Aydın Doğan’ın kanatları altındaki Taha Akyol, Lozan’ın gizli maddelerinden bahsedilmesini “zırva” olarak niteliyor. Onun böyle demesi, elbette hakikati değiştirmez.Her defasında, Lozan Antlaşması’ndaki derin gerçekleri hasıraltı etmeye büyük gayret gösterdiğine göre; demek ki, kendisinin bu mevzuda “hususi bir vazifesi” var!Taha Akyol,“Komplo teorisi, bunlar!”söylemiyle hakikati perdelemeyi pek sever. Misyonunun gereğini yapar. Bilimsel tartışmalardan kaçmak, Mister Akyol gibi iliştirilmişlerin
Aydın Doğan’ın kanatları altındaki Taha Akyol, Lozan’ın gizli maddelerinden bahsedilmesini “zırva” olarak niteliyor. Onun böyle demesi, elbette hakikati değiştirmez.
Her defasında, Lozan Antlaşması’ndaki derin gerçekleri hasıraltı etmeye büyük gayret gösterdiğine göre; demek ki, kendisinin bu mevzuda “hususi bir vazifesi” var!
Taha Akyol,
“Komplo teorisi, bunlar!”
söylemiyle hakikati perdelemeyi pek sever. Misyonunun gereğini yapar. Bilimsel tartışmalardan kaçmak, Mister Akyol gibi iliştirilmişlerin şiarıdır. Batıcı tezlerin spikerliğini icra etmek, bunların medyadaki varlık nedenleridir.
**
Taha Akyol derken, 9 Şubat
2015
’te Hürriyet’teki köşesinde
“Üst Akıl, Dış Güçler, Paralel gibi laflar komplo teorisidir”
diye yazabilmiş birisinden söz ediyoruz!
Böyle yazarak; bir yandan Paralel Yapı’yı, diğer taraftan da onun derin patronu olan Üst Akıl’ı yani ABD’yi itina ile himaye ediyordu.
Paralel Yapı (FETÖ) 15 Temmuz 2016’da darbeye kalkıştı.
Taha Akyol
ise darbe girişiminden bir buçuk yıl öncesinde yazdıklarını yok sayıyor; fevkalade bir pişkinlikle yazı yazmaya devam edebiliyor.
**
2013’te Bilderberg’in İngiltere’deki (Watford) toplantısına katılan Soli Özel, birkaç gün önce Habertürk’teki köşesinde Lozan Antlaşması’nın gizli maddesinden bahsedenlere bozuk çalıyordu.
Yani? Aynen Taha Akyol gibi “hasıraltı” çalışıyordu!
Soli Özel de; Ömer Koch, Can Kıraç, Kemal Kılıçdaroğlu, Jak Kamhi, Nafiz John Paker gibi
TESEV
’in kurucularındandır.
Açık Toplum Enstitüsü, TESEV’i yıllarca fonladı…
CIA’in mutemet adamı “Macar Yahudisi”
George Soros
’un sahibi olduğu Açık Toplum Enstitüsü’nden bahsediyoruz…
Taha Bey’in oğlu
Mustafa Akyol,
Açık Toplum Enstitüsü’nün 2008 yılında Açık Toplum Vakfı’na dönüşmesinden sonra vakfın Mütevelli Heyeti’nde yer aldı.
Derin Bilderberg’in ABD’de (Virginia, Chantilly) yapılan bu yılki toplantısına Türkiye’den katılan isimler arasında Mustafa Akyol da vardır.
Mister Akyol’un; Gülen’in ilk yabancı teknik direktörü olan Graham Fuller’ı övdüğü bir yazısında “Bizde, CIA ajanı diye bilgisizce damgalanan Graham Fuller’dır” cümlesini okuyabilmek mümkündür!
Arşivden çıkan “Haftalık” dergisinde 2006’da yayınlanmış bir yazının başlığında ise “Ilımlı İslam manifestosunu bu iki genç yazdı” başlığını okuyoruz…
O iki gençten birisi Mustafa Akyol diğeri ise Zeyno Baran’dır!
