Dün gelen Kasım ayı tüketici enflasyonu, beklendiği üzere başını yukarı kaldırarak yıllık %12,98 olarak kaydedildi. Böylelikle Ekim ayındaki %11,9 seviyesinden 1,08 puan fazla bir enflasyonla karşı karşıya kaldık. Bunun arkasında ise, aylık bazdaki enflasyonda %1,49’luk bir oranın gerçekleşmesi yatıyor.
Peki, bu düzeyde bir aylık enflasyon nereden ileri geliyor? Hesaplara bakarsak, oranın kabaca üçte birini gıda ve alkolsüz kaleminin oluşturduğunu görüyoruz. Mesele yine büyük ölçüde “işlenmemiş gıdadan” beslenirken, tek tek ürünleri incelediğimizde “domates bir başına enflasyonu bu derece etkilememeli” diyoruz. Domatesin yanı sıra, katkıda öne çıkanlar arasında örneğin yumurta da göze batıyor. Öte yandan gıda, yıllık enflasyonda da çeyreği aşan aslan payına sahip unsur olarak yerini koruyor. Zira grubun yıllık enflasyonu Kasım’da %15,78’e yükselerek, Mayıs ayından sonraki en yüksek noktayı görmüş oluyor.
Kasım aylık enflasyonunun elinden çeken bir ikinci kalem de, ulaştırma... Bu kapsamda yakıt ve otomobiller birleşerek, grubun fiyat gelişimini sürüklemiş görünüyor. Bu noktada ise, son dönemde petrol fiyatlarındaki yükselişin kurdaki gelişmelerle işbirliği yaparak pekiştirdiği bir etki karşımıza çıkıyor. Ulaştırma fiyatlarının, yıllık enflasyonda da gıdayı takip eden en güçlü baskıyı yarattığını ekleyeyim.
Hatta şöyle söyleyeyim: Gıda ve ulaştırma, %12,98 olarak gerçekleşen Kasım ayı enflasyonunun kabaca yarısını açıklamaya yetecek kadar ses çıkarıyor.
Söz konusu dönemde aylık oranı tırmandıran üç numaralı kalemin ise, giyim ve ayakkabı olduğu dikkat çekiyor. Yıllıkta ise, bu görevi konut grubu üstleniyor.
Malumunuz, enflasyonun başkâtipleri gıda ve enerjiyi bir yana bırakıp çekirdek enflasyona da bakmak önem taşıyor. Hatta tüm içecekler, tütün ürünleri ve altını da hariç bırakalım ve C endeksine bakalım: Durum Ekim ayında %11,82 olan çekirdek enflasyonun Kasım’da %12,08 olduğunu gösteriyor. Ayrıca yıllık enflasyonda dayanıklıların da kendini gösterdiği “temel malların” enflasyonist etkisi öne çıkarken, “hizmetlerde” ise aşağı yönlü olumlu bir resim var.
Daha önce de çok kereler yazdım. Sanırım bu köşede en son, Ağustos başında Temmuz enflasyonu açıklandığında değinmiştim: “Enflasyon Geri Adım Atmışken” diye başlamış ve o gün tek haneye inen enflasyonda dalgalı seyrin devam edeceğini, mücadelenin uzun soluklu olduğunu yazmıştım.
Keza bugün de temelde yatan hikâye pek değişmiş değil. Zira evvela, rakamların ortaya koyduğu o koca gerçek gereğince, gıda kısmını es geçmek asla mümkün değil. Dolayısıyla hükümetimizin ve TCMB’nin bu kapsamda fiyatlama mekanizmasına ilişkin çalışmaları ile tarım ve hayvancılık politikaları azami öneme sahip olmayı sürdürecek.
Enflasyon meselemizde bir diğer dikkat etmemiz gereken klasik mevzunun da, (dış faktörlerin de katkısını hiç esirgemediği) döviz kuru olduğuna kuşku yok. Bu doğrultuda, Merkez Bankamızın bir yandan enflasyondaki seyir ile hedefleri dikkate alırken, diğer yandan da döviz kurunun gidişatını ve bunun hem fiyat istikrarı hem de finansal istikrara olan yansımalarını tarttığını biliyoruz. Tabii bu çok değişkenli denklemin içine, talep tarafındaki gidişatı da katmak gerekiyor. Öte yandan önümüzdeki aylarda enflasyonda baz etkilerine bağlı olarak aşağı yönlü bir gidiş beklentisi de, göz önüne alınması gereken bir diğer ince nokta.
Tüm bu hususlar enflasyon hedeflerine doğru ilerlemek için izlenmesi gereken politikalarla iç içeyken, genel görünüm ve gidişatın fiyatlama davranışlarını bozmaması gereksinimi ise, kanaatimce kısır döngüden uzak kalabilmemiz için en mühim mesele olmayı sürdürüyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.