Rize’ye 10 yıl sonra ikinci gelişimiz.
İlkinin bir hikâyesi vardı, ikincisinin de oldu.
Anadolu Yayıncılar Derneği, Sinan Burhan’ın başkanlığında güzel işler yapıyor.
Dernek, bir yandan yerel basının dertlerini, sıkıntılarını Ankara’da oluşturduğu güçlü lobi çalışmasıyla ilgililere iletiyor, öbür yandan memleketin karşılaştığı sıkıntılı zamanlarda durumdan vazife çıkartıp Anadolu medyasının omurgalı duruşunu ortaya koyuyor.
Geçen ay Ankara’da katıldığımız Uluslararası Medya Şurası’nın ikinci ayağına konuşmacı olarak davet edildik.
Rize’ye 10 yıl aradan sonra ikinci gelişimizin nedeni bu.
Çoğunluğu Türkiye’nin gönül coğrafyasından 40’tan fazla meslektaş, yerel ve ulusal basından bizlerin de katılımıyla güzel bir medya buluşması gerçekleştirdik.
Çay Tv’nin Genel Yayın Yönetmeni Hasan Bakır’ın ev sahipliğinde, medyanın zorlu, orta yol bulunması çoğunlukla güç tartışma konularını ele aldık.
Rize’ye 10 yıl önce dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ile seçim programı yapmak için gelmiştik.
22 Temmuz 2007 seçimlerine gidilirken Erdoğan ile Güneysu’daki evinde buluştuk, seçim yasakları öncesi son televizyon yayınını gerçekleştirdik.
Zira, o zaman Ak Parti’nin yaptırdığı anketler, oy oranlarını 41-42 bandında gösteriyordu.
27 Nisan muhtırası, 367 ucubesi, askerin Ak Parti’nin Cumhurbaşkanı adayına dirsek göstermesi gibi krizlere öfkelenen halk, o seçimde Ak Parti’nin oylarını benim tahminimin de 2,5 puan üstünde bir orana taşımıştı.
Aradan 10 yıl geçtikten sonra, memleketin de Cumhurbaşkanı’nın da önündeki meseleler, çok farklı gündem başlıkları ile karşımıza çıkmış durumda.
Başka meseleler derken, şu günlerde parti yönetimince istifaları istenen belediye başkanları meselesi, atıf yaptığım konu başlıklarından bir tanesini oluşturuyor.
4’ü büyükşehir, 2’si il olmak üzere 6 Ak Partili Belediye Başkanı’ndan görevi nezaket içerisinde bırakmaları isteniyor.
İstanbul, Düzce ve Niğde’nin başkanları bu çağrıya uyup görevlerinden ayrıldılar.
Ankara, Balıkesir ve Bursa belediye başkanlarından da aynısını yapmaları isteniyor, ama henüz Genel Merkez’in bu talebi karşılanmış değil.
İlk defa böyle bir inisiyatif kullanıldığı için, tartışmalar, kafaları kurcalayan soru işaretleri haliyle eksik olmuyor.
-Halktan gelen değişim talebi.
-Her biri ayrı nedenlerle olsa da, 6 belediye başkanının yıpranmış olması.
Bu işin gerekçesini en iyi bilebilecek konumdaki isimlerden biri, partinin 2 numarası, Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı.
Hayati Bey’le Rize’de bu işi enine boyuna konuştuk.
Kendi zihnimizi kurcalayan, sokaktan bize iletilen soruların hepsini sordum.
Sorduğum sorular içinde en çok merak edilen 4 tanesini ve aldığım yanıtları şu şekilde aktarabilirim:
Cevap: Elbette kura ile belirlenmedi. Her biri için ayrı ayrı gerekçeler var.
Cevap: Hayır yok. Bu uygulamanın diğer başkanlarımız üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanmasını istemiyoruz. Ama ileride başka isimlerle ilgili sorunlar karşımıza çıkarsa, elbette o zaman da bu yöntem uygulanır.
Cevap: Hayır, öyle bir şey söz konusu değil. Bu arkadaşlarımızın partiden uzaklaşmasını değil, başkanlığı bırakmasını istiyoruz. Bu, başka yerlerde değerlendirilmeyecekleri anlamına gelmez. Muhalefete de böyle bir fırsat vermeyiz.
Cevap: Bu ilkeyi benimsemeye devam ediyoruz. Ama her şeyin olduğu gibi, bunun da istisnası olabilir. Bu uygulamayı, bu ilkenin istisnası olarak görüyoruz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.