Savunma sanayii fuarları tüm dünyada son yıllarda büyük ilgi görüyor.
Sektörün kalbi bu aralar Londra’da atıyor.
Alanında en büyüklerden biri olma özelliği taşıyan DSEİ (Defense and Security Equipment International) fuarı için birkaç gündür İngiltere’nin başkentindeyiz.
Türkiye ile savunma alanında işbirliği yapmaya hazırlanan Japon devi Fujitsu’nun davetlisi olarak buraya geldik.
Üç gazeteci, Star’dan Mustafa Kartoğlu, Habertürk’ten Bülent Aydemir ve bendeniz…
Salı sabahı Londra’nın çileli trafiğinde bir buçuk saat yol kat ettikten sonra, kendimizi savunma ve güvenlik sektörlerinde at koşturan yüzlerce şirketin sofistike ürünlerle boy gösterdiği devasa bir salonda bulduk.
Füzeler, tanklar, uçaksavarlar, hücum helikopterleri, modern toplar, yakın mesafe taramalı atışlar yapan silahların arasında meraklı bakışlarla dolaştık.
Savunma sanayii alanında Türkiye’nin son yıllarda kat ettiği mesafe malumunuz.
Seçim dönemlerinde Ak Parti’nin icraatları ve vaatleri mevzu bahis olduğunda yerli üretimde kaydedilen gelişmelerin toplumda heyecanla karşılandığını gözlemlemiştik.
Şimdi bir haber daha verelim.
Bu dikkat çekici ilerleme, Londra’da stant açan dünya devleri tarafından da fark edilmiş durumda.
DSEİ organizasyonunu yapanların çıkardığı, fuara gelen herkesin eline tutuşturulan dergide, Türkiye bağlamında yapılan değerlendirmelere bir göz atmak bu konuda iyi bir fikir verebilir.
Orada şöyle deniyor:
Fuar alanından dönüşte, Londra’nın yoğun trafiğini, yukarıda saydığım şirketlerden birinde 11 yıl genel müdürlük yapan, reklam olmasın diye isminin yazılmasını istemeyen bir savunma ve güvenlik uzmanıyla sohbet ederek değerlendirdik.
“Kendi tankımızı, kendi helikopterimizi yapıyoruz da, bu ürünlerin dünya ölçeğinde karşılığı nedir”, diye sorduk.
El cevap:
Bu işler, yani savunma ve güvenlik alanında kendi başınıza yapacağınız üretimler, bugünden yarına kısa sürede bitirilebilecek türden işler değil.
Ortaya bir iddia koyduktan sonra bir on yıl, belki daha fazla sabırla beklemek ve yapılan işleri sıkı bir şekilde takip etmek gerekiyor.
Geride kalan 10 yıl bu anlamda iyi değerlendirilmiş görünüyor.
İsmini vermek istemeyen savunma ve güvenlik uzmanına göre, tekil ürünler ortaya çıktıktan sonra gelen talepler ve seri üretim ile bu alanda iş tutan Türk şirketleri büyük bir sıçrama yapacaklar ve hem ciroda hem de ihracatta çok daha ciddi rakamlara ulaşılacak.
Buraya Japonların teknoloji devi Fujitsu’nun davetiyle geldiğimizden söz etmiştim.
Yılda 40 milyar dolarlık bir pazara ulaşan bu şirket, savunma alanında Türkiye ile işbirliği yapmak için kolları sıvamış durumda.
Fujitsu, bu işlere Ankara başta olmak üzere pek çok dünya başkentinde ABD’ye karşı artan güvensizlik duygusunu keşfederek başlamış.
Şirketin savunma işlerine bakan bölümünün tepe yöneticisi Tim Gibson’la konuşurken bunu bize açık açık söyledi.
Farklı dediği şu:
Tam da Türkiye’nin arzu ettiği gibi ellerindeki mevcut teknolojik imkanları paylaşmaktan kaçınmadan bunu yapmak istiyorlar.
Mantıklı bir cevap verdi.
Uygun maliyet ve özellikle teknoloji transferi.
Gelirse sürpriz olmaz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.