Kendi başımdan geçen küçük bir hadiseyi anlatarak başlayayım.
7 Haziran 2015 seçimlerine gidilirken, o yılın mayıs ayında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile Trabzon ve Karabük mitinglerini izlemek üzere bir uçak yolculuğu yapmıştık.
Seçim dönemlerinde desteksiz atma konusunda daha bir coşkulu olduğunu bildiğimiz CHP lideri, o günlerde yine inanılması güç bir iddia ortaya atmıştı.
İddia, dönemin Başbakanı Davutoğlu tarafından hemen yalanlanınca uçak sohbetinde konuyu açtım.
Kılıçdaroğlu ile aramızda sorulu-cevaplı şöyle bir diyalog geçti:
-Madem Başbakan rest çekti, bu rakamların kaynağını açıklar mısınız?
-İyi ama bu rakamları siz veriyorsunuz?
-Tamam ama, 'müddei iddiasını ispatla mükelleftir' diye bir söz vardır hani. Burada iddia sahibi sizsiniz. Sizin ispat etmeniz gerekmez mi?
Diyalog bu şekilde gelişince, uçakta bulunan milletvekillerinden biri Kılıçdaroğlu’nun önüne bir kağıt koydu.
Sonra, kendisi milyonlu küsuratlı rakamlar üzerinden toplama çıkarma işlemleri yapmaya başladı.
Rakamlardan bir şey anlamadığım için kendisinden önüne konulan, üzerinde hesap-kitap yaptığı kağıdın bir örneğini bana vermesini istedim.
Nedir, ne değildir anlamak için.
Nasıl bir cevap aldım dersiniz?
Bu kıssadan çıkaracağımız iki tür hisse var:
Peki bu iki tutum bize neyi gösteriyor?
Ya da işin doğrusu çıkınca, vermek istediği hasarı verememe korkusu olabilir.
Önceki gün CHP Meclis Grubu’nda izlediğimiz tiyatronun da bundan bir farkı yoktu.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının toplam 15 milyon dolar değerindeki parayı İngiltere açıklarındaki bir vergi cennetine havale ettiklerini iddia eden ‘belgeler’ gösterdi.
Avukat özel, devamında da Kılıçdaroğlu’ndan salladığı belgeleri medya ve savcılık ile paylaşmasını istedi.
Bu bir meydan okumaydı aynı zamanda.
Gelin görün ki, Kılıçdaroğlu ne belgeleri medya ile paylaştı, ne de savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Dünkü gazetelerden öğrendik ki, belgelerin bir kopyasını almak için CHP Genel Merkezi’ni arayan gazeteciler de eli boş gönderilmişti.
Bu ne demek?
Avukatını teyit eden sözleri, dün bu defa Cumhurbaşkanı'nın kendi ağzından dinledik.
Bu durumda, o paraların çıkıp çıkmadığını, Man Adaları'na gidip gitmediğini CHP’yi yönetenler ispat etmek zorunda olmuyor mu?
ABD’nin New York kentindeki Manhattan Mahkemesi’nde görülmeye başlanan Rıza Zarrab davası ile senkronize hareket etme çabası o kadar açık ki.
2013 gezi kalkışmasından bu yana defalarca gördüğümüz filmin tekrarından başka bir şey değil bu yaşadıklarımız.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.