Kemal Bey’in kadrini bilmiyoruz

04:0016/09/2017, Cumartesi
G: 17/09/2019, Salı
Mehmet Şeker

Şehit yakınları da çok insafsız oluyor be arkadaş.Cenaze törenine gönderilen çelenkten rahatsız olunur mu?Hem de ülkemizin güzide partisi CHP’nin gelmiş geçmiş en mümtaz, en kıymetli, en başarılı genel başkanı Kemal Bey’in gönderdiğinden…Allah ona çok uzun ömür versin, yıllar boyunca partinin başından eksik etmesin.Çünkü gelecekte de onun çapında birini bulup o koltuğa oturtmak kolay olmaz.Bulmak ayrı bir zorluk…Bulunca razı edip de o makama getirmek ayrı bir zorluk.*Kemal Bey deyip geçilemez, bir

Şehit yakınları da çok insafsız oluyor be arkadaş.

Cenaze törenine gönderilen çelenkten rahatsız olunur mu?

Hem de ülkemizin güzide partisi CHP’nin gelmiş geçmiş en mümtaz, en kıymetli, en başarılı genel başkanı Kemal Bey’in gönderdiğinden…


Allah ona çok uzun ömür versin, yıllar boyunca partinin başından eksik etmesin.

Çünkü gelecekte de onun çapında birini bulup o koltuğa oturtmak kolay olmaz.

Bulmak ayrı bir zorluk…

Bulunca razı edip de o makama getirmek ayrı bir zorluk.

*

Kemal Bey deyip geçilemez, bir müddet durup düşünmek gerekir.

Her sözünde bir hikmet...

Her hareketinde bir incelik, bir asalet…

Derdi, bütün ülke; derdi bütün insanlık.

Fikirleri eşsiz.

Mantık örgüsü desek, temeli en sağlam binalara fark atar.

Geçmişe bakışı son derece sağlıklı.

Geleceğe hazırlanışı ve ileri görüşlülüğü muazzam.

*

Esasen, Kemal Bey’in adı anıldığında bile, insanın içinden, yani gayriihtiyarî ayağa kalkıp, saygı duruşuna başlayası geliyor.

Kalkmıyoruz, o başka.

Bizim millet olarak kendi kadir bilmezliğimizden.

Farzı misal, benim şimdi bu satırları ayağa kalkarak yazmam gerekirdi ama nasıl yazdığım anlaşılmaz diyerek oturduğum yerde yazıyorum.

Tıpkı sizin okurken davrandığınız gibi.

Musahhih arkadaş! Senin de gereğini yerine getirmediğini biliyorum. En azından tahminim o yönde.

Şayet yanılıyorsam, özür beyan ederim.

Mazeretim, görmeden tahminde bulunmaktan ibaret.

*

Yoksa, hepimiz farkındayız ki yapmamız gereken hareket, hak ettiği saygıyı göstermektir elbette.

Zaten bizim millet olarak kusurumuz budur.

Yapılması gerekeni bilir fakat yerine getirmekte eriniriz.

“İşi bileceksin, işe gitmeyeceksin” şeklinde bir söz, başka hangi milletin dilinde bulunabilir?

Bulunmayı geçtik, epeyce yaygın şekilde düstur haline gelebilir?

Kimse üstüne düşeni layıkıyla yapmıyor arkadaş!

*

Şehit yakınları da bizim içimizden birileri.

Onlar da gerekli saygıyı göstermemişler.

Kemal Bey’in gönderdiği çelengi uzaklaştırıp yere atmışlar.

Yetmemiş, üzerinde bulunan “CHP Genel Başkanı” yazısını da söküp koparmışlar.

Hattı zatında “İstemiyorlarsa, sadece o yazıyı almak yeterdi. Çiçeklerin suçu günahı ne?” de diyebiliriz.

O kadar öfkelenmişler ki tümünü birden bir kenara fırlatmışlar.

Neymiş?

Kemal Bey teröristlerle kol kola giriyor, beraber yürüyormuş.

Onlara kardeş muamelesi yapıyormuş.

‘Arkadaşlar’ falan diyormuş.

E siz oradaki ince siyaseti nereden bileceksiniz? (Yani biz. Hepimiz.)

Kim bilir ne hesaplar vardır o tavrın arkasında.

*Si

Tabii, bu gelişme üzerine Kemal Bey’in avukatları da o yanlış hareketlerde bulunan şehit ailesi hakkında dava açmış.

Açarsa açar, kapatırsa kapatır.

Hafif aralık da bırakabilir.

Kemal Bey neyi uygun görürse, avukatları ona göre davranır.

Keyfinin kâhyası değiliz nitekim.

Davanın görüldüğü mahkemeye gitmeyen şehit yakınları, eğer sonraki duruşmaya da katılmazlarsa, zorla götürülecekler.

“Mala zarar vermek” falan denilmiş.

‘Mal’dan kasıt, sanmayın ki cenaze törenindeki çiçektir, çelenktir veya o yazıdır.

#siyaset
#Kemal Kılıçdaroğlu