Ben Bakan olduktan kısa bir süre sonra darbe oldu. 17/25’ten sonra da Aile Bakanlığı’nda çok fazla FETÖ’cü olduğu söyleniyordu. Daha önce temizlik yapılmıştı ama hala vardı; özellikle 7 Haziran sürecinde, hendeklerin kazıldığı dönemde Bakanlıkta çok fazla sosyal yardım kesildi. Bununla ilgili bize Ağrı’da, Şırnak’ta, Diyarbakır’da kesintilerin olduğu şikayetleri geliyordu. Bakan olduktan sonra bürokrat arkadaşlarla bir çalışma başlattık, ama daha çalışmaya başlamamızın üzerinden 20 gün geçmeden, darbe teşebbüsü oldu, darbenin ardından hemen FETÖ’cüleri bakanlıktan temizlemeyle uğraştık. Yaklaşık 1000’i aşkın kişiyi ihraç ettik. Mesela Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’nde kritik pozisyonlarda FETÖcüler vardı, hepsini ihraç ettik, hala daha devam ediyor bu süreç. Aile ve Sosyal Bakanlığı her eve giren, dokunan, kadın, çocuk, yaşlı, engelli, tüm dezavantajlı kesimlere el uzatan bir bakanlık ve bu bakanlık üzerinden sosyal yardımlar noktasında 7 Haziran’da bir infial yarattılar, yardımların kesilmesiyle… Bunun dışında darbe sonrasında 250 şehidimizin, gazilerimizin hemen hepsinin evine gittim. O süreçte bakanlık personelimiz de psiko-sosyal anlamda şehit yakını ve gazilerimize destek olmaya çalıştı.
Her vilayeti ziyaret ediyoruz. O ilde bizim Bakanlığın paydaş olduğu tüm kurum ve kuruluşlarla bir koordinasyon toplantısı yapıyorum. O toplantıda bizim Bakanlığın kurum kuruluşlarını değerlendiriyoruz, eksiklerimizi tespit ediyoruz, bir ay kadar önce Ağrı’ya gittim, Ağrı’da erken yaşta evlilik oranı diğer illerimize göre daha yüksek çıktı. Bunun üzerine Ağrı’da eğitim noktasında kızları desteklememiz gerektiğine karar verdik, çünkü okullaşma oranını arttırdığınız anda, erken yaşta evlilik oranı düşüyor. Okullaşma oranını arttırmak da yeterli değil, devamlılığı da takip etmek gerekiyor. Okula kayıt yapılıyor ama okula devam edilmiyor, Ağrı’da bunu gördük. Ağrı’yı pilot il yaptık, okullaşma oranını yükseltmek için ciddi bir çalışma yürütüyoruz.
AK Parti iktidarı döneminde kız çocuklarının okullaşma oranı çok ciddi şekilde artmış, bugün yüzde 80’lerde ama hedef yüzde 100 tabi, okullaşma oranı, ortaöğretimde okullaşma oranı derken, lise dahil orta eğitimden bahsediyoruz. İlköğretim yani ilk 8 yıl çok yüksek, yüzde 98 gibi bir rakamlarda ama ortaöğretimde 80’lerde. Onu bizim yükseltmemiz lazım. Ben erken yaşta evlilikler Doğu, Güneydoğu’nun sorunu sanıyordum ama İzmir Kiraz’da 12, 13 yaşlarında kızlar evlendiriliyor. Bu Ege’de de oluyor, Aydın’da var mesela, bu belli bir bölgeye has bir durum değil. Bu konuda ciddi çalışma yapıyoruz, Ağrı’yı pilot il yaptık, sıkı bir şekilde okula devamlılığı takip ediyoruz.
Biz bir çalışma yaptık Telekom’dan ekiplerle, kodlama eğitimi verecekler bizim kurumumuzdaki çocuklara. Mühendis olsunlar diye değil, bu zihin açıcı bir eğitim olduğu için. O eğitimi alan çocuklar çok daha geniş düşünebiliyorlar. Çocuk evlerimizde kalan çocuklar kodlama eğitimi alacaklar. Çocuk evlerini ziyaret ediyoruz, bir ziyaretimizde bir kız çocuğu, sordum ne olmak istiyorsun diye genetik mühendisi dedi, nerede okumak istiyorsun dedim, Oxford’da okumak istiyorum dedi. Devlet korumasında bir kız düşünün, çok mutlu oldum. Yine bizim evlerimizde kalan bir kızımız Merve Başoğlu adında yan flütte dünya derecesi aldı. Biz ona birkaç ay önce, istediği bir yan flüt vardı, 30 bin euro’ydu fiyatı, Emine Erdoğan hanımefendi temin etti ve hediye etti yan flütü Merve’ye. Şimdi o kızımız Fransa’nın en ünlü müzik okulundan kabul aldı. Hanımefendi’nin girişimiyle burs bulundu, kızımız artık Fransa’da okuyacak. Merve’nin iki kardeşi de bizim kurumlarımızda, ikisi de yetenekli; kız kardeşi Kontrbas çalıyor, erkek kardeşi piyano çalıyor. Onları özel takip ediyoruz, destekliyoruz.
Sancaktepe’de 5 kız kardeş mesela, bir evde kalıyorlar. Kardeş olunca kardeş evi yapıyoruz. Başlarında bakıcı anneler var. Yetiştirme yurtlarının hepsi kapandı, Haziran ayı içinde bitirdik, artık hepsi ev. Yuvalarda dönüşüm yaptık. En kalabalık evlerde maksimum 6 ya da 7 kişi var. Muş’ta 8 kardeşli bir evimiz de var, kardeş oldukları için onları ayırmamışız. Bir ev için 3 bakım elemanı oluyor, dönüşümlü olarak bakıyorlar çocuklara. Küçük yaş grupları için destek veren elemanlar da oluyor. Ama bizim hedefimiz 0-3 yaş grubu evlerde çocuk kalmasın istiyoruz, hepsi bir ailenin yanında olsun istiyoruz. O yüzden koruyucu aile modelini geliştirmeye çok özen gösteriyoruz. Koruyucu ailelerimizden biri mesela kızlarına böbreklerini verdiler. Ben çok duygulandım durumu öğrenince. Şu an 5600 çocuğumuz var koruyucu ailenin yanında. Bizim evlerimiz çok güzel aslında, maddi hiçbir eksiklik yok, site ortamlarında tutuluyor evler, gayet düzgün evler ama bir baba figürü yok mesela, aile yanında büyümek başka elbette, o yüzden koruyucu aile sayısının artmasını istiyoruz. Bu arada yeni alacağımız bütün elemanlarımızı üniversite mezunları arasından seçiyoruz.
Geçtiğimiz günlerde Atatürk Çocuk Yuvası kapatılıyor diye bir haber çıktı, sanki ismi Atatürk diye kapatıyormuşuz gibi bir görüntü oluştu. Oysa bizim istediğimiz yuva olmasın, koğuş sistemi olmasın diye yuvayı dönüştürmekti, derdimiz çocuklarımızın daha rahat yaşayacağı ortamlar sunmaktı. Ama “Atatürk Çocuk Yuvası kapatılıyor” diye haber çıkınca bambaşka bir görüntü ortaya çıktı. Oysa bu doğru değildi.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.