Bir süre önce Birleşik Arap Emirlikleri'nden (BAE) bir yetkili ABD’ye şu mealde bir mesaj iletmişti: Ortadoğu’da bizden ve Ürdün’den başka güveneceğiniz bir müttefikiniz yoktur.
Ama bu ABD için yeterli değildi, o haram olan çıkarları için bütün Ortadoğu’ya hatta bütün dünyaya talip idi. Kim onun bu toprak doyurası aç gözünü gölgelemek ve tekerine taş koymak isterse veya böyle bir ihtimal varsa ABD onu çeşitli oyunlarla dize getirecek, kendine tabi kılacaktı. Bu oyunlar arasında hepsi vicdana, dine, hukuka aykırı olmak üzere neler yok ki: Canbaza baktırır, horoz şekeri verir, gizli ajanlarını göndererek ve ülkelerdeki işbirlikçilerini kullanarak ülkelerde fitne, fesat, çatışma, terör, yalan yanlış algı… oluşturur.
Son günlerde Katar üzerindeki dört ülkenin ambargo yoluyla uyguladıkları baskı da ABD’nin bu oyunlarından biridir.
Peki niçin Katar?
Çünkü bu ülke, yine ABD’ye boyun eğmeyen ülkelerin başında gelen Türkiye ile de iyi ilişkiler kurarak ümmetin başına bela olan sözde İslam ülkesi yöneticilerini kızdırıyor, ABD’ye boyun eğmiyor, teröristlere değil, ümmeti açık ve gizli esaretten, sömürüden kurtarmak isteyen meşru İslâmî hareketlere destek veriyor.
Diğerleri ne yapıyor?
Suud’un resmi uleması yıllardan beri İhvan (ve ona bağlı olarak Hamas) hakkında konuşmalar yaparak, fetvalar çıkararak, kitaplar yayınlayarak onların neredeyse kafir olduklarını ve kesinlikle de terörist olduklarını ilan ediyor. Ulemanın bu davranışı yöneticileri de memnun ediyor; çünkü İhvan krallığa ve saltanat sistemine karşı, İslâmî demokrasi istiyor, ümmetin kendi kaderini kendisi belirlesin diyor, her türlü sömürü ve sömürgeciliğe karşı çıkıyor, İslam’ın hayatın bütününde olması için çaba gösteriyor…
Diğerleri ne yapıyor?
İşte bazı örnekler:
Mısır’da neler olduğunu hepimiz biliyoruz. Mısır olayı, Batı’nın çifte standardını, utanmazlığını, menfaati için çiğnemeyeceği bir değerinin bulunmadığını açıkça ortaya çıkarmıştır.
Timetürk’ün meşkür gayretini takdir özetle ondan da bazı örnekler aktarıyorum:
Birleşik Arap Emirlikleri Arap Baharı'nı boğmak için milyarlarca doları Suudi Arabistan’la birlikte harcamıştır.
1948 yılında işgal edilen Filistin topraklarındaki İslamî Hareket Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal Hatib, işgal altındaki Kudüs’te evlerin Siyonist yerleşim birimleriyle ilgilenen Siyonist örgüt ve çetelere satılması olayına Birleşik Arap Emirlikleri’nin karıştığını söyledi.
Quds Televizyonu’nun canlı yayınına katılan İslamî Hareket lideri Şeyh Hatib, Birleşik Arap Emirlikleri’nin gönderdiği paraların ardından Mescidi Aksa’nın güneyinde bulunan Silvan Mahallesi’nde en son 22 evin Siyonist Elad örgütüne satıldığını ifade etti. Şeyh Hatip verdiği bilginin devamında, emirliklerin gönderdiği paraların önce Filistin Bankası’na yatırıldığını, ardından çantalar halinde ev sahiplerine teslim edildiğini söyledi… Siyonistlere evlerini ve topraklarını satmamakta kararlı Filistinliler, Arap emirlikleri gibi dost görünümlü düşmanların oyun ve entrikalarıyla evlerini dolaylı yollarla satmış oluyorlar.
Diğer taraftan geçtiğimiz gün, Filistin İslami Hareketi Lideri Raid Salah da yaptığı açıklamada, BAE’nin Filistin’de gayrimenkul satın alarak, bunları İsrailli yerleşimcilere sattığını söylemişti.
Birleşik Arap Emirlikleri Libya’da Hafter kuvvetlerine karşı havadan mühimmat ve askeri destek veriyordu. Trablus Havalimanı’nı devrimciler ele geçirmek için kuşattıklarında havaalanı devrimcilerin eline geçmesin diye kimliği belirsiz uçaklarca bombalanıyordu. Daha sonra bu uçakların Birleşik Arap Emirlikleri'ne ait olduğu ve Mısır’ın da lojistik destek verdiği ortaya çıktı. Devrimciler havaalanını ele geçirince Birleşik Arap Emirlikleri’nin Libya’da karıştığı işler de açığa çıkmaya başladı.
Birleşik Arap Emirlikleri'nin Suud ve Mısır’la birlikte başını çektiği ülkeler Türkiye’yi Libya’nın içişlerine karışmakla, İhvan ve aşırı gruplara destek vermekle suçluyorlardı. Devrimci güçlere sürekli Türkiye’nin destek verdiğini ifade eden Birleşik Arap Emirlikleri, Suud ve Mısır’ın foyasını Timetürk Trablus Havaalanı'nda ele geçirdiği fotoğraflarla ortaya çıkardı
Gazze’de emekli bir istihbarat yetkilisi, Katar krizi ile daha çok gündeme gelen Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ve diğer yabancı istihbarat örgütlerinin Gazze’deki oyunu hakkında özel açıklamalarda bulundu… “BAE, Gazze’de gün geçtikçe güçlenen direnişi zayıflatmak ve etkisiz hale getirmek için bazı Filistinli gençleri para karşılığında kendi safına çekiyor” dedi.
BAE’nin Filistin’de, Mısır’da ve Orta Afrika’da Müslümanların aleyhine gizli çalışmalar yürüttüğünü belirten yetkili, “Amerika’nın nerde bir menfaati ve kirli işi varsa, orada BAE’yi görmek her zaman mümkündür” açıklamasında bulundu.
Filistinli yetkili aynı zamanda söz konusu ülkenin Gazze’ye insani yardımlar gönderme yöntemi başta olmak üzere birçok çeşitli hileyle insanları kendi safına çekerek bölgede nüfuz sahibi olmaya çalıştığına dikkat çekti.
Katar krizi sırasında Washington’daki BAE büyükelçisinin İsrail ile olan gizli yazışmalarının sızdırıldığını hatırlatan yetkili, “BAE’nin şu anki görevi, bölgede Batı'nın ve özellikle de İsrail’in güvenliğini tehdit eden her türlü İslami 'tehlikeyle' mücadele etmektir. Geçtiğimiz son 10 yıl içinde BAE, Mali, Somali, Nijerya, Çeçenistan ve Kosova başta olmak üzere birçok ülkede ABD ile birlikte Müslümanları hedef alan büyük çaplı 7 operasyona katıldı” dedi.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.