Tüm bunları soğuk kanlı bir şekilde tartışmak, yazmak ve bir sonuca ulaşmak zor olsa da denemeye karar verdim. Çok uzun süredir kafamda tartışıyordum. Sonunda sizlerle tartışmanın faydalı olacağını düşündüm. Bakalım öyle olacak mı?
Konu, en başında tıkandı benim için. 15 yaşımdan beri peşinden koştuğum, uğruna tüm hayatımı dizayn ettiğim “dava” ne demektir? Yani sosyopolitik bir sözleşme mi? Bir grup ahitleşmesi mi? Tarikat mı? Mezhep mi?... Nedir dava?
Yazı bu nedenle ikiye ayrıldı. Siyaset ve dava ilişkisini yazmadan önce, dava ne demektir, nasıl tarif etmeliyiz onu yazmak gerekli oldu.
“Dava”, dediğimiz ve kendimizi adadığımız şeyin, aslında ne olduğunu tam olarak bilinmiyoruz. Herkesin kendine göre bir “dava” tanımı geliştirdiği kesin.
Bu yüzdendir ki, her fırkanın, cemaatin, grubun, tarikatın, meşrebin, fraksiyonun kendi davaları, kendi dava liderleri, dava neferleri ve dava ilkeleri ayrı ayrı vardır.
İşin ilginci solcular, milliyetçiler ve muhafazakarlarda aşağı yukarı durum aynıdır.
Sanırım “dava” kavramındaki muğlaklığı siz de fark ettiniz. ‘İslam davası, Turan davası, sosyalist dava, proletarya davası’ gibi tüm kesimlerdeki dava kavramları kendi içinde bile farklılık gösteriyor.
Belki de bu muğlaklık sayesinde, her ideoloji için davanın ilkleri kolayca değiştiriliyor, başka yerlere çekiliyordur. O yüzden tam tanımlanmıyor olabilir mi? Bilemiyorum
Meseleye tüm kesimler için sosyolojik bir tanımlama getireceksek, dava kelimesinin ideolojik ve politik bir kavram olduğunu kabul etmekle başlamalıyız.
O zaman şöyle bir tanımlama denemesi yapıyorum:
Bu benim tanımlamamdır ve tartışmaya açıktır. Devam ediyorum.
Bu ütopya, dini kitleler için daha manevi, daha kutsal, daha duygusaldır.
Solcular için emek-sömürü, üretim-tüketim gibi daha rasyonel ve materyalist eksenlidir.
Milliyetçiler için daha romantik, daha tarihsel ve etnik merkezlidir.
Prensip olarak kurduğumuz cemaatler, vakıflar, dernekler, organizasyonlar, siyasi partiler hepsi dava için birer araçtır. Hepsi davaya hizmet etmek için vardır.
Peki hamaset yapmadan, duygusal bakmadan değerlendirme yaptığımızda, bu prensipler gerçek hayatta uygulanabiliyor mu? Sanırım sorunumuz, pratiğe indiğimizde başlıyor. Benim da tartışmak istediğim şey budur. Dava ve siyaset ilişkisi ile başlayalım yarın tartışmaya. Bakalım başımıza ne gelecek?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.