Eleştirel mesafe (27-12-2012)
Dizi sektörünü hızlı kotarılıp birkaç bölümde yayından kaldırılan diziler kadar izlenme rekorları kıran diziler tüketti, çünkü reytingi yüksekken bitirmeyelim gittiği yere kadar gitsin hastalığı nüksetti. Ekran ömrünü uzatabilmek adına eldeki her türlü tema kullanıldı.
Hikaye üretme süreci yaşanmadığı, günlük yazılan hikayelerle senaryoya açılım kazandırıldığı için reyting sistemi sebebiyle önümüzü göremiyoruz mazereti altına sığınılıyor, halbuki hikayedir ufku ve görüş alanını açan. İzleyici öyküyü hem hisseden hem de yapboz oyununu çözen kişi olmayı seviyor.
Her şeyin hızla değiştiği dünyada televizyon seyircisinin de değiştiğini yapımcıların ve televizyon yöneticilerinin anlaması gerekiyor.
Kadro mükemmel senaryo zayıf (18-8-2013)
Diziler hakkında kalem oynatırken en çok ‘senaryonun felsefesi yok’ cümlesini kurmuşum. ‘Kadro mükemmel senaryo zayıf’ yeni ezber kalıbı olmaya aday.
Yıllardır yapılan, dizi sektörünün sonunu hazırlayan bir hata ısrarla tekrarlanıyor, dizi haberciliğinin klişesi olarak. Dizileri sürükleyen, hayatta tutan, uzun ömürlü olmasını sağlayan oyuncularmış gibi bir hava estiriliyor. Yapımcının tercihi midir magazincilerin mi bilmiyorum ama oyuncunun fanları bir iki bölüm diziyi ayakta tutabilir; sağlam bir hikaye, kurgu yok ise sessiz sedasız kalkar yayından.
Yükseliş döneminde daha çok kazanma uğruna uzatıldıkça uzatılan süreler senaryoların içini boşaltmakla kalmadı dizi sektörünü dibe doğru çekti. Daha çok kazanma uğruna uzatılan süreler oyuncuların ücretlerini yükseltirken; dizileri oyuncu odaklı hale getirdi. Ama ısrarla bu gerçek görünmezden geliniyor, reytinge kurban gitti, reyting bir dizinin daha sonunu getirdi haberleriyle sanal bir canavar olarak reytinge havale ediliyor sorumluluk.
Dizi sürelerinin uzun olması dizilerin oyuncu odaklı olmasıyla doğru orantılı. Oyunculara ödenen astronomik ücretleri tahsil edebilmek adına bolca görüntülere yer verilip klip üstüne klip çekiliyor bölüm boyunca. Senaryo odaklı dizilere dönüş yapılmadığı müddetçe sürelerin normale dönmesi mümkün gözükmüyor.
Dizi sektörü nasıl kurtulur? (31-10-2013)
Uzun dizi sürelerinin tüm dizileri kısa sürede birbirine benzettiği gerçeğini kabul etmek gerekiyor. Büyük olaylar, bölüm sonunda olağan üstü gelişmeler yaşanması hastalığından vazgeçilmediği, bölüm süreleri makul seviyeye indirilmediği, normal akışta, insani ilişkilere dönülmediği müddetçe çok daha yıkıcı gelişmeler yaşanması muhtemel dizi piyasasında.
Kontrolsüz bir büyümeydi gerçekleşen 90’ların pop müzik furyası gibi. Çekim kalitesi, oyunculuk gibi teknik ilerlemeler; felsefesi, derdi, derinliği olan tema çeşitliliğine sahip nitelikli senaryolarla desteklenmediği sürece geri dönüş hızlı düşüş kaçınılmazdı. Nitekim tüm manipülatif yöntemler denendi, manipülasyonun son kullanma tarihi doldu. Ahlaki ikilemde bırakılarak seyretmeye mahkum edilen izleyicide ahlaki kanıksama tamamlandı. Şimdi seyirci neden tepki göstermiyor sorusu soruluyor köşelerde.
Kimyası mükemmel uyumlu, fan kulüpleri olan, yılın çifti diye lanse edilen oyuncuların ortada sağlam bir senaryo yokken seyirci çekmesi imkansız. Hikayeye senaryoya yatırım yapmadan dizi sektörünün içine düştüğü çıkmazdan kurtulması mümkün gözükmüyor.
Peki senaryoya nasıl yatırım yapılır, senaryo dizileri nasıl kurtarır? Öncelikle fikir atölyeleri kurulması gerekiyor. Fikir üretmekle fikri hikayeleştirmek sonrasında senaryolaştırmak birbirinden çok farklı süreçler. Dizi tarihi yanlış hikaye yanlış senaryo yüzünden heba edilmiş fikirlerle dolu cümlesini kurmayı ne kadar çok isterdim şu an. Ama bizde maalesef ağırlıklı olarak fikirden değil klişeden yola çıkılıyor.
Senaryo gurusu diye adlandırabileceğimiz senaryo danışmanlarına ihtiyacı var sektörün. Özellikle yeni diziler ekrana gelmeden hatta çekimler başlamadan önce senaryo aşamasında değerlendirebilecek ve önerilerde bulunabilecek senaryo uzmanlarına.
Aynı hikayelerin, temaların, klişelerin ters yüz edilmesiyle yoluna devam eden dizi sektöründe; senaryo çeşitliliğinin yakalanabilmesi için bağımsız, tarafsız, dizileri senaryo açısından kritik edebilecek yazarlara ihtiyaç var. Reyting listesinden, bağlı olduğu gruptan ve ilişkilerinden bağımsız değerlendirebilecek yazarlara. Set haberciliği yapan değil; yorumlarını ilişkilerine rehin vermeden yazabilecek yazarlara. İşte o zaman bu sezon dizinin entrikası zayıf kalmış, izlenmesini istiyorsanız aşk hikayesine hızlı giriş yapın gibi ucuz önerileri dikkate almaktan kurtulabilir senaristler.
Farklı bakış açıları hikayeye açılım kazandırır, zenginleştirir. Mesafesizliğin getirdiği yandaş övgüler yerine gerçeği dile getiren tespitler sektörün kurtuluşu için gerekli.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.