Sakın ha mevzileri terk etmeyin

02:356/11/2017, Pazartesi
G: 18/09/2019, Çarşamba
Hüseyin Likoğlu

“TARİH: 14 Kasım 2015Devlet Başkanı Tayyip Erdoğan, iltihak görüşmeleri yapmak üzere resmi ziyaret için gittiği Gürcistan’dan alır haberi. Tam da en kudretli olup dünyayı titrettiği bir anda nereden çıkmıştır bu yönetimi devirme? İnanılır gibi değildir. Kısa bir değerlendirmeden sonra yurda dönme kararı verir. Nasılsa insanlar meydanlara dolacak, darbeye karşı direnecek, aynen Mısır’da Tahrir ve Rabia meydanlarında olduğu gibi darbe karşıtı direnişler sembolleşecek, bayraklaşacaktır. Fakat heyhat!

“T
ARİH: 14 Kasım 2015
Devlet Başkanı Tayyip Erdoğan, iltihak görüşmeleri yapmak üzere resmi ziyaret için gittiği Gürcistan’dan alır haberi. Tam da en kudretli olup dünyayı titrettiği bir anda nereden çıkmıştır bu yönetimi devirme? İnanılır gibi değildir. Kısa bir değerlendirmeden sonra yurda dönme kararı verir. Nasılsa insanlar meydanlara dolacak, darbeye karşı direnecek, aynen Mısır’da Tahrir ve Rabia meydanlarında olduğu gibi darbe karşıtı direnişler sembolleşecek, bayraklaşacaktır. Fakat heyhat! Başkan’ı karşılayamaya bir tek kişi dahi gelmemiştir. Sevenleri tarafından terk edildiği ve yarı yolda bırakıldığı düşüncesiyle zaten zihni duman bürümüş olan Başkan bu büyük hayal kırıklığı içinde Silivri Havaalanı’nda gözaltına alınıp önce Silivri Cezaevi’ne, sonra da alelacele inşa edilen Ekinlik Adası’ndaki tutukevine konulur.”

Bu satırlar Fetullahçı Terör Örgütü’nün 2014 yılı başında kaleme aldığı Rövanş adlı kitapta yer alıyor. Kitabın değerlendirmesini yapmayacağım. O apayrı bir konu.
Gerekirse daha sonra kitabın hikayesini ve müstear isimle yazılan kitabın gerçek yazarlarını ele alan bir yazı yazabilirim.
Ama şimdi mesele başka.
Yukarıdaki satırlardan anlaşılacağı üzere Fetullahçı teröristler, darbe için bütün hazırlıkları yapmış. Bir tek şeyi hesap edememiş.
Daha doğrusu bir şeyi yanlış hesap etmiş. Nedir o? Halkın sokağa ineceğini hesap edememiş.
Eğer düşündükleri gibi halk sokağa inmeseydi darbeyi başaracaklardı.
Geçtiğimiz günlerde İngiltere’de Türk vatandaşları tarafından darbe gecesi söylediklerinden dolayı alaya alınan ve sosyal medyada görüntüleri dolaşan FETÖ’nün İsrail imamı Kerim Balcı’nın o geceki görüntüsünü hepimiz hatırlıyoruz değil mi?
15 Temmuz gecesi FETÖ’nün televizyonundan darbecilere gaz verirken, bir anda Cumhurbaşkanı
Erdoğan’ın canlı yayında halka seslendiğini ve halkı sokağa çağırdığını öğrenince Balcı’nın gözleri fal taşı gibi açılmış ağzı açık bir şekilde ekranda donup kalmıştı.
Balcı, niye öyle renkten renge girdi dersiniz? Çünkü senaryoda halkın sokağa inmemesi vardı. Halkın sokağa inmesi FETÖ’nün planlarını altüst etti. Balcı onunu inçin ekranda öyle dondu kaldı.
Bu konuyu niye hatırlatıyorum. FETÖ’nün yeni senaryosunda halkı sokağa inmez hale getirme gayreti yer alıyor. Ve ne yazık ki bu senaryo tıkır tıkır işliyor. Bugünlerde hepimiz halkı canından bıktıracak gereksiz uygulamalara tanık oluyoruz. “
15 Temmuz gecesi bunun için mi canımızı ortaya koyduk
?” sitemlerini sık sık işitir olduk.
Geçen hafta “FETÖ’nün ajandası ile amel edenler” diye bir yazı kaleme aldım. İnanılmaz geri dönüşler geldi. Onlarca örnek, yüzlerce sitem geldi.
Bir el halkı bıktırmak, tepki veremez hale getirmek istiyor. FETÖ’nün ajandası işliyor.
FETÖ geçmişte kimi fişlemişse o bedel ödemeye devam ediyor. 15 Temmuz’da kim önce sokağa fırlamışsa onunu canına okunuyor.
Terfi ettirilirken, FETÖ’nün fişlemelerine bakılıyor. Üst bir makama atama yapılırken, FETÖ’nün fişlemeleri baz alınıyor.
Kimse FETÖ’nün devlette yaptığı tahribatları hesap etmiyor.
Hâlâ İzmir casusluk kumpasının bedelleri ödeniyor.
“FETÖ ile kelle koltukta mücadele etti. Niye terfi ettirilmedi”
sorusuna, “Efendim bazı ahlaki zaafları varmış, biraz da alkol bağımlısı imiş, parayı da pek severmiş” cevapları geliyor. İyi de bunları devletin kayıtlarına kim düştü? Bunu soran yok.
Bir el
yeni bir darbe girişiminde arkasına bakmadan sokağa inecek halkı küstürmek istiyor.
Bir el
vatandaşı Erdoğan’a karşı duyarsız hale getirmek istiyor.
Bir el
de FETÖ’nün değirmenine su taşımaya çalışıyor.
Hastanede, emniyette, adliyede, vergi dairesinde, trafikte, bilumum bütün devlet dairelerinde size yapılan haksızlıkları not alın. Ama asla ve asla devlete,
idam fermanınızı imzaladığını duysanız bile
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a küsüp mevzileri terk etmeyin
. Hele hele FETÖ bitti diyenlere kanıp okçular tepesini bırakıp ganimet peşine düşmeyin. En büyük hesaplaşma için mevzileri daha da güçlendirin. En büyük hesaplaşmanın ardından bütün bunları yapanlarla hesaplaşacağız.
#FETÖ
#15 Temmuz