Kudüs’ün hayatıyla ilgili yıkıcı bir karar alınmak üzere. Buna itiraz edebilecek durumda olan kaç İslâm ülkesi var? Sorumuzun cevabı, Türkiye’nin neye karşılık geldiğini de gösteriyor.
İslâm coğrafyası, yirmibeş yıldır korkunç bir yıkım ve fitne dönemi yaşıyor. “Bu bir Haçlı seferidir” ifadesinden bu yana. Geçmişteki Haçlı seferlerinin amacı neydi? Kudüs’ü müslümanların elinden almak. Şimdi ne oluyor? Biraz düşünelim.
İslâm coğrafyasını Afganistan’dan Yemen ve Libya’ya kadar tarumar ettiler. Ayakta kalan ve yıkılmadan durabilecek olan tek ülke, Türkiye’dir. Bu hakikat ile maruz kaldığımız operasyonlar birbirinden müstakil değildir.
Pakistan’ı terörle yordular ama bizi yoramadılar. Pes etmedik. Mısır’da yaptıklarını aynı anda ülkemizde de yapmak istediler. Başarısız oldular. Örnekler bu şekilde devam edip gidiyor.
İçimizde, ülkemizin aleyhine olan her açıklamaya, gelişmeye sevinen bir zümre var. Sürekli açık arıyor, kusur buluyor, devleti kötülüyorlar. Onlara, bu topraklarda yaşamamızın karşılığı olarak bakıyoruz. Türkiye’yi zor duruma düşürmek, itibarsız hale getirmek için her yolu deniyorlar ne yazık ki. Yeminli düşmanlarla ve batı dünyasıyla uyum içindeler.
İbrahim Karagül’ün son yazısından iki cümle alalım: “Coğrafyanın tamamını imha etmeye dönük küresel müdahalenin Türkiye ayağında neler döndüğünü, kimlerin hangi projenin uzantısı olduğunu çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla nerede durduğumuz kadar nelere direneceğimizin de farkındayız.” (5 Aralık, Yeni Şafak) Yazıda bir de ‘mezhep’ vurgusu var. Artık bu mesele de bizi yakından ilgilendiriyor. Maalesef.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.