Yolumuz bu kez Trakya istikametine düştü. Günübirlik bir gezinti. Yalıköy’e kadar gideceğiz.
Köylerden geçiyoruz. Ormanlı, Kestanelik, Belgrad, Ahmediye, Karacaköy. Ormanlı köyündeki çeltik tarlaları hasada hazırlanıyor. Vakit hayli azalmış.
Biraz daha gittikten sonra bir tekel bayii görüyoruz. İsmi ilgimizi çekiyor. Vatandaşın biri, içki sattığı yere “Osmanlı” ismini uygun bulmuş. Evet, manevî seferbelik de şart. Bir yandan da “ruhsatı nasıl aldı” diye düşünüyorum. Anlamadığım bir konu.
Kaynaksız yazmayalım: Yol yorgunu Alaiye Redif Taburu, Dağyenice köyü civarındaki ileri tabyaya konuşlanır. Hava soğuk ve yağışlıdır. Yorgunluk galip gelir. Gece olunca, nöbetçiler dâhil, hepsi uyuyakalır. Bulgarlar, sabaha doğru süngü hücumu yapar ve Alaiye Redif Taburu’nu oluşturan dört bölük askerin üç bölüğünü şehit eder. (17 Kasım 1912) Uykularında şehit olurlar. Şehitlerimizin intikamını almak için karşı saldırı yapılır. İntikam alınır ama saldırıyı gerçekleştiren askerlerimizin yüzde doksanı da şehadet şerbetini içer. (Nevzat Taşdan, Çatalca Müdafaası ve Zaferi, Çatalca Kaymakamlığı, 2015.) Ah intikam.
Buraya ilk kez yıllar önce gelmiş, şehitliği bulmuştum. Garip düşmüş, sahipsiz kalmış, tahammül sınırlarını aşacak şekilde ihmale uğramıştı. Bir mezbeleliğin içindeydi. Bunu yazmıştım.
Çatalca Kaymakamlığı’nın özel gayretleriyle burası temizlendi, çevresi ağaçlandırıldı. Anıt inşa edildi. Artık anma törenleri de düzenleniyor. Aklıma ilk geleni yazayım: Buralar, Halk Partili belediyelere bırakılamayacak kadar mühim beldelerdir.
El fenerinin yardımıyla ilerliyoruz. Endişe ile merak arasında. Ağır demirin ve kalın betonun baskısını üstümüzde hissediyoruz. Duvarlarda yetmiş seksen sene öncesinden kalma eski yazılar. Sinoplu Mustafa Yıldırım mesela. Muhtemelen askerliğini burada yapmış.
Bu koruganlardan bazılarının seçilip temizlenmesi, düzenlenmesi ve koruma altına alınması gerekiyor. Edirne Savunması’nda kullanılan tabyalar gibi. Şükrü Paşa Tabyası iyi bir örnek olabilir.
Dönüş yolunda, önümüze bir tilki çıkıyor. Belli ki acıkmış ve yiyecek bir şey bulamamış. Arabamıza bir metre kadar yaklaştı ve durdu. Bize bakıyor. Kayıt altına aldık. İyi bir hatıra oldu. Bunu, yaşam alanlarının daralmasına ve besin kaynaklarının azalmasına yoruyoruz. Buralarda avcılık yaygındır. İnşallah bir müddet daha yaşar.
Harun Tan ve Gökhan Ergür’le arife günümüz böyle geçti.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.