Merhum Müslüm Baba, bir filminde “Cinayet işleyebilirim ama asla adam öldüremem” diyordu!“ABD, YPG/PKK’yı Rakka’yı geri aldığı için kutladı ama şehir meydanında Öcalan posteri açmalarını da kınadı” haberi işte bu akla zarar repliği hatırlatıyor.Vaktiyle PKK’yı inşa eden, yıllardır yöneten, son yıllarda ise Suriye’nin kuzeyinde “PKK devleti” kurabilmek gayesiyle var gücüyle bastıran Haydut Devlet ABD’nin malum posterin açılmasını “yasak savma kabilinden” kınamasının zerrece bir kıymeti yoktur…Öcalan’ı
Merhum Müslüm Baba, bir filminde “Cinayet işleyebilirim ama asla adam öldüremem” diyordu!
“ABD, YPG/PKK’yı Rakka’yı geri aldığı için kutladı ama şehir meydanında Öcalan posteri açmalarını da kınadı” haberi işte bu akla zarar repliği hatırlatıyor.
Vaktiyle PKK’yı inşa eden, yıllardır yöneten, son yıllarda ise Suriye’nin kuzeyinde “PKK devleti” kurabilmek gayesiyle var gücüyle bastıran Haydut Devlet ABD’nin malum posterin açılmasını “yasak savma kabilinden” kınamasının zerrece bir kıymeti yoktur…
Öcalan’ı 60’lı senelerin sonlarından itibaren Türkiye’deki Gladyo’nun eliyle “zamanı geldiğinde terörist başı olması için yetiştiren” Derin ABD’dir!
Dolayısıyla, Rakka meydanında açılan poster de ABD’nin eseridir.
*
Bir başka “Amerikan Malı”na, DEAŞ’a gelelim…
Trump bile DEAŞ’ı ABD’nin (Obama’nın) kurduğunu ilan etmişti!
Bu “kaçışı olmayan” itiraf, itina ile yok sayılıyor.
Bir Amerikalı analistin
“DEAŞ imkânsız olanı yaptı ve Amerikan dış politikasının düzgün görünmesini sağladı!”
şeklindeki iğneleyici cümlesi de yine itiraf kapsamındadır.
ABD, sadece bölgemizde değil bütün dünyada terörizmin mühendisidir.
Washington, Kuzey Suriye’de teröristi teröriste karşı kullandığı süreçte DEAŞ’ı bir nevi “doldur, boşalt” taktiği ile oynattı…
DEAŞ’ın boşalttığı yerlere YPG-PKK’yı yerleştirdiler.
İşbu tezgâhı, en son Rakka’da sergilediler:
Araplardan oluşan şehri, emirlerindeki diğer terör örgütü YPG-PKK’ya teslim ettiler.
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson da “Rakka’yı kurtardığı için” PKK terör örgütünü kutladı!
Amerika Birleşik Terör Devleti’nin muhtelif sözcüleri,
“YPG ile PKK arasında bağlantı yok”
şeklindeki kuyruklu yalanı en başından beri usanmadan seslendirdi.
Şimdilerde işi pişkinliğe vuruyorlar…
Bunlarda, asla utanma yoktur.
*
PKK’ya üç bin TIR dolusu silah sevkiyatını
ilan ederek
gerçekleştiren ABD; “Terör örgütleriyle mücadele ediyoruz” palavrasını hiç kimseye yediremez.
PKK terör örgütüne pasladıkları bu silahların Türkiye’ye doğrultulacağına hiçbir kuşku yoktur.
*
“ABD ile yeniden dost olmalıyız. Onlarla birlikte, uyum içinde çalışmalıyız” diye
içeride
ısrarlı telkinlerde bulunan kimler varsa; işte bunlar ABD’nin emrindeki terör örgütlerini Bağımsız Türkiye’ye saldırtmasından dolayı hiçbir rahatsızlık duymuyorlar!
Etki ajanlığı, işbirlikçilik, iliştirilmişlik, yerleştirilmişlik; işte böyle bir şeydir!
*
ABD, asla dostumuz ve müttefikimiz değildir.
Bundan sonra da olmayacaktır…
Amerika Birleşik Devletleri; PKK, DEAŞ ve FETÖ’nün can dostudur, müttefikidir. Üçünün de derin patronudur.
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin arka planında CIA/ABD ve NATO’nun yer aldığı kanıtlanmıştır…
ABD mi?
Terör örgütlerini ve darbecileri yöneten ve himaye eden devletin adıdır!
DİPLOMATİK TELEFON
Amerikan Devleti; şimdi de, tutuklanan başkonsolosluk görevlisi FETÖ’cü Metin Topuz’un
“telefonunun iadesini”
Türkiye’den istiyor!
Neymiş?
“-O telefon Amerikan devletine aitmiş!”
ABD’nin telefonunun dahi “diplomatik dokunulmazlığı” var!
Yani? Amerika, aynı zamanda “akla ziyan” bir devlettir!
O telefonu kullanan Paralel elemanları Mister Topuz’un darbe girişimi öncesinde “ne haltlar karıştırdığı” belgelendi; ne var ki, bu kahpeliğin hesabını vermeye asla yanaşmıyorlar!
Yıllardır İstanbul başkonsolosluğunda çalıştırdığı FETÖ mensubu Metin Topuz’un kullandığı
telefonun bile iadesini
isteyebilen
Utanmaz ABD…
Pensilvanya’daki Fetullah Gülen Locaefendi’sini/ terörist elebaşını/darbecisini
iade etmemek için bunca zamandır ipe un seriyor!
#ABD
#PKK
#FETÖ
