Yardım etmeye mi geldiler ajanlık yapmaya mı?

04:0013/07/2017, Perşembe
G: 17/09/2019, Salı
Mehmet Acet

“15Temmuz akşamı Kilis’teki Obüs’lerin namlusunun yönü, 180 derece değiştirilerek Türkiye topraklarına çevrildi”.Kilis’te görev yapan üst düzey bir yerel yönetici, gördüklerini Ankara’daki bir devlet yetkilisine iletmiş, o da bana anlattı.F-16’ların o gece neler yaptığını hesaba katacak olursak, burada da şaşacak bir şey yok.Görüp geçirdiklerimiz, olup bitenlere şaşırmayacak kadar tecrübeli hale getirdi hepimizi.Şunu biliyoruz.15 Temmuz’un devam hedeflerinden biri Suriye’yi Türkiye’ye taşımaktı.Bu

“15
Temmuz akşamı Kilis’teki Obüs’lerin namlusunun yönü, 180 derece değiştirilerek Türkiye topraklarına çevrildi”.

Kilis’te görev yapan üst düzey bir yerel yönetici, gördüklerini Ankara’daki bir devlet yetkilisine iletmiş, o da bana anlattı.


F-16’ların o gece neler yaptığını hesaba katacak olursak, burada da şaşacak bir şey yok.

Görüp geçirdiklerimiz, olup bitenlere şaşırmayacak kadar tecrübeli hale getirdi hepimizi.

Şunu biliyoruz.

15 Temmuz’un devam hedeflerinden biri Suriye’yi Türkiye’ye taşımaktı.

Bu uluslararası ayakları olan bir projeydi.

Şimdi.

Meseleyi biraz daha anlaşılır kılmak için, radarlarımızı, Suriye savaşının başından itibaren Gaziantep’e doluşan, BM şemsiyesi altında görev yapan, tabelasında
‘yardım kuruluşu’
yazan uluslararası kuruluşlara bir çevirelim.

Konuyu biraz deşeleyince dikkat çekici verilere ulaştım.

İNSANİ YARDIM MI
İSTİHBARAT ÇALIŞMASI MI?
Gaziantep’e doluşan
‘uluslararası yardım kuruluşları’
mevzuu açılınca, Ankara’da Suriye meselesi ile yakından ilgilenen bir kurumun başkanı bana, Mercy Corps isimli ABD menşeli bir yardım kuruluşundan söz etti.

Kuruluşun Türkiye’deki faaliyetleri, Mart 2017’de İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla durdurulmuş.

Ofise dönünce internetten küçük bir araştırma yaptım.

Mercy Corps’un faaliyetlerinin durdurulduğu tarihlerde BBC’de konuyla ilgili bir haber yayınlanmış.

Haberde şu ifadeler var:

Türkiye hükümetinin faaliyetlerini gerekçe göstermeksizin durdurduğunu söyleyen Mercy Corps sözcüsü Christine Bragale, bugün örgütün internet sitesinde de yayımlanan açıklamasında: “Türkiye ve diğer ortaklarımızla beş yıllık işbirliği ardından olayların bu noktaya gelmesi yüreklerimizi parçalıyor”.

Gerçekten göz yaşartıcı bir durum…

Açıklamayı görünce, benim gözlerim önce haber cümlesinde geçen
“Yüreklerimizi parçalıyor”
ifadesine takıldı.

Ben bu ifadeyi kimden duymuştum diye sordum kendi kendime.

Sonra hatırladım.

Birkaç ay önce objektiflere nadiren poz veren İngiliz Gizli Servisi Başkanının CNN’e verdiği bir demeci izlemiş, söz konusu ismin Suriye’den bahis açılınca, oradaki durumu
“Heartbreaking-yürek parçalayıcı”
tabiriyle tanımladığına tanık olmuştum.
İzlerken, içimden sakın yürek parçalayıcı tabirini kendi kirli işlerini örtmek için
‘kamuflaj”
niyetiyle söylüyor olmasınlar diye geçirmiştim.
GEREKÇE AJANLIK FAALİYETLERİ
Mercy Corps’un sözcüsünün açıklamasında, Türk hükümetinin Türkiye’deki faaliyetlerini
“gerekçe göstermeksizin durdurduğu”
bilgisi de var.
Oysa bu da bir tür
“open secret/açık sırdan”
ibaret.

Yok, illa ki bu gerekçenin ne olduğu duyulmak isteniyorsa, bize söyleneni aktaralım:

“Bu kuruluşların yardım adı altında ajanlık faaliyeti yapması”
o faaliyetlerin durdurulmasının temel gerekçesini oluşturuyor.

İçişleri Bakanlığı’nın kararı, bir takım somut verilere dayanıyor.

Somut veri dediğim şey şu:

Zorda kalmış insanlara destek çıkma görüntüsü altında, silahlarının namlusunu Türkiye topraklarına çevirmiş olan terör örgütleri ile iş tutmak.

Ankara, bu tür kuruluşların çalışanlarının bir kısmının yardım gönüllüsü kılıfıyla kolayca kamufle olduklarını, asıl işlerinin sahadan istihbari bilgiler aktarmak ve kendi ülkelerinin pozisyonuna uygun düşecek eylemlerde bulunmak olduğunu düşünüyor.

Anladığımız ve işittiğimiz kadarıyla bu kuruluşun faaliyetlerinin durdurulması, ilk andan itibaren ABD yönetimince üst düzeyde bir sorun haline getirilmiş.

İnternet taramasında şunu gördüm.

Daha o günlerde, yani Mercy Corp’sun faaliyetlerinin askıya alındığı günlerde ABD Dışişleri sözcüsü Mark Toner,
“Endişeliyiz”
açıklamasını yapmış.

Bizim kendi kaynaklarımızdan aldığımız bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs ayında Washington’a yaptığı ziyarette önüne konulan dosyalardan biri de Mercy Corps’un faaliyetlerinin durdurulması meselesi olmuş.

BİLGİLERİ BİZİMLE




PAYLAŞIN DENİLİNCE…

Meselenin ciddiyeti anlaşılınca bu kuruluşlara bir takım şartlar getirildi.

Mesela şöyle şartlar:

*Hangi personelle çalıştıkları bilgisinin Türk güvenlik birimleriyle paylaşılması.
*Kimlere hangi yardımların ulaştırıldığının detaylı dökümünün Türk yetkililere iletilmesi.

Mesela Gaziantep merkezli faaliyetlerini sürdüren IMC isimli sağlık kuruluşuna Ankara’nın bu kriterleri iletilince iki türlü geri dönüş olmuş.

1-
Bizim donörlerimiz (bağışçılar) kime ne kadar yardımda bulunulduğunun gizli kalmasını istiyor.
2-
Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında faaliyet gösteren bu kuruluşları neden bu kadar sık boğaz ediyorsunuz?

Peki ya sonuç?

Suriye’de faaliyette bulunmak üzere Gaziantep’de
‘dükkan açan’
yabancı
‘yardım kuruluşlarının’
kayıtlı sayısı 43.

Ve şöyle bir bilgi ilavesi:

“Ankara’nın denetimleri artırması, bu kuruluşlara başına buyruk hareket edemeyeceklerinin bildirilmesi sonrası, yüzde 90’ı faaliyetlerini sona erdirdi.”
#15 Temmuz
#İstihbarat