Gençlerin halletmesi gereken 8 konu

Bana bıraksalar her gün gençlerle ilgili yazıp, her gün gençlerle buluşurum. Onlarla iletişim halinde olmanın faydalarını çok gördüm. Bu yüzden her Cuma gençlere yönelik bir yazı yazmaya çalışıyorum.

Bu yaşımda, geriye doğru baktığımda, gençken ne yapmam ve ne yapmamam gerektiğini düşünüyorum. O zaman gençlerin ihtiyacı olan tavsiyeler de ortaya çıkmış oluyor.

Şöyle düşünelim. Bir insan, yaklaşık 25 yaşında artık olgunlaşmış, mesleğini seçmiş, üniversiteyi bitirmiş, gideceği yolu aşağı yukarı belli olmuş demektir. O yaştan sonra çok keskin sapmalar ve değişiklikler olmaması gerekir.

Bu durumda bir genç, 25 yaşına (artı eksi 2 yaş da olabilir) gelmeden, yani büyümeden, hayatında hangi konuları halletmesi gerekir ki daha verimli, daha güzel bir hayat sürsün.

Benim tespitlerim şunlar:

Ortaokula gelmeden, Kur’ân-ı Kerim’i yüzünden okumayı öğrenin. Ardından da namaz surelerini ve dualarını ezberleyin. O yaşlarda öğrendiğinizde, asla unutmazsınız. Diliniz Arapça'ya daha yatkın olur ve daha güzel okursunuz. İleri yaşlarda bu konu zorlaşır.

İlkokul aşamasında aileler çocuklarının yeteneklerine göre bir sanat dalına yönlendirmeli. Muhakkak bir müzik aleti çalmayı bilmeli, bir sanat dalıyla da ilgilenmeli çocuk. Ortaokul ve lisede bunu sürdürmeli. Liseden sonra çocukların sanata ve müziğe yönelmeleri mümkün olmuyor. Ben, iki çocuğumda bunu gerçekleştiremedim maalesef ve artık büyüdüler. Üçüncüsü öyle olmayacak inşallah.

Bir çocuk muhakkak bir spor dalını iyi bilmeli, diğerleriyle da tanışmalı. İlk ve ortaokulda çocuk seçtiği spor dalında kendini geliştirmeli, lisede ve üniversitede amatör ya da profesyonel bu spor dalıyla ilgilenmeye devam etmeli.

Küçük yaştan itibaren çocuklar doğa ile barışık büyümeli. Ormanı, dağı, denizi, gölü, ovayı, yaylayı ve hayvanları daha ilkokulda görmeli, tanımalı ve sevmeli. Ortaokul, lise ve üniversitede düzenli olarak bu aktiviteleri devam ettirmeli.

Üniversiteye gelmeden, muhakkak farklı şehirler ve ülkeler görmeli, farklı kültürlerle tanışmalı gençler. Bu, onun dünyayı ve kendi ülkesini daha iyi anlamasına etki eder.

Bir genç oturmasını, kalkmasını, büyükleriyle muhatap olmasını, hasta ziyaretini, taziye, bayramlaşma gibi âdâb-ı muaşeret konularını liseye gelmeden öğrenmeli ve hayatında uygulamalı. Eskiden bu çok önemli konu, ilk ve ortaokulda ders olarak okutulurdu, ancak kaldırıldı. Bu konuda ailelere çok iş düşüyor.

Bir genç hangi mesleği seçeceğine, büyüdüğünde ne yapacağına daha lisedeyken karar vermeli. Aileleri ve öğretmenleri de yardımcı olmalı ve teşvik etmeli. Seçilen meslek ve işe göre üniversiteye gitmeli. Bugün üniversite öğrencilerinin çok büyük bölümü istemediği bir bölüme okuyor ve ne yapacağını bilmiyor.

Üniversiteye başlamadan, hangi yabancı dili öğreneceğinize karar verin. Tercih ettiğiniz dilin altyapısını lisede, üst yapısını da üniversitede oluşturun. Muhakkak yurt dışına giderek dilinizi güçlendirin. 25 yaşına gelmeden bu sorunu çözün. Ben 30 yaşımda yurt dışına gidip dil öğrendim. Çok pişmanım.

Dil tavsiyem: İngilizce, Arapça, Fransızca, Rusça ve Çince.

İnsanın en iyi kitap okuduğu dönem, lisedir. Bir genç ortaokul ve lisede temel bilgileri halledecek okumalar yapması gerekir. Türk, doğu ve batı klasikleri, tarih, coğrafya ve İslâm tarihi gibi temel konular, üniversiteye gelmeden bitirilmeli. Üniversite ve sonrasında daha çok uzmanlaşmak istenilen meslek ve iş alanında, edebiyat, sanat konularında okumalarla genel kültür güçlendirilmeli.

Erkekler için askerlik önemli bir konu. Çoğu genç bunu ertelemeyi tercih ediyor. Sonra hiç beklenmedik bir anda askere gitmek zorunda kalıyorlar. Bedelli tartışmalarına kapılmadan, vakti zamanında geç kalmadan askerlik görevini yerine getirmeli. Yaş ilerleyince askerlik görevi de zorlaşıyor.

Kızlar bu konuda rahat olsun!