Sanayimizin ikinci 500 tablosu

04:0021/07/2017, Cuma
G: 17/09/2019, Salı
Hatice Karahan

Haziran başında “Sanayimizin Devleri” başlıklı yazımda, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan en büyük 500 sanayi kuruluşunun 2016 performansına ışık tutmaya çalışmıştım.Bu hafta ise İSO 500 çalışmasının devamı niteliğinde olan ikinci 500’e dair detaylar yayımlanınca, yazının devamını getireyim istedim. Acaba bu grup geçen yıl nasıl bir tablo çizmiş diye bir bakmak gerek. Nitekim ilk 500’e nispeten daha küçük çapta ancak ekonomimiz için hatırı sayılır yeri ve anlamı olan bu firmaları

Haziran başında “Sanayimizin Devleri” başlıklı yazımda, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan en büyük 500 sanayi kuruluşunun 2016 performansına ışık tutmaya çalışmıştım.


Bu hafta ise İSO 500 çalışmasının devamı niteliğinde olan ikinci 500’e dair detaylar yayımlanınca, yazının devamını getireyim istedim. Acaba bu grup geçen yıl nasıl bir tablo çizmiş diye bir bakmak gerek. Nitekim ilk 500’e nispeten daha küçük çapta ancak ekonomimiz için hatırı sayılır yeri ve anlamı olan bu firmaları iyice bir anlamakta fayda var.

Hatırlamak gerekirse, “Türkiye’nin İkinci En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu” araştırmasındaki sıralama, üretimden satış rakamlarına göre yapılıyor. O halde konuya satış verileriyle başlayalım diyorum. Ve diğer dinamiklerle de madde madde devam edelim:

*2016 yılında söz konusu grubun üretimden satışları %8,6’lık bir artış kaydetmiş gözüküyor. İlk bakışta nominal olarak 2015’e (%5,3) kıyasla bir güçlenme olduğu kesin ancak reelde memnun edici bir durum yok.

*Satışlardan konuşurken, akla hemen dışarıdaki performans da geliyor tabii. Acaba ihracat bu dönemde ne yapmış diye baktığımızda, Türkiye ekonomisi genelindeki dönemsel gelişimden biraz daha zayıf bir görünüm karşımıza çıkıyor. Dolar bazında %2,8’lik bir gerileme yaşayarak dudak büken İSO ikinci 500 ihracatı, 2015’teki %17’lik sert düşüşün ardından ise bir parça teselli buluyor.

*Söz konusu grubun başarısını incelerken, işgücü piyasasında oynadığı rol de aklımızın bir köşesinde duruyor. Bu bağlamda, 2016 yılında 222 bin kişinin istihdamını üstlenen ikinci 500’ün, çalışan sayısında %1,4 oranında bir artış sağladığı anlaşılıyor. İlgili dönemde tüm sanayi sektöründeki aşağı yönlü istihdam gelişiminden (%-0,7) daha hallice bir veri bu… Ayrıca 2015’te kendi çapında kaydettiği düşüşe (%-2,6) göre de toparlanmış bir görünüm. Hatta gruptaki 5 kamu kuruluşunu dışarıda bırakıp sadece özel sektör firmalarını alırsak, ücretli çalışan sayısındaki artışın 2016’da %2 olduğunu söylemek mümkün.

*Şimdi gelelim kar zarar işlerine. İSO ikinci 500’ün ilgili dönem kar ve zarar toplamında %0,6’lık bir artış göze çarpıyor. Oldukça zayıf bir gelişim olduğunu söyleyebiliriz ancak 2015’teki %3,4’lük düşüşten sonra bir düze çıkmışlık da var. Desem de, reel olarak hala sıkıntı gözlendiği açık. Satış karlılığında ise %4,8 olarak hesapladığımız oran, 2015’e (%5) nazaran hafif bir geri adım atmış gözüküyor.

*Faiz, amortisman ve vergi öncesi toplam kardaki %7,2’lik artışı yorumlayacak olursak da, önceki yıla (%16,5) göre belirgin bir tempo kaybı olduğu dikkat çekiyor. Buradaki karlılığı sorarsanız, 2015’teki %11,9’luk oranından %12’ye bir tık terfi etmiş görünüyor.

*Finansal unsurlar firmaları incelerken dikkat etmemiz gereken önemli bir husus, malumunuz… Bu kapsamda, ikinci 500 genelinde özkaynaklarda %16,7’lik bir artış gerçekleştiği ve bunun 2015’e göre güçlenen bir figür olduğu fark ediliyor.

*Öte yandan borç mevzularının içine girersek, burada belirgin bir hızlanma olduğunu da söyleyebilirim. Zira 2016 yılında İSO ikinci 500 firmalarının toplam borçları %16,6 artmış. Bu dönemde mali borçların da, toplam pastadaki dilimini %57,6’dan %58,1’e genişlettiğini ekleyeyim. Mali kategorinin kendi içinde ise, uzun vadeli borçların bir miktar pay arttırdığını söylemek mümkün.

*Borç ve özkaynak dağılımı da, bu noktada mühim elbette: Veriler, özkaynak ve borçların kaynak yapısındaki payının 2016’da sırasıyla %39,5 ve %60,5 olduğunu söylüyor. Bu ise, 2015’e göre değişmemiş bir görünüm anlamına geliyor.

Ve buraya sığmayan ancak İSO araştırmasına dâhil olan diğer birçok kriteri de göz önünde bulundurup özetlemem gerekirse, ikinci en büyük 500 sanayi kuruluşumuzun 2016 gibi zorlu bir yılda azmini korumayı sürdürdüğü ancak pek de mutmain olmadığı ifade edilebilir.

Bunu neden önemsiyoruz? Önemsiyoruz zira ikinci 500’ün çizdiği tablo, devleri yansıtan ilk 500’den sanayimizin önemli kısmını oluşturan KOBİ’lere akan zinciri anlamlı kılan mesajlar veriyor. Ki önceki yazıdan hatırlayacak olursanız, ilk 500’ün içinde dahi belirgin ayrışmalar olduğuna dikkat çekmiştim. O halde yine her zaman altını çizdiğim meseleyle bitireyim: Sanayimizin geneline yayılmış bir başarı tablosuna ve bu yönde hizmet edecek politikalara ihtiyacımız var. Neticede, sanayi üretiminde kişi başına katma değerde mevcuttan çok daha iyi bir performansı hedeflememiz gerekiyor.

#Sanayi
#Satışlar
#Faiz