Tımarhane sakinlerinden birkaçı kafa kafaya verip, kaçmak için plan yapmışlar.
Bekçiden anahtarı çalıp dışarı çıkacaklar.
Herkes uyurken onlar uyanık kalmış, gözetlemişler.
Bekçinin de uyuduğu vakitte sessizce yaklaşıp anahtarı almışlar.
Kapıya geldikleri sırada bir bakmışlar ki kapı kilitli değil.
Ekip lideri “Tüh” demiş, “Bütün plan suya düştü.”
Üzülerek geri dönmüşler.
*
İzmir’den Alper Kıran’ın anlattığı fıkra ile başladık.
Delilerden sen anlarsın der gibi.
Hep beraber görüyoruz ki bizim darbecilerin, deliler kadar aklı yok.
Tarihin en kanlı darbesini yapmaya kalkışıyorlar, milletin uykuya dalacağı vakte kadar bekleyemiyorlar.
Şimdi mahkemelerde hesap verirken, akıl mantık dışı konuşmaları, komik bile sayılmayacak, pespaye savunmalar yapmaları da akıl seviyesiyle ilgili tespiti haklı çıkarıyor.
(Delillerden de hâkimler anlar.)
Hâkim karşısında söylediklerini Nasrettin Hoca duysa, o bile “Sen de haklısın” cevabını vermez.
Her şeyi inkâr edin, hiçbir suçu kabullenmeyin talimatını verende ne kadar akıl var ki?
*
Bize gelenlerle devam edecek olursak, sırada Fatih Bayhan’ın ilettiği bir gazete kupürü var.
Türkiye güzeli Keriman Halis dünya kraliçesi seçilmiş. Cumhuriyet de onu haber yapmış.
Jüri başkanının konuşmasına yer vermiş haberde.
“Sayın jüri üyeleri bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslamiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkâr edemeyiz. Neticede bu Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınların temsilcisi, Türk güzeli Keriman mayo ile aramızdadır.”
*
Aziz kardeşim Fatih Bey, jüri başkanının sözlerine dikkat çekiyor ve diyor ki:
“Malazgirt’te yapılan toplantıyı eleştiren İngiliz The Ekonomist dergisi ‘Türkiye 946 yıl önceki savaşa atıf yapıyor’ diyor ve ‘Savaş çığırtkanlığı yaptığımızı’ vurguluyor. Müslüman kızı mayoyla güzellik yarışmasında birinci seçen jüri başkanının sözlerine bakarsanız, 1400 yıllık atıf var.”
*
Deliler, darbeciler, Nasrettin Hoca, Cumhuriyet Gazetesi, güzellik yarışması, Hıristiyanlığın zaferi gibi konuların birbiriyle alakası yokmuş gibi görülebilir.
Görülmesin.
Hepsi birbiriyle iç içe geçmiş durumda.
“Büyük resme bakmak lâzım” diyenler bakın işte burada haklı.
*
Alper’in babasının teyze oğlunun bacanağı ise başka bir noktaya temas ediyor ve diyor ki, “15 Temmuz’u artık geçelim. İçimiz dışımız 15 Temmuz oldu. Haberlerde, programlarda hep aynı konu. Ayrıca, bayram ilan etmeye de gerek yoktu…”
Sebebini sorunca, “Zaten çok bayramımız var” cevabı geldi.
*
Erdoğan duysa, “Aaah benim güzel kardeşim, ah…” demez mi?
Yeterince bayramımız varmış.
19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim, 30 Ağustos…
Dahası da var; Kut’ül Amare 29 Nisan, Malazgirt 26 Ağustos…
Sormak lazım, 15 Temmuz bunların hangisinden daha az önemli.
Aşk olsun.
*
Bir milletin tarihte ilk defa, darbecileri çıplak elle geri püskürttüğü, alaşağı ettiği günü, herhangi bir gün gibi mi göreceğiz?
Aşk olsun.
Milletin iradesini hiçe sayan aşağılık darbecilerin mahkemelerde hesap verdiği şu günlerde, 15 Temmuz’u sıradan mı bulacağız?
Aşk olsun.
Hem de öyle bir aşk olsun ki…
Mustafaların, Erolların, Ömerlerin, Fethilerin, Ayşelerin, Fatmaların vatan aşkından.
Uğruna can verdikleri bayrak aşkından.
Tabii hiç unutmamak gerekir ki vatan aşkı imandandır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.