Bugün bayram… Müslümanlar için Kurban Bayramı.
Yaklaşırken saçmalayanların sayısında azalma görülüyor ama tamamen bitmiş değiller.
Horoz da kesilir, balık da kesilir diyen hoca kılıklı soytarılara artık pek rastlamıyoruz.
Nesli yavaş yavaş tükeniyor gibi.
Lakin ektikleri tohumlar meyvesini vermiş ki etkilerini görmek mümkün.
Hâlâ niye koçları danaları kesiyoruz şeklinde itirazlar var.
Hayvanları keseceğimize, gidip kasaptan et alsak olmaz mıymış?
Kasapların o etleri ağaçtan topladığını mı zannediyorlardır, nedir?
Aynı kişiler, Ramazan Bayramı'nı şeker bayramı zannediyorlar.
O halde buna da et bayramı demeleri gerekirdi.
*
Sağ salim bu bayrama ulaştığımız için şükürler olsun.
Pek çok kişi yetişemedi bugüne.
Müslüman coğrafyada yaşayan insanlar, epey zamandır, can derdinde.
Kurbanlıklardan daha fazla, daha büyük onların hayatta kalma mücadelesi.
*
Budistler, Müslüman öldürüyor.
Hıristiyanlar, Müslüman öldürüyor.
Yahudiler, Müslüman öldürüyor.
Müslümanlar, Müslüman öldürüyor.
Hepsinin toplamına İslamofobi deniliyor.
Demir yürekli bir kardeşim, mesajında belirtmişti iki gün önce.
*
İnternette pek çok kişinin birbirine gönderdiği Arakan Müslümanlarının uğradığı zulümle ilgili fotoğrafların bir kısmı sahte çıktı.
Başka tarihlerde, başka yerlerde çekilmiş görüntüler, Arakan başlığı altında dolaşımda.
Konuyu sulandırmak isteyenlerin marifeti midir, nedir?
Ve birbirimize, bakılamayacak kadar kötü fotoğraflarla videolar göndermekten başka bir şey yapamamak ne kadar acı.
Fotoğraflardan bazılarının farklı yerden olması, o zulmü göz ardı etmeye gerekçe olamaz elbette.
*
Hâlbuki elimizden gelen bu kadarla sınırlı olmamalı.
İşe yarar bir şey yapmalıyız.
Yapabilmeliyiz.
Böyle oturduğumuz yerde üzülmenin kimseye bir faydası yok.
Bir parmak hareketimizle, orada can verenlere ve ülkesini terk edenlere yardımcı olamayız.
*
Bir mektupla zulmedenleri durduracak gücümüz yoksa eskisi gibi, farklı bir eylem planı olmalı.
Gemiyse gemi, uçaksa uçak ile müdahale etmek gerekir.
O zalimleri durdurmak gerekir.
Portakal kıyafetli Budistleri dizginlemek, durdurmak için yollar aranmalı.
Birleşmiş Milletler'i toplantıya çağırmak, elin İngiltere’sine mi kalmalıydı?
«
Şu kadar milyarlık İslam coğrafyası, yan gelip yattığı yerde geviş getirenlerden farklı davranmalı.
Geçen gün Vezneciler’de 15 Temmuz Şehitler Caddesi'nde yürürken, karşıdan gelen iki genç konuşuyordu.
“Myanmar da neresiymiş ya?” dedi biri.
Hangi bakışla söyledi, bilmem artık.
Bir tek cümle ile bazen maksadın tam zıddı bile anlaşılabilir.
“Ne var yani? Bu kadar büyütülecek ne var?” da olabilir kastı, “Kimsenin adını ve yerini doğru dürüst bilmediği, ufacık bir ülkedeki zulmü durdurmak niye çok zor olsun?” da olabilir.
İlki orada Müslümanların çektiği acıyı hafife almak anlamına gelir.
İkincisi ise, oradaki zulmü durdurmak için harekete geçmekte kaplumbağa hızıyla davranan İslam dünyasına eleştiri anlamına.
Ben ikinci anlamı sahiplendim.
*
Şimdi şapkayı önümüze koyup düşünelim.
Bu bayramı hak ettik mi?
Kutlamaya yüzümüz var mı?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.