FETÖ ile mücadelede iki önemli gelişme var.
Biri, OHAL Komisyonu'nun çalışmalarına başlaması.
Diğeri, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın FETÖ’nün dini söylemi ve inanç şeklini incelediği çalışma.
Bu iki konunun detaylarını yazacağım. Öncelikle fotoğrafın tamamına dair görüşümü açıklayayım. Meseleyi daha iyi anlarız.
FETÖ ile mücadeleyi ikiye ayırmaktan yanayım.
Ölümcül darbenin kanamasını durdurmak için geçen süre, yani akut dönem. Geçen bir yıl devlet ve millet olarak bu kanamayı durdurmakla uğraştık. Bir yılın sonunda çok şükür bu kanama durduruldu. Güvenlik merkezli politikalarla, bu ölümcül virüs büyük oranda devletten temizlendi.
Bu alanları 5 başlık altında sıralayabiliriz.
1. Güvenlik ve yargı alanı
2. İnanç alanı
3. Diplomasi alanı
4. Kamu diplomasisi ve iletişim alanı
5. Mağduriyetlerin giderilmesi alanı
Bahsettiğim beş başlıktan ilki, güvenlik ve yargı uygulanıyor. Diğer ikisi konusunda da önemli gelişme oldu. OHAL mağdurlarının sorunlarını giderecek bir komisyon kuruldu ve çalışmalarına başladı.
Menteş, Diyarbakır’da PKK ile mücadelede önemli yargı kararlarına imza atmış, bundan dolayı örgütle mücadelede son derce güçlü bir hukuk ve sosyoloji mantığı oturtmuş birisi. Şu cümleler ona ait:
FETÖ, tıpkı PKK ve IŞİD’in yaptığı gibi, şu anda mağduriyetleri kullanıyor ve örgütünü diri tutuyor. Bu nedenle OHAL Komisyonu başkanının tespitleri hayati önem taşıyor. Sayın Menteş’in başkan olmasına çok sevinmem bundandır.
Daha önce yazmıştım, komisyonun çalışmasına, bilerek ya da bilmeyerek engel olmak isteyenler çıkacaktır. Bunu engellemek de devletin görevi. Komisyon başkanının çok başarılı işler yapacağına inanıyorum.
FETÖ örgütünün dağılmamasının en önemli nedeni, örgüt üyelerinin inanç bağı ile örgüte bağlanmış olmasıdır. İnanç, akıl ve bilgiden daha güçlü bir bağdır. Bu yüzden küçük yaşta inanç dünyaları değiştirilen çocuklar, ölünceye kadar bir daha örgüte ve liderine bağlılıktan vazgeçmiyor.
Bu nedenledir ki, örgütle mücadelede en önemli ikinci alan, inanç dünyasında olmalıdır. Örgütün sapkın inanç sistemini, sağlam delillerle ortaya koymak ve bunu sağlıklı yöntemlerle örgüt tabanına ve sempatizanlarına anlatmak gerekir.
Bunun en önemli adımını Diyanet İşleri Başkanlığı attı. Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı bu önemli raporu, dün Başkan Mehmet Görmez bizzat açıkladı.
Çalışma için FETÖ’nün Türkçe olarak basılmış olan 80 kitabı incelendi, 40 bin dakikayı bulan (yaklaşık 670 saat) sesli ve görüntülü konuşması dinlendi. Burada İslam itikadına ve inancına aykırı tüm bölümler tek tek tespit edildi. Ardından da bunun neden yanlış olduğu anlatıldı.
Çok önemli bir çalışma. En azından bu çalışma kadar önemli olan bir konu da, bunu, topluma ve örgüt tabanına iyi anlatmaktır. Burada yine güçlü bir iletişim planlamasına ihtiyaç var.
İnanç alanında yapılacak mücadele, en az güvenlik ve yargı alanında yapılacak çalışmalar kadar önemlidir. Bunu sakın unutmayalım.
Bu nedenle Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i tebrik etmek lazım. Sanırım bu ve benzeri güzel çalışmalarından dolayı Başkan Görmez’in istifası kabul edilerek ödüllendirilmiş oldu! Bu da başka bir darbı meseldir ki, can yakıcıdır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.