandalı yazar David Cronin’in çıkmak üzere olan kitabına önemli atıflar yapıyor. Balfour’un Gölgesinde üst başlığıyla İsrail’in bir asırlık geçmişindeki İngiliz desteğine dair yazılmış kitapta Hayfa’nın temizliği sırasında Filistinlilere hiçbir koruma sağlanmaması bahsi de belgelerle ortaya konulmuş. Dönemin oradaki görevlilerinden Binbaşı Derek Cooper’ın bu nedenle kendi ülkesini affetmediği belirtilen kitap İngiltere’de muhafazakar, solcu… hangi ideolojiden olunursa olsun hiç fark etmediğini ve hepsinin kesintisiz İsrail yanında destek verdiğini de tarihsel örneklerle ortaya koyuyor.
Makale ve atıf yaptığı kitabın temel savunusu Balfour’un Filistin’de tam bir asırdır ve bugün de süren haksızlığın temelini atmış, Filistinlileri hiç gözetmemiş, başlarına gelecekleri umursamamış olması. Ve Başbakan May’in bunun yıldönümünü gururla kutlamaktan bahsetmesine isyan ediyorlar haklı olarak.
Ben de Temel Karamollaoğlu gibi mi yaptım?
Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt, İran vesaireden bahsedilecek bir zamanda tutup Balfour Deklarasyonu’na mı getirdim lafı?
Katar Dışişleri’nin Türk askerinin bölge güvenliği için geldiğini belirten açıklaması varken, Gazze’de Hamas’ın önde gelen isimlerinden İbrahim Hüseyin ebu el Neca’nın “kazaen” yaşanan patlama sonucu hayatını kaybetmesi, İran’daki çifte saldırı ve sonrasında Tahran’ın Suudi Arabistan’ı tehdidi… olmadı gece yarısı Kuzey Kore’nin çatapat atıyormuşçasına rahatlıkla yolladığı deneme füzeleri olabilirdi yazının bir parçası.
Olmadı…
Acaba neden?
Neden okuyucu?
Ayrıca yazısında bahsettiği David Cronin’in kitabı çıkmış, belki bir çeviren yayınevi olur.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.