Kudüs’ü duyan yok mu?

04:3424/07/2017, Pazartesi
G: 17/09/2019, Salı
Hüseyin Likoğlu

İsrail, DAEŞ sayesinde tarihinin en iyi dönemini yaşıyor. Theodor Herz, bugünleri görseydi, kendi Siyonistliğini sorgulardı herhalde. İsrail, 1967’de tamamen işgal ettiği Kudüs’ten tüm Müslümanları söküp atmak için insanlık dışı tüm yöntemleri deniyor. Sadece Müslümanları söküp atmak istemiyor bin yılı aşkındır Müslümanların var olan eserlerini de yok etmek istiyor İsrail. Bütün bunları hepimizin gözü önünde yapıyor.50 yıl sonra Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılınamadı. İsrail askerleri postallarıyla

İsrail, DAEŞ sayesinde tarihinin en iyi dönemini yaşıyor. Theodor Herz, bugünleri görseydi, kendi Siyonistliğini sorgulardı herhalde. İsrail, 1967’de tamamen işgal ettiği Kudüs’ten tüm Müslümanları söküp atmak için insanlık dışı tüm yöntemleri deniyor. Sadece Müslümanları söküp atmak istemiyor bin yılı aşkındır Müslümanların var olan eserlerini de yok etmek istiyor İsrail. Bütün bunları hepimizin gözü önünde yapıyor.


50 yıl sonra Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılınamadı. İsrail askerleri postallarıyla Müslümanların ilk kıblesine saldırdı. Üç Filistinli genci şehit etti. Daha sonra 50 yaşın altındaki Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişini yasakladı. Mesci-i Aksa’nın kapılarına X-ray cihazları konuldu. Herkesin bildiği bu konuları niye tekrarlıyorum? Bütün bunların zamanlaması önemli.

İsrail’in Kudüs politikasını bilmeyen yok. Her ortalama Müslüman İsrail’in Arz-ı Mev’ud planını da bilir. Buna rağmen İsrail’in bugün yaptıklarının anlamı ne?

Türkiye, yanı başında 6 yıldır devam eden Suriye iç savaşı yüzünden en zor günlerini yaşarken, aynı şekilde Suriye İsrail ile komşu olmasına rağmen, nasıl olur da İsrail en iyi dönemini yaşar. Batılıların deyimiyle dünyanın en ‘İslamcı radikal’ örgütleri İsrail’in yanı başında cirit atarken, İsrail’in Kudüs’te Müslümanlara böylesine zulüm yapmasında bir çelişki yok mu?

Haydi İsrail, Suriye’deki DEAŞ başta olmak üzere sözde İslamcı terör örgütlerinden korkmuyor. Peki yıllarca birbirlerini haritadan silme tehditleri savurdukları İran ile komşu olmaktan da mı korkmuyor. İsrail’in en büyük düşmanı İran destekli Hizbullah’tı. Hizbullah şuan Suriye’de muhalif Müslümanlara katliam uyguluyor. İsrail ondan mı çok rahat. Peki Suriye’de İran ile buluşan ve her gün daha fazla silah ve mühimmat elde eden Hizbullah artık İsrail için tehdit değil mi?

Kafamızı karıştırıcı çok daha fazla konu var. Daha fazla karıştırmaya gerek yok. Zaten kafamız karışık olduğu için Siyonist İsrail istediği gibi cirit atıyor. Şimdi toparlanma zamanı. Bölgede olup biten her şey aslında tüm İslam coğrafyasının gözü önünde gerçekleşiyor. Sadece biraz daha dikkatli olmamız ve karşı tarafın planına göre hareket etmememiz gerekir. Karşı tarafın planlarıyla meşgul olmamız yerine kendi planlarımızı sahaya sürmemiz lazım.

Plan demişken, bir hatırlatma yapmak istiyorum. Yine açık kaynaklarda yer alan bir İsrail planı. İsrailli diplomat ve stratejist Oded Yinon,1980 yılında bugünleri birebir yazdı. Yinon’un stratejisine göre, İsrail’in etrafındaki tüm ülkeler hatta tüm Arap ülkeleri ve Türkiye-İran dahil tüm İslam ülkeleri etnik, mezhebi ve dini parçalara bölünmeli. Planın bu tarafını hepimiz biliyoruz. Asıl bunlar nasıl yapılacak biraz o ayrıntıya dikkat çekmemiz lazım.

Yinon’a göre bütün bu bölgeleri İsrail’in askeri olarak kontrol etmesi mümkün değil. O halde İsrail’in askeri varlığının yetmediği yerde yardımcı unsurlar bulunması gerekir. İşte Yinon raporunun en püf noktası: “İsrail askeri güçlerinin ve tüm kollarının yukarıda açıklandığı kadar geniş bir bölgeyi işgal etmek işi için yetersiz olduğu düşünülmektedir. Bu konuda çözüm ‘Haddad güçleri’ ile yönetmek veya ‘Köy Birlikleri’ kurmaktır. ‘Liderlerin’ kontrolü altında olan feodal veya parti yapısına sahip olmayan ve halktan tamamen ayrı yerel birlikler”.

Çok tanıdık geliyor bize bu birlikler değil mi. Yinon’un bahsettiği “eyaletler”, “Haddadistan” ve “Köy Birlikleri” PYD/YPG, DAEŞ, Haşdi Şabi olabilir mi mesela. İsrail’in yanı başında bu kadar terör örgütü varken böyle davranması bu konuda bize ışık tutabilir.

Körfez krizini de bundan ayrı düşünmemek lazım. İslam dünyasının böğrüne saplanan Siyonist hançer her gün daha fazla derine iniyor. Ve ne yazık ki İslam dünyasının idarecileri hala başka senaryoların figüranlığını yapmaya devam ediyor.

Kudüs, Filistin meselesi değildir, Kudüs Müslümanların ilk kıblesidir ve Müslümanların en temel meselesidir. Birileri gaflet uykusuna devam etsin. Biz ümitsiz değiliz. Filistin’de intifada ruhu Türkiye’de 15 Temmuz ruhu var olduğu sürece kimse Selahattin Eyyübi’nin emanetine sahip çıkmaktan alıkoyamayacak bizi...

#Kudüs
#Mescid-i Aksa
#Filistin
#İsrail