Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı nota verdi, hem de iki kez. Amerika ses verdi.“Rıza Zarrab nerede”diye sorduk.“Hapiste”diye cevap verdiler.Peki, “Neden günlerce avukatı dahil kimse ulaşamadı” sorusuna ise cevap yok.Belki de içeride can güvenliği yok… Kim bilir?Rıza Zarrab’tan bir Firdevsi Ermiş çıkar mı?Bence çıkar. Ve zaten bütün ibareler onu gösteriyor.Peki Firdevsi Ermiş kim mi?Firdevsi Ermiş 2008 yılında Deniz Feneri E.V’de muhasebeci olarak çalışıyordu…Deniz Feneri E.V’ye Alman Polisi
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı nota verdi, hem de iki kez. Amerika ses verdi.
diye sorduk.
diye cevap verdiler.
Peki, “Neden günlerce avukatı dahil kimse ulaşamadı” sorusuna ise cevap yok.
Belki de içeride can güvenliği yok… Kim bilir?
Rıza Zarrab’tan bir Firdevsi Ermiş çıkar mı?
Bence çıkar. Ve zaten bütün ibareler onu gösteriyor.
Peki Firdevsi Ermiş kim mi?
Firdevsi Ermiş 2008 yılında Deniz Feneri E.V’de muhasebeci olarak çalışıyordu…
Deniz Feneri E.V’ye Alman Polisi tarafından yapılan baskından sonra gözaltına alındı. Ardından
Tutuklu olduğu süre içerisinde
bulunduğu hapishaneye sürekli gelip giden gizli servis elemanları tarafından devşirilmeye çalışıldı. Zaman zaman tutuklu bulunduğu hapishanede “can güvenliği” konusunda tehditler aldı. Sonunda “itirafçılığı” kabul etti.
Ve Alman mahkemesinde
Deniz Feneri ile ilgili akıl almaz “itiraflar”da bulundu. Anlaşmalı olarak suçlamaları kabul etti!
Mahkeme cezasını indirdi. Sonra da tahliye etti. Ancak onun o sözüm ona itiraflarından yola çıkarak, hiç yargılamadığı, hiç ifadesine başvurmadığı bir takım isimleri zikrederek “Asıl suçlular Türkiye’de” diye bir skandal karara imza attı.
Firdevsi Ermiş bugün ne yapıyor bilmiyorum. Yaptıklarından pişman olduğunu duymuştum. Ama ne çare! Olan olmuştu ve birçok masum insan onun o “itirafları” sonucunda uzun yıllar töhmet altında kalmıştı.
Türkiye’deki yargılamaların sonucunu biliyorsunuz, beraat!
Rıza Zarrab’ın Amerika’daki yargılanma süreci de neredeyse Firdevsi Ermiş’inkine bire bir benziyor.
Zarrab’ın hele hele son duruşma öncesi “buharlaşmış” olması son derece dikkat çekici.
Anladığımız kadarıyla, birileri ona nüfuz etmiş görünüyor ve
belki de sanık yerine tanık sandalyesinde mahkemenin karşısına çıkacak.
Yanlış duymadınız, Zarrab birçok iddia ile yargılanırken bu kez karşımıza tanık olarak çıkıp, “şu şu isimler diye başlayan” itiraflarını daha doğrusu haksız suçlamalarını söyleyip mahkeme salonundan çıkıp gidebilir.
Zarrab’ın tanık koruma programına alınacağı ve daha sonra da yeni bir kimlik ve belki yeni bir yüzle yeni bir hayata başlayacağı da söylenenler arasında.
Bu arada şunu da söyleyelim, Zarrab’ı hapishanede avukatı ziyaret edemediyse kimler ziyaret etti? Bir soru da kör şeytan insanın aklına sokuyor!
Sahi, Zarrab aynı hapishanede tutuklu bulunan bir siyahi tarafından bıçakla tehdit edilmiş olabilir mi?
Belki de Zarrab’a “ölümü gösterip, sıtmaya razı ettiler” kim bilir!
Türkiye’yi “elemanları” üzerinden dizayn edemeyenler, doğrudan devreye girmiş görünüyor. Ve Zarrab davası bunun en belirgin örneği! Çünkü
17/25 aralık sürecinde FETÖ’cü polis ve savcılar
eliyle yapamadıklarını bu kez Amerikan mahkemeleri eliyle yapmaya kalkıyorlar.
Şimdi, Suriye’nin kuzeyindeki koridorun, Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşmasının ve elbette neden başını hep dik tutma çabasının anlamını daha çok anladık mı?