Nurullah Ataç Türkçe'nin en hoşsohbet, cümbüşlü, aynı zamanda sivri dilli deneme yazarlarından biridir.
Bir yazısında: “Çocukluğu olmayanın gençliği olmaz, gençliği olmayanın da ihtiyarlığı olmaz” diyordu.
Çocukluk, gençlik ve ihtiyarlık...
Bu kelimelerin istatistikte ifade ettiği anlam ile gerçeklikte karşılık geldiği anlam farklıdır. Bebeklikten sonraki 14, 15 yaşlarına kadar olan dönem genelde çocukluk sayılıyor. Aslında burada da rakamla yaş sınırı belirlemenin birey bazında doğru olmayacağını söylemeliyim. Sınırı yaşla belirleme yerine buluğ çağını ölçü alırsak kişiden kişiye değişebilen bir tanımlamayı öne çıkarmış oluruz.
Gençlik ise 14, 15 yaşından yaklaşık 25 yaşına kadar olan dönemi öngörüyor, sonrası ise olgunluk veya orta yaşlılık ve devamı ihtiyarlık...
Aslında ben yaşlılığı da yaş kayıtlarıyla sınırlı tutmuyorum. Yaşlılığı yeniliklere adapte olamayışla tanımlıyorum. Böyle bakınca zihinsel olarak uyum yeteneğini 30 yaşında yitirmiş olan biri, benim indimde yaşlanmış sayılır. Oysa 80 yaşında biri halen yeniliklere uyum yeteneğini koruyabiliyorsa bu bağlamda ona genç demek gerekir. Örneğin Kemal Karpat (d. 1924) olsun veya Sezai Karakoç (d. 1934) olsun halen genç zihinlere sahip olmaları hasebiyle gençtirler...
Bu uzunca girişin bir nedeni var. İnsanlarda çocukluk, gençlik ve yaşlılık dediğimiz dönemler, ulusların tarihinde geçmiş, hal ve gelecek olarak adlandırılabilir.
Ulusların da geçmişi, başka bir deyişle tarihi yoksa hali (present) olmaz. Hali olmayanın geleceği olmayacak demektir.
Günümüz Amerikan gençlerinin tarihi ve ülkelerinin tarihini bilmediği söyleniyor. Tarihi bilmek ne anlama geliyor? Okullarda tarih derslerinde okutulan müfredatı bilmek ve o dersten sınıfı geçmek midir tarih bilmek?
Tarih bilmek, tarihi bilmek, o tarihi dayanak yaparak geleceğe ilişkin tasarılar üretmek demek olmalıdır. Başka söyleyişle, tarih bilgisi, daha iyi bir ifadeyle tarih bilinci, geçmişe dayanarak geleceğe ilişkin tasarılar üretmeyi öngörmelidir.
Kuru kitap bilgileriyle sınıf geçmek her zaman tarih bilmek ve tarihi bilmek anlamına gelmez. O tarih, genç zihinde yeni bir geleceğin tasarımını uyandırıyorsa tarih biliniyor ve tarihin bilinci yaşanıyor demek olur.
Öyleyse tarih, önümüzde her an bir daha okunmayı bekleyen ve her defasında kendini yeniden yaratan bir canlı geçmiştir demeliyiz.
O geçmişi yeniden yaşayarak günümüze taşıyabiliyorsak ve günümüzde yaşayan o geçmişin üzerine geleceğimizi kurabiliyorsak bizde tarih bilincinin oluştuğunu söylememiz imkân dâhiline girer.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.