Beklenen 2. çeyrek büyüme hızı dün açıklandı ve öncesinde %5-6 bandına sığdırılmış tahminleri pek yanıltmayacak bir şekilde kayıtlara geçti.
Türkiye ekonomisinin yılın 2. çeyreğinde %5,1 oranında büyüdüğünü duyuran GSYH verileri, ilk çeyreğin de %5,2’ye revize edildiğini haber verdi. Böylelikle 2017’nin ilk yarısını sağlam bir büyümeyle kapatmış olduk. Ve söz konusu performans, dünya ortalamasının da hayli fevkinde bir hıza işaret ediyor. G20 içinde, Çin ve Hindistan’dan sonra gelen bir hız…
Ve köşemizin bir klasiği olduğu üzere, şimdi mesele bu büyümenin perde arkasını anlamaya geliyor. Acaba 2. çeyrekte hangi kanallardan beslenmişiz de, anlamlı bir büyüme ortaya çıkmış?
Analizin detayları aşağıdakileri söylüyor:
En tepeden bakıldığında, hem iç hem de dış talebin katkısını içeren iki ayaklı bir büyüme görmek memnun ediyor. Denge ilk çeyrektekine ziyade daha bir iç talebe kaysa da, iki taraftan da kuvvet alıyor olmak önemli…
Buradan hareketle her iki kanada da yakından bakarsak, dış talep ayağında ihracatın ciddi bir destek vermeyi sürdürdüğü gözleniyor: Reel bazda %10,5 büyüyen ihracat, bu sayede 2. çeyrek büyümesine 2,3 puan katkı yapmış.
İthalatta ise bu dönemde yaşanan kıpırdanma büyümeyi biraz aşağı çekince, dış talepten gelen katkı 1,7 puan olarak gerçekleşmiş oluyor.
İç talebe geçersek de, özel tüketim elbette klasik etkisini yine hissettiriyor ve bu dönemdeki hızımızın 1,9 puanlık anlamlı bir kısmını teşkil ediyor. Bu dönemde kamu tüketim harcamalarında ise bir düşüş var.
Öte yandan 2. çeyreğin flaş aktörü yatırımlar oluyor. Nitekim özel ve kamu yatırımlarını bir arada gösteren rakamlar bu dönemde gaza basarak, GSYH gelişimimize 2,9 puan sürat katıyor.
Burada ilk dikkat çeken nokta, yatırımların uzun süre sonra ekonomiye böylesine kayda değer bir destek vermesi oluyor. Görünen o ki, hissedilen iyileşmede bu kez yatırımlar da sesini yükseltmiş. Sevinmemek mümkün değil. Zira nicedir aradığımız büyüme tarifi bu. Hem güçlü, hem de gerek yatırımların gerekse ihracatın filizlendirdiği bir büyüme...
Daha ne olsun?
Demek için bir aşamaya daha ihtiyacımız var mamafih. O da nedir? Yatırımların da içeriğidir. Daha önceki burada da yer alan çokça analizde şu öne çıkardı: İç talebin mahiyeti önemlidir. Nitekim tüketimin yanı sıra yatırımla büyümeye de ihtiyaç var. Şimdi ise bir yandan yatırımların canlanmasına sevinirken, makine ve teçhizat tarafında da güçlenmiş bir tablo görsek çok daha memnun olacağız.
Ve iç talep faslını kapatacak olursam; ilgili tüm verileri toparlayınca görülen o ki; iç talep, ekonomideki %5,1’lik büyümeye stok değişimleriyle birlikte 3,4 puan can katan bir resim sunuyor.
Son olarak üretim tarafında neler olmuş diye merak edersek de, hem sanayi hem de hizmetler sektöründen gelen iyi katkılara şahit oluyoruz. Sanayi üretimi 2. çeyrek gelişiminde 1,3 puanlık bir rol oynarken, bunun 1 puanı imalat sanayiine ait.
Ve ulaştırma, ticaret, konaklama/yiyecek hizmetleri de bir arada sanayiyle aynı derecede bir rol paylaşıyor. Bunları takiben ise, listede inşaat ve finans sektörlerinin sırasıyla 0,6 ve 0,4 puanlık katkıları öne çıkıyor. Bu dönemde tarımdaki gidişatta canlanma görülse bile, sektörün GSYH gelişimine etkisi 0,2 puanla sınırlı kalıyor.
Sektörel analizin (burada anamadığım tüm diğer verileri dâhilinde) özetle söylediği ise o ki; ekonomi bu dönemde çeşitli alanlardan destek alan, genele yayılmış bir büyüme profili çizmeyi başarıyor.
Sonuç olarak Türkiye ekonomisi, ilk yarıyı %5’i aşan bir hızla geride bırakarak azimle toparlanmayı sürdürdüğünü gösterdi. Verilen teşvikler, sağlanan krediler, dış talepteki pozitif gidişat ve turizmde beliren iyileşmeyle birlikte, bu olumlu tablo kazanılmış oldu.
Öte yandan bu tablonun uzun vadeli sürmesi için yapılacak çalışmalar da, şüphe yok ki kritik olacak.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.