İbrahim Kalın’ın son eseri Ben, Öteki ve Ötesi (İnsan Yayınları) üzerinden dün ile bugünü birlikte okumaya devam edelim. Geçmişi günümüze getirmek de diyebiliriz.
Bu bölümü bitirmeden önce, bir hakikatin de altını çizmiş olalım: “Osmanlı, bozgun zamanında bile Avrupalıların ilgi odağı olmaya devam etmiştir.” (219) Aklımıza ister istemez şu soru geliyor: Neden acaba?
Şunu da söylemek isteriz: Modern zamanlarda, sömürgecilik daha çok şirketler (ileri karakollar) üzerinden yapılmaktadır. İbrahim Kalın, eserinde bu konuyu da ihmal etmemiştir. İngiliz Doğu Hindistan Şirketi, başlangıç olarak ibretlik bir örnektir. “Dünyaya Avrupa merkezci, ırkçı ve emperyalist zaviyeden bakanlar, bu tahakküm ve sömürge ilişkisini kurarken insanlık tarihinin en büyük suçlarını da işlediler.” (454)
Dokuz asır öncesinden örneklerle beraber günümüze gelelim: “Haçlıların eline geçen Kudüs, uzun tarihinin en dramatik ve acılı anlarından birini yaşadı. (1099) Haçlılar hiçbir ayrım yapmadan şehirde büyük bir katliam yaptılar.” (92)
Bir asır sonra: “Salâheddîn bir anlaşmayla esirlerin mübadelesini temin etmek ister. Bunun için kendi elindeki esirleri bırakır. Bütün asillerin serbest bırakılmadığı bahanesini ileri süren Richard, Akka’da bulunan iki bin yedi yüz Müslüman esirin eş ve çocuklarıyla birlikte kılıçtan geçirilmesini emreder. (1191) Bu korkunç katliamdan geriye bir ceset yığını kalır.” (98) Batı dünyası, Richard’a “Arslan Yürekli” demektedir.
Bu acımasızlık karşısında Müslümanların duruşu ve durumu nedir, çoğunlukla nasıl olmuştur? “Müslüman hukukçular, savaş meydanında ve barış ortamında Hristiyanlara ve dolayısıyla Avrupalı Haçlılara karşı adaletli davranılmasını salık vermiş, aşırılıklara kaçılmasını yasaklamıştır. Müslüman liderler ve komutanlar genellikle bu ilkeye riayet etmişlerdir.” (125)
Yıl 1462. “Yolda Fatih ve askerleri dehşet verici bir manzarayla karşılaşır. Üç kilometre uzunluğunda ve bir kilometre genişliğinde bir alanda esir edilmiş yaklaşık yirmi bin Türk ve Müslüman, kazıklara geçirilmiştir. Bir kaynağa göre, annelerine bağlanıp kazıklara oturtulmuş küçük çocuklar da vardı. Bu dehşetengiz manzara, savaşlarda pek çok ölüm görmüş olan Osmanlı askerlerini bile derinden sarsmıştı.” (213) Sonuç? “Vlad Dracula, Romanya’da ve Avrupa’da Hristiyanlık’ın yavuz kumandanlarından biri olarak efsaneleştirilmek istendi.”
Yıl 1799. “Napolyon, Mısır’dan ayrılmadan önce Suriye ve Filistin topraklarına bir sefere çıkar. İki gün süren yoğun çatışmalar neticesinde Napolyon, Hayfa’yı ele geçirir. Burada, savaş esiri olan dört binden fazla Osmanlı askeri öldürülür. Kaynakların verdiği bilgiye göre, barut ve mermi harcamak istemeyen Napolyon, Osmanlı askerlerinin deniz kıyısına götürülerek tüfeklerin ucundaki süngülerle öldürülmesini emreder. Napolyon’un kendi sekreteri Bourrienne, ‘bu sahne her aklıma geldiğinde titriyorum’ diyerek dile getirir bu olayı.” (300) Garip ama gerçek. İmaj çalışması dedikleri bu olsa gerek. Bugün biz Müslümanlar dahi Napolyon’un askerî dehasını konuşuyor, ondan övgüyle söz ediyoruz.
Batı dünyasının demokrasi, insan hakları ve terör gibi konularda nasıl bir çifte standart uyguladığı aklı başındaki herkesin malumudur. Vatan savunması yahut tam bağımsızlık mücadelesi bile ‘terör’ kapsamına girebiliyor artık. (Bu bahsi de ilk fırsatta yazalım inşallah.)
İbrahim Kalın’ın genel manâda ilk işareti veya teklifi budur: “Hak, adalet ve eşit temsile dayalı bir dünya tasuvvuru olmadan adil ve sürdürülebilir bir küresel düzen kurmak mümkün değildir.” (454) Bu konu Akıl ve Erdem kitabında da işlenir. (Küre Yayınları) Adil ve kalıcı bir barış için mevcut dengeler üzerinde yeniden düşünmemiz gerektiği söylenir. (229) Ayrıca biz Müslümanlara düşen vazifeler de vardır. Kardeşliğimizi yeniden ayağa kaldırmalı ve daha kuvvetli olmaya çalışmalıyız. Özgüvenimizi tekrar kazanmak için kendi toprağımıza, tarihimize, hafızamıza, toplumsal irfanımıza ve değerlerimize dayanarak bir tefekkür ameliyesine girişmemiz gerekiyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.