Bundan üç gün önce BBC’nin yayınladığı bir haber gündeme bomba gibi düştü. DAEŞ, PKK ve ABD’nin kirli ittifakının ortaya çıkarıldığı habere göre, Ekim ayında yüzlerce DEAŞ’lı terörist, ABD ve PKK/PYD ile anlaşarak şehri konvoylar halinde terk etmişti. Yayınlanan görüntülerde, DEAŞ’lı teröristlerin ABD ile PKK/PYD koruması altında şehri terk ettiği görülüyordu. ABD tarafından, DAEŞ karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay Ryan Dillon’ın konuyla ilgili yaptığı açıklama ise evlere şenlik cinsindendi.
Onu da bırakın, ABD’nin Ortadoğu’da çıkarları öyle gerektirdiğinde terör örgütleriyle anlaştığı bir sır değil. Bunu ilk kez yapmıyor. El Kaide’yi kurup, büyütüp, kullanıp, işi bittikten sonra yok eden de aynı ABD’deydi. Üstelik hikayenin üstünden 100 yıl filan da geçmedi, olaylar -daha önce de yazdığım gibi- sadece birkaç onyıl önce, soğuk savaş döneminde vuku buldu:
Olanları detaylarıyla bilmese bile, -aslında- dünyadaki her devlet ve o devletlerin vatandaşları, Ortadoğu’da ya da başka bir yerde bir Amerikan çıkarı ya da planı varsa, orada birdenbire bir terör örgütünün peydah olduğunu, sonra da kanın gövdeyi götürdüğünü müteaddit tecrübelerle biliyor. O yüzden bu haberlere kimse şaşırmıyor.
DAEŞ’in de bundan birkaç yıl sonra, ABD tarafından, Türkiye’nin güneyinde kurulması planlanan –sözde- PKK devletine alan açmak için sahaya sürüldüğü ortaya çıkarsa kimsenin şaşırmayacağı gibi… Hatta söylentiler çoktan başladı bile. Bugün pek çok kişi DAEŞ’i ABD’nin kurduğu ve lideri Bağdadi’yi de Bukka’da CIA’in eğittiğine inanıyor.
Nasıl inanmasınlar ki, yöntem El Kaide ile aynı. DAEŞ de, tıpkı El Kaide gibi güya Sünnilerin hakları için yola çıktı, ama Sünni ya da Şii hep Müslümanları öldürdü. Müslümanları katletmeyi cihatla ve kurtuluşla açıklayabilen bu örgütler (EL Kaide, Taliban, DAEŞ) terörle İslam’ı yan yana getirerek İslam’a en büyük zararı verdiler. Bu örgütlerin üçü de –sözümona- Batı karşıtıydı ve selefi/vahhabi geleneği temsil ediyordu.
Anlayacağınız DAEŞ, işleri bitmiş ve kenara atılmış El Kaide ve Taliban’ın işlev itibariyle yeni sürümü oldu. Hepsi de küresel güçlerin projesiydi ama El Kaide’nin arkasındaki gücün kim olduğunun anlaşılması yıllar aldı, çünkü daha zekice planlanmıştı ve ilkti. El Kaide, önce Sovyet Rusya ile savaştı, sonra yönünü ABD’ye çevirdi. DAEŞ’inki ise en baştan bu yana son derece açıktı, İsraille hiç sorun yaşamazken bol bol Müslüman kafası kesti. Üstelik PKK devleti için planlandığı kabak gibi de ortaya çıktı. Bundan sonra ABD’nin rezillikleri daha da açık şekilde ortaya çıkacak ve DAEŞ’in tasfiyesi başlayacaktır. Çünkü Türkiye planlarını deyim yerindeyse başlarına geçirdi.
Umalım da, DAEŞ’i şehir terörü için Türkiye’ye “sürmesin”, savaşarak çekilmesin ABD.
Giden Amerikan büyükelçisi John Bass ayları bile saymıştı, hatırlasanıza; giderayak 9.5 aydır Türkiye’de terör saldırısı yaşanmadığını söylemişti.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.