FETÖ ordudan ne kadar temizlendi?

04:005/07/2017, Çarşamba
G: 17/09/2019, Salı
Mehmet Acet

Geçen ay yüksek yargı organlarından birinin başkanı ile konuşurken söz, Ankara’daki sohbet konularının ana başlığı olmayı sürdüren, FETÖ meselesine geldi.Yargı sistemi içinde“Kim kimdir”sorusunun yanıtı 15 Temmuz’un çok daha öncesinden hemen hemen belliydi.Yüksek yargı organlarının iç bünyesinde sık sık yapılan seçimler, kamuoyuna mal olan davalarda alınan tutumlar, en önemlisi de özellikle 2010 sonrası FETÖ’cü yargı mensuplarının çoğunun kendilerini gizleme ihtiyacı hissetmemesi, bu mücadelenin

Geçen ay yüksek yargı organlarından birinin başkanı ile konuşurken söz, Ankara’daki sohbet konularının ana başlığı olmayı sürdüren, FETÖ meselesine geldi.

Yargı sistemi içinde
“Kim kimdir”
sorusunun yanıtı 15 Temmuz’un çok daha öncesinden hemen hemen belliydi.

Yüksek yargı organlarının iç bünyesinde sık sık yapılan seçimler, kamuoyuna mal olan davalarda alınan tutumlar, en önemlisi de özellikle 2010 sonrası FETÖ’cü yargı mensuplarının çoğunun kendilerini gizleme ihtiyacı hissetmemesi, bu mücadelenin yargı ayağıyla ilgili işlerin yürümesini hızlandırdı.

Bir örnek vereyim.

Mesela daha 2011 yılında bir Danıştay üyesinden, 60 civarında FETÖ’cünün
“Bundan böyle biz bir grup olarak hareket edeceğiz”
diyerek ortaya atıldıklarını işitmişim.

Herkes pozisyonunu daha o günlerde belli ettiği için kurum içindeki seçimlerin bir dönem tıkandığını de biliyoruz.

Demem o ki,
“Nasılsa yargıyı ele geçirdik”
diye düşünen FETÖ’cüler açıktan hareket etmeye başlamışlardı.

Yargıtay’dan 141 üye ile ilgili 15 Temmuz sonrası işlem yapıldı.

Bunların 89’unun ByLock programını kullandıkları tespit edildi.

Yargının hakimler ve savcılardan oluşan birinci kademe üyelerinden FETÖ soruşturması geçirenlerin sayısı da 4 bini buldu. Bunların 1500’ünün yine ByLock kullanıcısı oldukları anlaşıldı.

Anayasa Mahkemesi’nden iki üyenin aynı kapsamda yargılandığını biliyoruz.

PEKİ TSK’DA DURUM NEDİR?
“Biz gerekli temizliği yaptık ama…”
demişti konuştuğum yüksek yargı organı başkanı.
Biraz tedirgin bir yüz ifadesiyle
“Ama acaba TSK’da bu temizlik ne ölçüde yapıldı. Bunu bilmiyoruz”
eklemesi yaparak.

Bunun üzerine sorunun peşine düştüm.

Ramazan Bayramı öncesi, ordu içinde yürütülen çalışmaları en iyi bilebilecek isimlerden biri ile konuştum.

Gelinen noktayı, ulaşılan mesafeyi şu şekilde özetleyebilirim:

2008 SONRASI BÜTÜN YATIRIMLARI ÇÖKTÜ

Şu ana kadar FETÖ soruşturmaları kapsamında ordu ile ilişiği kesilenlerin sayısı 8800.

15 Temmuz kalkışmasına, çoğunlukla TSK’ya çok önceleri girmiş, 2016’ya gelindiğinde albay ya da general seviyesine ulaşmış FETÖ’cüler dahil olmuştu.

Kalkışmada yer alanlar, darbe sonrası yapılacak atamalar çizelgesinde ismi olanlar zaten suçüstü yakalandılar.

Bir de önümüzde, 15 Temmuz’dan birkaç ay önce MİT’in ByLock kullanıcısı olduğunu tespit ettikten sonra TSK’yı bilgilendirdiği 600 subayın FETÖ ile ilişkisine dair veri var.

Ki, böyle bir verinin mevcudiyetinin darbe kalkışmasının gerekçelerinden biri olduğu yönünde Ankara’da yaygın bir kanaat hakim.

Peki ya daha aşağısı?

Yani, yarbay ve daha alt rütbede olanlar ne durumda?

Şuradan başlayalım.

15 Temmuz sonrası çıkartılan ilk KHK ile askeri okulların kapatılmasına karar verilmişti.

Askeri liselerin süresi 8 yıl idi.

Ortaokulda buralara yerleşen öğrenciler 8 yıl sonra rütbe almaya başlıyordu.

Liselerin kapatılmasıyla FETÖ’nün buralara son 8 yılda yaptığı yatırımlar bütünüyle çökmüş oldu.

Yeri gelmişken
“Darbe 20 Temmuz’da başladı”
diyen CHP yönetiminin
‘Darbe’
diye nitelendirdiği meselelerden birinin de askeri liselerin kapatılması olduğunu hatırlatmış olalım.
2000/2008 ARASI DİDİK
DİDİK ARAŞTIRILIYOR

Konuştuğum yetkili isimden aldığım kıymete değer bilgiler var.

Şu anda ordu içerisinde varlığını sürdüren FETÖ unsurlarıyla ilgili titiz bir çalışma yürütülüyor.

Burada ağırlıklı olarak 2000 yılından itibaren TSK bünyesine girenler araştırılıyor.

Yöntem olarak, ordu içerisindeki askerlerin birbirlerinden haberleri olmayacak şekilde şüphelilerle ilgili ifadelerine/kanaatlerine başvuruluyor.
5-6 kişinin ifadesi birbirini tamamlıyorsa, şüphelinin FETÖ mensubu olduğuna kanaat getiriliyor.
Bu çalışmaların sonunda ismi bugüne kadar piyasaya hiç çıkmamış kişilerle ilgili de ihraç işleminin yapılacağı söyleniyor.
ÇALIŞMAYI MİLLİ SAVUNMA
BAKANLIĞI YAPIYOR

15 Temmuz sonrası çıkartılan KHK’larla Milli Savunma Bakanlığı’nın görev ve yetkileri gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi güçlendirildi.

Öncesini biliyoruz.

Savunma Bakanlığı ordu üzerinde tasarrufu son derece sınırlı, bir tür
“Güya bakanlık”
konumundaydı.

Artık TSK’nın personel işlerine de bakanlık bakıyor.

Dolayısıyla ordu içindeki personel incelemesi artık buradan yürütülüyor.

Dün, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, TRT Haber’de katıldığı programda, üzerinde durduğumuz konuyla ilgili bir takım bilgileri kamuoyuyla paylaştı.

TSK bünyesindeki FETÖ yapılanması ile mücadeleyi
‘sabitlenmiş tweete’
benzeten Işık,
“Yakında yeni ihraçlar olacak. Her gün yeni isimler gelebiliyor bu açıdan sayı vermeyi uygun bulmuyoruz. Bu çalışma bakanlığımız bünyesinde, gün be gün yapılıyor”
dedi.

Bu işin zor, sabır ve zaman gerektiren bir iş olduğunu belirtelim.

#FETÖ
#Ordu
#ByLock
#15 Temmuz
#Milli Savunma Bakanlığı