Enflasyon geri adım atmışken

04:004/08/2017, Cuma
G: 17/09/2019, Salı
Hatice Karahan

1 ay evvel bu köşede, Haziran ayında gevşeyen enflasyonu işlemiştim. O vakit “bekliyoruz” dediğim Temmuz iyileşmesine dair veri de, işte dün çıktı geldi: Manşet enflasyon Temmuz ayında, Şubat itibariyle takıldığı çift haneyi terk ederek %9,79 oldu. Haziran’ı hatırlayacak olursak, grafik %10,90’a işaret ediyordu.Bu aşağı yönlü gelişmenin şüphesiz moralman pozitif bir karşılığı varken, işin idealini ve sürdürülebilirliğini sorgulamaktan vazgeçmek de mümkün değil. İşte bu nedenle, bugün geldiğimiz

1 ay evvel bu köşede, Haziran ayında gevşeyen enflasyonu işlemiştim. O vakit “bekliyoruz” dediğim Temmuz iyileşmesine dair veri de, işte dün çıktı geldi: Manşet enflasyon Temmuz ayında, Şubat itibariyle takıldığı çift haneyi terk ederek %9,79 oldu. Haziran’ı hatırlayacak olursak, grafik %10,90’a işaret ediyordu.

Bu aşağı yönlü gelişmenin şüphesiz moralman pozitif bir karşılığı varken, işin idealini ve sürdürülebilirliğini sorgulamaktan vazgeçmek de mümkün değil. İşte bu nedenle, bugün geldiğimiz noktayı incelemekte yarar var.

GEVŞEMEYİ SÜRDÜRDÜ

Öncelikle, enflasyon nasıl oldu da gevşemesini sürdürdü diye bir bakalım dilerseniz. Bu noktada, söz konusu gerileme hikâyesinde en belirgin rolün gıda fiyatlarının üzerinde olduğunu söylemek mümkün... Nitekim Haziran’da %14,34 olan gıda ve alkolsüz içecekler yıllık enflasyonu, Temmuz’da %10,07’ye gevşemiş durumda. Temel nedeni ise, işlenmemiş gıda grubundaki taze meyve-sebze klasmanında hatırı epey sayılır bir yavaşlamanın cereyan etmesi…

Bunun yanı sıra, alkollü içecekler ve tütün fiyatlarındaki tırmanışın da, bu dönemde vites küçülttüğünü görüyoruz. İşte böylelikle bu iki grubun yıllık enflasyona katkısı zayıflayarak Temmuz’da karşımıza iniş yapan bir manşet çıkartmış bulunuyor.

Tabii mesela enflasyonun baş müsebbiplerinden olan ulaştırmada bu tip bir kırılmayı göremiyoruz. Orada aksine, %15,24’e yükselen bir inat göze çarpıyor. Tam bu noktada, Temmuz’da enerji fiyatlarında bir ivmelenme gözlendiğini ve otomobillerin de hızlandığını eklemekte fayda var.

LAKİN…

Yıllık tüketici enflasyonundaki resmin kabası bu şekilde… Lakin işin biraz daha özüne inersek, çekirdekte öyle bir çekilme durumunun olmadığı anlaşılıyor. TÜİK’in özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden C şıkkını seçip bakarsak mesela, Haziran’daki yıllık bazda %9,20’lik oranın %9,60’a yükseldiğini fark ediyoruz. Bu ise, yeniden bir hareketlenme anlamına geliyor. O halde çekirdeği yarıp bakalım dersek de, gördüğümüz kısaca şu:

*Temmuz ayında dayanıklılar başta olmak üzere, temel mallarda daha bir yıllık enflasyonlanma hali mevcut.

*Hizmetlerde de, özellikle ulaştırma ile lokanta/otel alanlarının omuz verdiği bir kıpırdanma var.

Ve tüm bunlar bir yana, dün gelen veriler dâhilinde, üretici fiyatlarında bu yıl izlediğimiz çift haneli inadın da Temmuz döneminde güçlendiği dikkat çekiyor. Zira Haziran’da %14,87 olan yurtiçi üretici yıllık enflasyonu, Temmuz’da inmekten vazgeçip %15,45’e tırmanmış gözüküyor. Bu da elbette, bir diğer can sıkıcı baskı olarak önümüze çıkıyor.

İHTİYATA DEVAM

O halde şöyle bir toparlarsak; gıda fiyatları, frene bassa da halen çözülmeyi bekleyen başlı başına bir sorun olarak önümüzde durmayı sürdürüyor ki bu hafta TCMB’nin yayımladığı Enflasyon Raporu’nda da belirtildiği gibi, bu alandaki mücadelede çok araçlı bir tedbir setine ihtiyacımız var. Öte yandan enerji fiyatları bir diğer izlenmeyi gerektiren faktör olmaya devam ederken, çekirdeğin de işaret ettiği üzere enflasyonda sıkı izlenecek çokça dinamik, alınacak epeyce yol ve de tutulacak bolca nefes var.

Bu bağlamda, önümüzdeki aylarda enflasyonda inişli çıkışlı bir seyir bizleri beklerken, yılsonunu tek haneyle tamamlamak imkânsız değil. Hatta bu hafta TCMB’nin de, güncellediği tahminler doğrultusunda %8,7’lik bir orta noktaya işaret ettiğini gördük. %70 olasılık verilen aralık ise %7,8-%9,6 oldu. Söz konusu gidişatı üç beş ay içinde hep birlikte izleyip göreceğiz ancak buradaki esas meselenin, hedefe yakınlaşma çabasında inandırıcılığı her açıdan perçinlemek olduğunu da çok iyi biliyoruz. Zira Türkiye açısından, özellikle kur etkileri ve fiyatlama davranışları gibi uzun soluklu tedaviye ihtiyacı olan yaraları iyileştirmek de, şık bir kararlılık ve duruş gerektiriyor. İşte bu doğrultuda, iki ileri bir geri seyretmemek adına fiyat istikrarının arzu ettiği ihtiyat kritik önemini sürdürüyor.

Ekonomik istikrar ve başarının, bilginin mümkün olduğunca eksiksiz, stabil ve güvenilir olduğu ortamlarda yeşermeye meyilli olduğu, malumlarınız…

#Türkiye
#Ekonomi
#Enflasyon