Newsweek dergisinde “Darbe Toto” oynadığı süreçte (Aralık 2006) Ekrem Dumanlı’nın “Demokrattır” diye kefil olduğu
Zeyno Baran
’dan söz ediyoruz!
Zafer Mutlu’nun üvey kızı Zeyno’nun mevzu bahis dönemde Pensilvanya’daki Locaefendi’nin
“gayrı resmi danışmanlığını yaptığı”
ise pek bilinmez!
CIA
’in Paralel elemanı
Emre Yaramaz,
Jamestown Vakfı’nda çalışmıştı…
Vaktiyle CIA’in kurduğu Jamestown Vakfı’nın günümüzdeki yöneticileri arasında Polonya asıllı bir Amerikalı diplomat olan
Matthew Bryza
başı çekiyor.
Mister Bryza,
Zeyno Baran
’la evlidir.
**
Bilderberg katılımcısı Mustafa’nın babası Taha Akyol, “Lozan Zırvaları” başlıklı yazısında “Lozan’da İsmet Paşa’nın başarılı genç danışmanlarından hukukçu Tahir (Taner) ile diplomat Münir (Ertegün) beyleri bugünkü nesillere hatırlatmak isterim” diyor.
Taha Akyol’un; İsmet İnönü’nün Lozan’daki başdanışmanı Hahambaşı
Haim Nahum
’dan, onun derin faaliyetlerinden söz etmesini -tabii ki- beklemiyorum!
“İbrani asıllı”
olduklarından söz edilen Ertegün Ailesi’nin derin koşusunu bugünkü nesillerinin bilmesinde ise büyük fayda vardır!
Lozan Konferansı’nda hukuk danışmanı olarak yer alan
Münir Ertegün,
1934’te Türkiye’nin Washington Büyükelçisi olmuştur. 11 Kasım 1944’te geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda edene kadar bu görevini sürdürmüştür. Derin Amerika’nın Türkiye’deki batıcı baronsal rejimi İngiltere’den devraldığı tarih, 11 Haziran 1944’tür. Bu hadise gerçekleştiğinde, Mister Ertegün Türkiye’nin Washington Büyükelçisiydi.
İkinci Dünya Savaşı’nın sembolü kabul edilen savaş gemisi
Missouri,
5 Nisan 1946 tarihinde İstanbul’a gelmiştir. O gemide, 11 Kasım 1944’te ölen Münir Ertegün’ün naaşı da yer alıyordu!
Missouri’nin işte bu ziyareti, Soğuk Savaş’ın başlangıcında “ABD, komünizme karşı Türkiye’yi koruyacak!” illüzyonunu simgeliyordu! O günlerde, henüz altı yaşında olan Fetullah’ın Erzurum’da Komünizmle Mücadele Derneği’ni kurmasına daha on dokuz sene vardı!
Münir Ertegün’ün oğullarından
Ahmet Ertegün,
ABD’de müzik sektörünün önde gelen simalarındandı. Atlantic Records’ın kurucusuydu. Mister Ertegün, Bodrum’daki evinde Yener Süsoy’a aynen şöyle demişti:
“Geçmişte Türkiye ve İsrail’in dostluğu için çok çalıştım. Gide gele İsrail Cumhurbaşkanı ile dost oldum.”
(Hürriyet, 19 Ağustos 2002)
Ahmet Ertegün’ün cenaze merasimine katılanlar arasında yer alan sanatçı
Tarkan
“Kendisini on iki yıldır tanıyordum. Bana ağabeylik, babalık etmiştir” diyordu. (Milliyet, 19 Aralık 2006)
Tarkan’ın dedesinin kardeşi olan eski senatörlerden Fethi Tevetoğlu Komünizmle Mücadele Derneği’nin kurucularındandır.
#15 Temmuz
#Darbe
#CİA
#Türkiye
