Gittikleri ülkelerde, ne yapıyorlarmış?

04:008/11/2017, Çarşamba
G: 18/09/2019, Çarşamba
Tamer Korkmaz

John Perkins, bir CIA operasyonu olan “Barış Gönüllüleri” projesi kapsamında eşi Ann ile birlikte Ekvator’un başkenti Quito’ya ilk kez Eylül 1968’de gittiğinde yirmi üç yaşındaydı.Mister Perkins, “yağmur ormanlarının derinliklerindeki halk için kredi ve yatırım kooperatifleri kurmak” eşi ise “yerli kadınlara çocuk bakımı eğitimi vermek” gibi maskeli görevlerle oradaydılar…Quito’nun beş yıldızlı oteli InterContinental’e yerleştiler:John Perkins, oteli “Sefalet denizinin ortasındaki lüks bir ada”

John Perkins, bir CIA operasyonu olan “Barış Gönüllüleri” projesi kapsamında eşi Ann ile birlikte Ekvator’un başkenti Quito’ya ilk kez Eylül 1968’de gittiğinde yirmi üç yaşındaydı.

Mister Perkins, “yağmur ormanlarının derinliklerindeki halk için kredi ve yatırım kooperatifleri kurmak” eşi ise “yerli kadınlara çocuk bakımı eğitimi vermek” gibi maskeli görevlerle oradaydılar…

Quito’nun beş yıldızlı oteli InterContinental’e yerleştiler:

John Perkins, oteli “Sefalet denizinin ortasındaki lüks bir ada” olarak tanımlıyordu.


Ekvator’da Perkins çifti ile birlikte otuz “Barış Gönüllüsü” daha vardı…

Bu kadroya orada konuşlanmış CIA “öğretmenlerinin” Ekvator hakkında verdikleri ilk bilgilendirme derslerinin ardından; bir gün öğleden sonra, John Perkins otelde asansör beklerken “Texas aksanlı, uzun, sarışın bir adamla” muhabbet etmeye başlamıştı.

Bu adam “deprembilimci” bir Texaco danışmanıydı!

Perkins’lerin “Barış Gönüllüsü!” olduğunu öğrendiğinde, onları otelin üst katındaki restoranda yemeğe davet etmişti…

John Perkins adamın anlattıklarını “hayranlıkla” dinlerken; bu “deprembilimci!” kimi zamanlar “Texaco şirketinin jetiyle Houston şehrinden Ekvator’daki ormandan bozma bir uçuş pistine indiğini” de anlatmıştı. “Göçmenlik işlemleriyle uğraşmamız gerekmiyor” diye övünüyordu. “Ekvator hükümeti, onun gibilere özel izin veriyordu!”

Texaco’nun bu enteresan danışmanı, sohbet esnasında yazmakta olduğu “ormanın altında yatan geniş bir petrol denizini” anlatan “bir rapordan” da söz etmişti:

Rapor mu; “Dünya Bankası’ndan Ekvator için büyük krediler almak, ardından da Wall Street’i Texaco’ya ve petrol denizinden fayda sağlayacak diğer şirketlere yatırım yapmaya ikna etmekte kullanılacaktı!”

*

Şu “Deprembilimci!” sohbetin bir yerinde “Bu eski bir oyundur. Asya’yı, Ortadoğu’yu ve Afrika’yı gördüm. Şimdi de buradayım. Bir deprembilimcinin raporu iyi bir petrol kuyusuyla birleştiğinde kazığı vurduk mu, oradan oluk oluk para akar” diye konuşmuştu!

Sonrasında, aynen şunları söylemişti:

Gittiğimiz yerlerde başta Ordu’yu kontrol ediyoruz. Maaşlarını ödüyoruz ve ekipman alıyoruz. Arazilerinde sondaj kulesi açmamızı istemeyen yerlilere karşı bizi koruyorlar. Latin Amerika’da Ordu’yu kontrol eden başkanı ve yargıyı da kontrol eder…
Yasaları biz yazıyoruz. Petrol sızıntılarına karşı cezalar koyuyor, maaşları ayarlıyoruz. Bizce önemli olan tüm kanunları belirliyoruz!

Ann Perkins, danışmana “Bütün bunları Texaco mu yapıyor?” diye sorduğunda ise aldığı cevap şuydu:

Sen veya babacığın karşılıyorsun! Yani, Amerika’daki vergi mükellefleri! Dünya Bankası, CIA ve Pentagon’dan para akıyor ama bu şehirdeki (Quito’daki) herkes, her şeyin Texaco için olduğunu biliyor! Unutmayın böyle ülkelerin darbe geçmişleri çok eskilere dayanır. İyice bakarsanız, çoğu darbenin o ülkenin liderleri bizim oyunumuzu oynamak istemediklerinde gerçekleştiğini görürsünüz!

Bu sözler üzerine, bu defa John Perkins “Texaco hükümetleri mi deviriyor?” diye sormuştu…

CIA’in “Deprembilimcisi!” ise gülerek şu karşılığı vermişti:

“İşbirliği içinde olmayan hükümetler Sovyetler’in kuklası gibi görülüyor, diyeyim! ABD’nin çıkarlarına ve de demokrasiye tehdit oluşturuyorlar! CIA, bu durumdan hiç hoşlanmaz!”

John Perkins, o gece lüks otelin restoranında dinlediklerini “Ekonomik Tetikçilik eğitiminin başlangıcı” olarak hatırlıyor…

*

Ajan Perkins, Ekvator’a gidişinden altı yıl sonra (1974’te) bu defa
Suudi Arabistan’
da görevlendirilmişti! Büyük petrol krizinden bir yıl sonrasıydı. O dönemi şöyle anlatıyor:
Daima öncelikli olan petrol kaynaklarımızın korunması, 1973’teki petrol krizinden sonra bir saplantı haline geldi…

Ambargo, Suudi Arabistan’ı dünya politika sahnesinde bir oyuncu statüsüne çıkardı, Washington’ı da Suudi Krallığı’nın Amerikan ekonomisine olan stratejik önemini kabul etmeye zorladı. (…)

Petro-dolarların
büyük kısmının ABD’ye geri gelmesini garanti etmenin yollarını bulmak gerektiğini anlamıştım…
Bu süreç sırasında Suudi Arabistan oltaya takılacak, ekonomisi gittikçe bizimkisiyle iç içe ve ona dayalı bir hale gelecek, daha da Batılılaşıp sistemimize karşı daha anlayışlı ve ona entegre hale gelecekti
…”

*

Kurgusal 11 Eylül’ün (2001) sonrasındaki yıllarda ise Perkins’in sözünü ettiği petro-dolarların ABD piyasalarına yönlendirilmesine/ pas edilmesine/aktarılmasına dayalı “derin çark” sıkıntılı bir döneme girdi: Arap Sermayesi, Amerikan piyasalarından kaçmaya başladı…

“İtirafçı” John Perkins, 2012 yılında Türk basınına “ABD’yi en çok rahatsız eden konulardan birisi Türkiye ile Suudi Arabistan’ın yakınlaşmasıdır. Bunu engellemek için birçok yol deneniyor” diye konuşmuştu!

#CİA
#Ekonomi
#​John Perkins