Altın fırsatı

04:0027/10/2017, Cuma
G: 18/09/2019, Çarşamba
Hatice Karahan

Atalarımız, “altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz” demiş.Bu mecaz içeriğin ardında, altının şu malum güvenilir kıymetine dair bir adresleme yattığına şüphe yok. Tarihte ilk altın paranın basıldığı topraklarda hüküm süren halkımızın buna olan daimi inanç ve teveccühüne de… Nitekim bugün dünya ülkeleri arasında tüketici altın talebi sıralamasında hiç de aşağı kalmadığımız bir tabloyla karşılaştığımız ortada.Ülkemizde nesillerdir süren altın düşkünlüğü, arkasında kültürel dinamikler ve güven

Atalarımız, “altın yerde paslanmaz, taş yağmurdan ıslanmaz” demiş.

Bu mecaz içeriğin ardında, altının şu malum güvenilir kıymetine dair bir adresleme yattığına şüphe yok. Tarihte ilk altın paranın basıldığı topraklarda hüküm süren halkımızın buna olan daimi inanç ve teveccühüne de… Nitekim bugün dünya ülkeleri arasında tüketici altın talebi sıralamasında hiç de aşağı kalmadığımız bir tabloyla karşılaştığımız ortada.


Ülkemizde nesillerdir süren altın düşkünlüğü, arkasında kültürel dinamikler ve güven unsurunu barındırırken, geçmiş on yıllarda tecrübe edilmiş yüksek enflasyonist korkuların da mirasını taşıyor. Böylelikle muteber bir yatırım düşüncesi ve hissiyle yastık altına ya da kasalara saklanan altınlar, öte yandan ülke ekonomisinin bu güzelliklerden faydalanamaması anlamına da geliyor.

Doğrusu bu mesele malum, ülkemizde öteden beri tartışılagelir. Ayakları yorganına göre uzanamayan ekonomimizde, akla hemen yastığın altındaki altınlar gelir. Ve bu altınları ne yapıp edip ekonomiye kazandırmak gerektiğine dair tartışmalar ve çalışmalar yapılır. İşte bu çerçevede henüz devreye giren bir uygulama, “altın tahvili” ve “altına dayalı kira sertifikası” ihracı oldu.

O halde üzerine yazmadan geçmek olmaz.

FARKINDALIK ŞART

Ekonomimizin kırılganlıklarını azaltmak amacıyla alınan kararlardan biri olan bu uygulamanın, finansman araçlarının çeşitliliğine ve rezervlerimizin artmasına katkıda bulunması amaçlanıyor. Neticede eldeki son tahminlere göre 2200 ton saklı fiziki altından bahsediyoruz ki, bunun belirli bir kısmının sisteme akması dahi epeyce ihya eder.

Tabii bunun başarılabilmesi, doğrusu öyle kolay bir iş de değil. Bir kere geleneksel ve diğer bahsettiğim saiklerle altın biriktirme alışkanlığı edinmiş ekonomik aktörlerin, bu farklı araca yönelmesi için farkındalığa, bilgilendirmeye ve ayrıca güven aşılamasına ihtiyaç duyabileceğini hesaba katmak gerekiyor. Uygulamanın zaman içinde yayılarak itibar toplaması da, elbette işin belli bir süre gerektireceğine işaret ediyor.

AĞIRLIĞINCA ALTIN

İşte bu noktadan hareketle, ben de bugün kısa bir şekilde konu hakkında hatırlatma yapmak ve kısa bilgi vermek üzere meseleyi ele almak istedim. Aslına bakılırsa, Hazine Müsteşarlığı tarafından duyurulan haftalık talep toplama etapları 2 Ekim’de başlarken, 4.sü bu hafta 23-27 Ekim tarihleri arasında düzenleniyor. Çeşitli illeri kapsayacak şekilde gerçekleştirilen bu etaplar, Ziraat Bankası şubeleri aracılığıyla ilerliyor.

Başta da belirttiğim gibi, burada iki tür araçtan söz ediyoruz. Bunlardan biri tahvilken, diğeri faiz hassasiyeti olan yatırımcılar için altına dayalı kira sertifikası olarak arz ediliyor. Bir başka deyişle, altının kiralanmasına dayalı bir kira getirisi sunan bir araç...

Her iki uygulama için de, vatandaşlarımızın 22 ve 24 ayar altınları kabul edilirken, herhangi bir kayba uğratmamak adına birebir saflık karşılığında ağırlığınca değerler biçiliyor. Bu noktada hemen uyarmakta fayda var: İşçiliği olan takıların bu bedeli altın değerine dâhil edilmiyor.

İşin özüne gelecek olursak da, hesaplanan altın gramajı karşılığında açılan altın hesaplarına, mukabilince tahvil ya da kira sertifikası aktarılıyor. Spesifik olarak belirtmem gerekirse yatırımcılar, hesaplarında her 1 gr. altın için 1000 adet tahvil ya da sertifika ediniyor.

%0 STOPAJ

İşin kazanç kısmına geçersek de, 6 ayda bir TL cinsinden altın fiyatına endeksli getiri ödendiğini belirteyim. Burada ise hemen detaya gireyim: Getiri, tahvilde kupon, kira sertifikasında ise kira oranı bazında hesaplanırken, söz konusu oranlar vade boyunca sabit kalıyor. Tabii ödeme formülünde değişken olan bir unsur var ki, o da altının TL tutarı… Lakin o zaten malum, yastık altında da değişkenlik arz ediyor.

Öte yandan, vade tarihinden önce satım ve devir işlemlerinin de yapılabildiği bu iki yatırım aracı kapsamında elde edilecek getiriler için stopaj oranı %0 olarak karşımıza çıkıyor. Bir başka deyişle devlet, yeter ki o altınlar uyuyup durmasın, ekonomimize hizmet etsin diye çağrıda bulunuyor.

İşte bu köşede böylece konuya özetle dikkat çekmişken, detaylar için Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanan yatırımcı kılavuzlarının incelenebileceğini de eklemek isterim.

Konu kıymetli zira söz konusu uygulamalar, bir yandan vatandaşa yeni araçlarla kazanç sunmayı hedeflerken, diğer yandan ekonomimize güç katmayı amaçlıyor. Şayet sistem özellikle altınların saklandıkları yerden çıkmalarını sağlayarak ilerlerse, milyarlarca liralık bir faydadan bahsediyor olacağız. İnceleyip değerlendirmekte ve yaymakta hepimiz için yarar var.

#Altın
#Yatırım