CIA’in çakalları!

04:007/11/2017, Salı
G: 18/09/2019, Çarşamba
Tamer Korkmaz

“Panama Kanalı ve Amerikan askeri üsleri konusundaki görüşlerinden dolayı Washington çıkarlarının gazabını üzerine çeken Panama Devlet Başkanı Omar Torrijos, 1981 yılında CIA suikastlarının bütün işaretlerini taşıyan bir uçak kazasında hayatını kaybetti.”Bu satırlar, CIA ajanı John Perkins’in “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitabında yer almıştır. (Sayfa: 317 ve 318)*Ankara ile Washington arasındaki vize restleşmesinden sonra; “Amerikan aleyhtarlığı ve her şeyin altında CIA arama koalisyonu

“Panama Kanalı ve Amerikan askeri üsleri konusundaki görüşlerinden dolayı Washington çıkarlarının gazabını üzerine çeken Panama Devlet Başkanı Omar Torrijos, 1981 yılında CIA suikastlarının bütün işaretlerini taşıyan bir uçak kazasında hayatını kaybetti.”

Bu satırlar, CIA ajanı John Perkins’in “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitabında yer almıştır. (Sayfa: 317 ve 318)


*

Ankara ile Washington arasındaki vize restleşmesinden sonra; “Amerikan aleyhtarlığı ve her şeyin altında CIA arama koalisyonu Türkiye’nin en büyük koalisyonu oldu. Baksanıza, önüne gelen ABD’ye çakıyor” diyerek bozuk çalan etki ajanlarının kulaklarını bir de bu vesileyle çınlatalım!

Neden mi? Gladyo muhibbi bu tipler, CIA hakkındaki her çeşit itirafa gözlerini sımsıkı kapatmış vaziyetteler de ondan…

ABD Başkanı Donald Trump’ın “13 CIA ajanı 15 Temmuz’da Türkiye’deki darbeye yardım etti” şeklindeki çarpıcı itirafını ısrarla yok sayanların; CIA ajanı John Perkins’in bir zamanlar görev yaptığı Panama’daki uçak kazası süsü verilmiş suikast hakkındaki yıllanmış itirafıyla ilgilenme ihtimalleri sıfırdır!

*

Perkins, bu itirafı ilk defa 2004 yılında yaptı:
“Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları”
adlı kitabın Türkçesi April Yayınevi’nce ilk kez Kasım 2005’te yayınlanmıştı.

Kitabın, John Perkins’in “yeni itiraflarıyla” genişletilmiş baskısı ise geçtiğimiz ay yine April Yayınevi’nden çıktı.

“Bir Ekonomik Tetikçinin Yeni İtirafları” başlığını taşıyan işbu kitabın girişinde; Perkins, şöyle diyor: “Bir ekonomik tetikçi olarak yaptıklarım hiçbir zaman aklımdan çıkmıyordu. Zamanında Dünya Bankası için söylediğim yalanları unutamıyordum.

Bankanın, kardeş kurumlarının ve benim, ABD şirketlerinin dokunaçlarını dünyanın her tarafına sarmasına yardım ettiğimiz hatıralarım peşimi bırakmıyordu. Yoksul ülke liderleri direndiğinde verilen rüşvetleri, yapılan şantaj ve tehditleri, ülkelerini borçla köleleştirecek kredileri almayı reddettiklerinde ise CIA’in çakalları tarafından tahttan indirilmelerini/suikasta uğramalarını aklımdan bir türlü atamıyordum. (…)

Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları’nın ilk versiyonunda bahsettiğim sinsi kanser, metastaz yapmıştı. Ekonomik olarak gelişmekte olan ülkelerden ABD’ye ve dünyanın her tarafına yayılmıştı…”

John Perkins, kitapta “On iki yıl önce anlattıklarımdan dolayı neden mi öldürülmedim?” diye soruyor ve cevabını “İlk kitap benim sigorta poliçem olmuştur” diye cevaplıyor.

Bununla birlikte, kitabının yeni versiyonunda (sayfa: 261)
nasıl
zehirlendiğini
de anlatıyor!

*

CIA ajanı John Perkins de vaktiyle bir
“Barış Gönüllüsü”
idi!

Eşi Ann’in Deniz Kuvvetleri’nde yüksek bir makama getirilen babasının “en yakın arkadaşı olan Frank Amca” (asıl adı bu değildi) vasıtasıyla Ulusal Güvenlik Ajansı’na (NSA) girdi…

Frank Amca’sı; NSA’in üst kademelerindeki bir yöneticiydi!

NSA testlerinden kısa süre sonra Barış Gönüllüleri görevlisinin seminerine katılan Perkins, Frank Amcası’nın “yüreklendirmesiyle” işte bu “kamuflajlı” CIA projesine katıldı.

“Amcası” Perkins’e “Barış Gönüllüleri’nin onun için mükemmel bir eğitim yeri olacağını” söylemişti! Ardından da gülerek “Sonunda kendini hükümet yerine özel sektörde çalışır halde bulabilirsin” diye eklemişti!

O vakit; Perkins, Frank Amcası’nın bu sözlerle neyi kastettiğini anlamamıştı: CIA için casusluktan, yine CIA hesabına farklı bir proje için (Ekonomik Tetikçilik) “terfi ettirildiğinde” ise vaziyetin farkına varmıştı!

*

Ekonomik tetikçiler, maaşlarını büyük şirketlerden alıyorlardı. Bununla birlikte CIA ve bağlı maskeli kuruluşlar için işbirliği içinde çalışıyorlardı. Hedef seçilen (üzerine çökülen) ülkenin yöneticilerini hazırladıkları raporlarla kalkınmak için nelere ihtiyaç duydukları hususunda inandırmaya, ikna etmeye çalışıyorlardı!

Bu yöneticiler ikna edildiğinde, krediler alınıp veriliyordu…

İhaleler açılıyordu; ihaleyi ise o ülkede görevlendirilen “CIA mensubu ekonomik tetikçinin” bağlantılı olduğu şirket kazanıyordu!

“Şayet, bu ekonomik tetikçiler başarılı olamazlarsa; baskılar ve rüşvetlerle de sonuç alamazlarsa; CIA devreye, bu defa suikastlarla yahut hükümet devirmelerle giriyordu!”

*

ABD
demek, aynı zamanda
savaş
demektir…

-Eş anlamlı kelimelerden bahsediyoruz!

Washington açtığı doğrudan yahut dolaylı savaşları hep “barış” ya da “demokrasi” sözcükleri ile maskelemiştir.

John Perkins ile eşi Ann, “Barış Gönüllüsü” olarak eğitimlerini Güney Kaliforniya’da tamamlayıp 1968’in Eylül ayında Ekvator’a gitmişlerdi.

Perkins’lerden bir yıl önce, bir başka “Barış Gönüllüsü!” olarak Tokat’ın Turhal ilçesine “İngilizce öğretmeni” maskesiyle gelen mi;
genç
CIA ajanı Robert Finn
’den başkası değildi!

Robert Finn Türkiye’ye ilk kez geldiğinde

22 yaşındaydı; John Perkins ise “ilk defa Ekvator’un yolunu tuttuğunda” 23 yaşındaydı!

#ABd
#CİA
#Panama
#Robert Finn
#John Perkins