İçimden geldiği gibi

04:0019/07/2017, Çarşamba
G: 17/09/2019, Salı
İbrahim Tenekeci

Kudüs’e hiç gitmedim. Filistin topraklarını dünya gözüyle görmedim. Kendimce haklı nedenlerim vardı. Haksız çıktım. Gitmek lazımmış.Filistin için şiir yazmaya çalıştım. Bir hayli uğraştım. Nasip olmadı. Der Yasin katliamı için şu dizeyi yazabildim ancak:‘Nereye bakıyorsun, orası yok ki.’Adem Turan aradı. Kudüs şiirlerinden oluşan bir seçki hazırlıyormuş. “Yer almak ister misin?” İnşallah.Yıllar sonra tekrar Kudüs için, Aksa için masaya oturuyorum. Bismillah.Kudüs’ün düşman eline geçmesi ile Osmanlı’nın

Kudüs’e hiç gitmedim. Filistin topraklarını dünya gözüyle görmedim. Kendimce haklı nedenlerim vardı. Haksız çıktım. Gitmek lazımmış.


Filistin için şiir yazmaya çalıştım. Bir hayli uğraştım. Nasip olmadı. Der Yasin katliamı için şu dizeyi yazabildim ancak:
‘Nereye bakıyorsun, orası yok ki.’

Adem Turan aradı. Kudüs şiirlerinden oluşan bir seçki hazırlıyormuş. “Yer almak ister misin?” İnşallah.

Yıllar sonra tekrar Kudüs için, Aksa için masaya oturuyorum. Bismillah.

Kudüs’ün düşman eline geçmesi ile Osmanlı’nın yıkılması bizim için neredeyse aynı şey. Yüz sene oldu, oluyor. Belki bu:
‘Beraber ölmüştük, hatırlar mısın?’
Duamız, yine beraber dirilmek.

İnsan kaderinden kaçamıyor. Geliyor ve sizi buluyor.

***

Ahmet Murat, Kudüs Kitabı düşüncesinden bahsetmişti. Sanki o kitabı ben yazacağım. Öyle heyecanlıyım. Kartpostal, pul gibi görsel malzeme toplamaya çalışıyorum. Belki faydam dokunur.

Ömer Lekesiz’e olan sevgili saygımızın nedenlerinden biri de Kudüs’e olan düşkünlüğü.
Kudüs’ü seveni sevmek gibi bir huyumuz var. Kim Kudüs’le ilgilenirse, derdimizle, yaramızla ilgilenmiş oluyor.

Kudüs, en mahcup yanımızdır. Onu korumaya gücümüz yetmedi. Bizim elimizden çıkmış oldu. Filistin toprakları, Anadolu’dan imdada gelen en seçkin birlikleri bağrında barındırıyor. Gazze, Nablus…

Ayrı düşmüş olsak da Kudüs davamız devam ediyor. Hep şunu düşünüyorum:
Düzgün ve dürüst bir hayatımız olursa, davamızı, değerlerimizi ve dostlarımızı daha iyi savunabiliriz.

Maalesef ömrümüz acı bir döneme denk geldi. Gönül coğrafyamızın beldeleri birer ikişer uzaklaşıyor bizden. Bağdat, Musul, Şam, Halep, Kudüs. Ne yapabiliriz? Sevmek, sahip çıkmaya yetmiyor.

“Suriye’de taraflar ateşkes için anlaştı” haberini okuyoruz. Taraflar: Amerika ve Rusya. Halimiz budur.

***

İsrail derin ve karanlık bir meseledir. Devlet diyemeyiz. Başka bir şeydir.

Mavi Marmara seferini hatırlayalım. Aynı günlerde, bölücü terör örgütü tarihinde ilk defa bir deniz üssümüze saldırı düzenledi. İskenderun’da. Sorusu olan?

Batı dünyası, İsrail’in kuruluşuyla birlikte şunu başarmış oldu: Topraklarındaki kötülüğü ve fitneyi İslâm âleminin kalbine, ilk kıblesine nakletti. Şimdi biz uğraşıyoruz.
Kadim kuraldır: İyilik zayıfladıkça kötülük güçlenir.

Filistin ve Kudüs konusunda en hassas millet olduğumuz aşikâr. Millî duruş yeterli, siyasi irade yetersiz.

Haçlı seferlerinden İngiliz işgaline ve günümüze kadar Kudüs bahsine iyi çalışmamız gerekiyor. En önemli dersimize çalışır gibi.

Kabul edelim yahut etmeyelim: Filistin, hepimizin gözü önünde ikinci Endülüs olmaya doğru gidiyor. Lütfen Endülüs tarihini okuyalım ve ibret alalım. İspanya’nın danstan, futboldan ve boğa güreşlerinden ibaret olmadığını görelim. Sistemli ve uzun vadeli bir şekilde müslüman nüfusun nasıl yok edildiğini bilelim.

***

Cesur düşmanlar ile sessiz dostlar arasındayız. Karamsarlığa kapılmak bize yakışmaz. Umudumuzu korumalı ve daha kuvvetli olmalıyız.

#Kudüs
#Filistin
#Batı