Türkiye-Amerika ilişkilerinin seyri Amerika’daki iç savaşın seyrine bağlı

04:0012/11/2017, Pazar
G: 18/09/2019, Çarşamba
Hasan Öztürk

New YorkBaşbakan Binali Yıldırdımile 4 günlük Amerika ziyaretini tamamladık. Ziyaretin merkezinde Başbakan Yıldırım ile Amerika Başkan Yardımcısı Pens’in Beyaz Saray’daki 1 saat 20 dakika süren görüşmesi vardı. Sayın Yıldırım görüşme sonrası New York’a geçerken, bizlere yaptığı açıklamada ilk olarak şu cümleyi kurdu:“Görüşme doğrusunu istersenizçok verimli geçti.. Samimi ve dürüstçe birbirimizle sorunlarımızı konuştuk.”Başbakan’ın uçakta yanımıza geldiğinde yüzündeki ifade gerçekten de görüşmenin

New York

B
aşbakan Binali Yıldırdım
ile 4 günlük Amerika ziyaretini tamamladık. Ziyaretin merkezinde Başbakan Yıldırım ile Amerika Başkan Yardımcısı Pens’in Beyaz Saray’daki 1 saat 20 dakika süren görüşmesi vardı. Sayın Yıldırım görüşme sonrası New York’a geçerken, bizlere yaptığı açıklamada ilk olarak şu cümleyi kurdu:
“Görüşme doğrusunu isterseniz
ç
ok verimli ge
ç
ti.. Samimi ve dürüst
ç
e birbirimizle sorunlarımızı konuştuk
.”

Başbakan’ın uçakta yanımıza geldiğinde yüzündeki ifade gerçekten de görüşmenin iyi geçtiğine dair ipuçları veriyordu. Mütebessim bir ifadeyle yanımıza geldi ve “Hadi sorun bakalım” diyerek söze girdi.


Bir gün önce sabah yürüyüşünde de pozitifti ancak soru-cevap kısmında bazı konularla ilgili temkinli bir yaklaşım içindeydi. Aslını sorarsanız haklıydı da. O konuların başında elbette Rıza Zarrab’ın ayın 27’sindeki davası vardı.

Bir önceki yazıda masada olması muhtemel 3 konuyu yazmıştım. O 3 konu da Pens ile görüşmede gündeme gelmiş.

İlki elbette
Zarrab davası.
Başbakan Yıldırım, Pens ile görüşmesinde bu konuda önemli bir çıkış yapmış. O çıkış da Zarrab dosyasına giren delillerin “Hukuki yollardan elde edilmemiş olduğuna” dikkat çekmesi.
Şöyle dedi Yıldırım:
“Delillerin elde ediliş şekli itibarıyla bunların hukuki olmadığını, bu belgeleri hazırlayanların Türkiye’de yargılanmakta olduğunu, buna göre yapılacak yargılamanın sonu
ç
ta hukukun temel kurullarına aykırı olacağını söyledik.”
O zaman şunu da biz söyleyelim:
Rıza Zarrab davası FETÖ’cülerin 17/25 yargısal darbe girişimini Amerika’ya taşıma girişimlerinin somut göstergesidir. Bir adım daha atalım, şayet FETÖ ile Amerika arasında bir ilişki varsa ki bize göre var... O halde Amerika, FETÖ maşası ile Türkiye’de yapamadığını bugün Amerika’da yapmaya çalışıyor.

Zira FETÖ’cü alçakların yasa dışı dinlemeleri ve montaj, dublaj tapeleri bugün Zarrab davasında delil olarak gösteriliyor.

Türkiye’deki süreci hatırlayacak olursak... 17/25 kumpasını kuran FETÖ’cüler o kumpası kurarken hukuku hiçi saymışlar ve bu yüzden yargılanmışlardı. Adliye önünde yasa dışı bildiri okuyan hakimleri de hatırlayın lütfen.

Devam edelim...

Pens ile Yıldırım arasındaki görüşmede FETÖ’nün durumu da gündeme geldi. Başbakan Yıldırım,

“Kesin kanaatimiz darbenin arkasında FETÖ var.. Dolayısıyla iadesine yönelik sürecin başlatılması gerektiğini düşünüyoruz” dediğini aktardı.

“Vatandaşlarımızın yüzde 90’ı darbeyi FETÖ’nün yaptığı kanaatinde dedim” diye de devam etti.

TÜRKİYE DÜŞMANLARI

BEYAZ SARAY’I KUŞATMIŞ

Türkiye Amerika ilişkileri gerçekten kötünün kötüsü durumda. Yıldırım,
“Büyük fotoğrafa odaklanılarak” bu krizin aşılabileceği kanaatinde.

Ancak Washington’da bugünlerde Türkiye düşmanları Beyaz Saray’ı neredeyse kuşatmış durumda.

Bu durumun farkında olan Yıldırım görüşmelerde şöyle bir cümle kurduğunu söyledi: “Her iki ülkenin cumhurbaşkanı ve başkanı arasında var olan iyi ilişkilerin uygulamalara yansıması için başkan yardımcısı ve bana sorumluklar düşüyor.” Yani
aradaki parazitleri temizlemeye
yönelik bir çaba var her iki tarafta da. Zira, “Iki güçlü başkanın iki önemli yardımcısı olarak ilişkilerin düzeltilmesinde bizlere büyük sorumluluk düşüyor” cümlesi de Başbakan Yıldırım’a ait.

Bu arada, Amerika’nın PYD/YPG-PKK terör örgütüne verdiği desteğin bir süre daha devam edeceğini de öğrendik.

Böylece Suriye’nin kuzeyindeki terör koridoruyla ilgili Türkiye kendi tezlerinde Amerika ise kendi tezlerinde ısrarlı. Yani pozisyonlarda bir değişiklik yok.

Başbakan Yıldırım’ın Amerika ziyaretinin sonuçlarını takip edeceğiz. Burada sanırım önemli olan, Türkiye’nin yeniden diyalog kapılarını açma çabasının Beyaz Saray’daki yansımaları olacak. Ama unutmayalım ki Amerika denince “Hangi Amerika” sorusu da birlikte sorulur oldu. Pentagon’un, Beyaz Saray’ın ya da CIA’nın Türkiye’ye bakışları farklı farklı. Baksanıza biz Amerika’dayken ABD medyasında Türkiye karşıtı yazılar baş köşelerdeydi.

Biz istiyoruz ki Türkiye konusunda Beyaz Saray’ın görüşleri Amerika’da kabul görsün. Şunu da ilave edelim,
Amerika’da Trump sonrası yaşanan “iç savaş”ın seyri Türkiye-Amerika ilişkilerinin seyrini de etkileyecek.
#Başbakan Yıldırım
#ABD
#Rıza Zarrab