Çöhepe

Geldi mi üst üste gelir. Kirayı ödemekte zorlanıyorsan, faturaları da kolay kolay yatıramazsın.

Önce elektrik kesilir, sonra su.

Ardından doğalgaz gider.

Ne tıraş olabilirsin, ne yıkanabilirsin.

Ütü bile yapamazsın.

Pantolonlar ve gömlekler de ütüsüzdür artık.

**

Buzdolabı arıza yaptıysa, çamaşır makinesinin de eli kulağındadır.

Televizyon da sanki onların bozulmasını beklemiştir onca zaman.

Geldi mi üst üste gelir.

**

Gerçek kişi, tüzel kişi fark etmez.

Küçük büyük her türlü bünye için aynı.

Fert ya da koca bir millet için de…

7 Şubat, 17 Aralık, 25 Aralık, MİT TIR'ları, 15 Temmuz…

İşte bu tarihler de üst üste gelme kaidesinin ürünü.

Belanın birini savuşturursun, diğeri gelir.

Gelen sıkıntılar, bünyenin gücüyle, dayanma kapasitesiyle, doğru orantılıdır.

**

İktidarın başına gelen/açılan problemler böyle bir çırpıda dizi halinde sayılıyor da, muhalefetin başına gelenler farklı mı sanki?

“Muhalefetin başına bir tane bela geldi, başka bir bela gelmesine gerek kalmadı” diyemeyiz.

Öncekileri bir yana bırakıp, sadece kaset operasyonundan bu yana baktığımızda bile, tren katarı gibi sırayla olduğunu görebiliriz.

**

Son örnek, Şişli’den.

Sokaklar çöpten geçilmiyor.

Eski dönemin İstanbul’u gibi.

Haberciler, hemen Sözen dönemini hatırlattı.

Erdoğan öncesi çöp dağlarıyla nam salmıştı bu şehir.

Sular akmıyor, sokaklarda pis kokudan yürünmüyordu.

Toplanan çöplerin işlenmesi, ayrıştırılıp değerlendirilmesi gibi bir uygulama yapılmadığı için, şehrin muhtelif yerlerinde biriktiriliyordu.

**

Günün birinde çöplüklerden biri patladı.

Hem de ne patlama.

Tam bir facia.

Ümraniye’de Hekimbaşı çöplüğü, 28 Nisan 1993’te dev bir bomba atılmış gibiydi.

27 kişi öldü, 12 kişinin cesedi bulanamadı.

Dünyada örneği yok.

İnsanlar bir anda gaza dönüştü.

Parmağı değil, tırnağına bile rastlanamadı.

DNA testi yapmak için herhangi bir vücut parçası dahi kalmayınca, cenaze töreni sırasında tabutlara konulacak ne bulunabilir?

Mezar kazıldığında, karısını ve çocuklarını kaybetmiş bir adam, o mezarlara neyi defnedebilir?

Bir iki kişi değil, tam 12 kişi bu şekilde yok oldu.

**

CHP yönetmeyi bilemez dediğimizde, düşmanlık yaptığımızı sananların kulağına küpe olsun.

Gelsinler, şu olayı izah etsinler.

Çeyrek asır önce böyleydi de bugün olsa farklı mı?

En basit işlerden biri olan çöp toplamayı bile beceremeyen yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız.

Şişli gibi sosyetenin merkezi olan ilçede böyle ise bütün şehri yönettiklerini bir düşünün.

Düşmanların işgal kuvvetlerine gerek kalmaz.

Ver şehrin yönetimini bu arkadaşlara, geç karşıda bekle.

Kısa sürede nasıl batıracaklarını gör.

Ne suyu akar, ne çöpü toplanır, ne yollarda yürünebilir.

**

Bir de ülke yönetimine geldiklerini düşünün.

Sadece düşünmek bile felaket.