Siyasi ayak konuşan dile dönüşmüşse…

04:002/07/2017, Pazar
G: 17/09/2019, Salı
Hasan Öztürk

“İsteseniz de istemeseniz de bağımsızlaşacağız”cümlesini kurduğunda bu cümlenin bedelinin ne olacağını kestirmekte güçlük çekiyorduk. Henüz daha cumhurbaşkanı olmamış ve henüz başbakandıErdoğan..!Ve,“Bağımsız Türkiye”dendiğinde nasıl bir mücadele gerektiğini tahminde zorlanıyorduk.Gezi, 7 Şubat, 17/25 Aralık ve MİT TIR'ları meselesi çoktan patlak vermişti.İstikamet sorunu yaşadığımız günlerde, o işaret fişeğini ateşlemişti.“Haşhaşiler”ve“üst akıl”tanımları yaparak.MÜNAFIKLIĞINZARARI ÇOK DAHA BÜYÜKTürkiye’nin

“İ
steseniz de istemeseniz de bağımsızlaşacağız”
cümlesini kurduğunda bu cümlenin bedelinin ne olacağını kestirmekte güçlük çekiyorduk. Henüz daha cumhurbaşkanı olmamış ve henüz başbakandı
Erdoğan..!
Ve,
“Bağımsız Türkiye”
dendiğinde nasıl bir mücadele gerektiğini tahminde zorlanıyorduk.

Gezi, 7 Şubat, 17/25 Aralık ve MİT TIR'ları meselesi çoktan patlak vermişti.

İstikamet sorunu yaşadığımız günlerde, o işaret fişeğini ateşlemişti.
“Haşhaşiler”
ve
“üst akıl”
tanımları yaparak.

MÜNAFIKLIĞIN
ZARARI ÇOK DAHA BÜYÜK

Türkiye’nin bağımsızlığının önündeki en büyük engelin kendi ellerimizle büyüttüğümüz, yetiştirdiğimiz, devlet imkanlarıyla okuttuğumuz sonra da devlet kadrolarını teslim ettiğimiz insan kaynağımız olduğunu göreli çok olmadı.

“Alnı secdeye varan insandan zarar gelir mi” sorusunun cevabını, zararın en büyüğünün ‘münafıklık’ ve ikiyüzlülükten geldiğini yaşayarak öğrendik.

Şımarıkça, cüretkarlaştıklarında “alttakiler” ile “üsttekileri” ayırmaya çalıştık… Nafile olduğunu gördük…

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ KARARTMAK İÇİN GÖNÜLLÜLER
Türkiye’yi yıllardır meşgul ediyorlar… Gündemi kilitliyor ve belirliyorlar. Her defasında birilerinin arkasına sığınıp o sığındıklarının omuzundan karşıya ateş ediyorlar. Hiç yekten çıkıp, ne istediklerini, ne talep ettiklerini dillendirmiyorlar. Çünkü
münafıklığı ve ikiyüzlülüğü yaşam biçimi haline getirmişler. Darbe yapmaya bile kalkıştılar onu bile adam gibi itiraf edemediler!
Tek bir amaçları var, Türkiye’nin geleceğini “üst akıl”a peşkeş çekmek!

Türkiye’nin geleceğini karartmak için Türkiye düşmanı ne kadar aktör varsa onlarla işbirliği yapıyorlar, gönüllü fedailiğe soyunuyorlar.

“Tayyip Erdoğan’ın uluslararası dolaşım süresi bitti”
düşüncesini öyle bir satın aldılar ki sormayın!

O günden sonra ibadetle uğraştığını sandığımız “alttakiler” gece gündüz “beddua seansları” düzenlediler. Ölsün diye tesbihat çektiler. Ortadaki ticaret erbabı sandıklarımız, paraları Türkiye karşıtlarına akıttılar. Üstteki ihanet şebekesiyse dünyanın bütün karanlık odaklarıyla neredeyse aynı yatağa girdiler.

“Tayyip Erdoğan sonrası”nı satın almak için “ihaleye gönüllü taşeron oldular!”

Aslına bakarsanız Türkiye’nin Suriye sorununun arkasındaki güç de FETÖ’ydü, bunu da anlamakta güçlük çektik. “Sahi Semih Terzi kimdi ve hangi mıntıkadan sorumluydu?” Bu sorunun cevabı bile bize bir şey söylüyor elbet.

FETÖ HÂLÂ
OPERASYON ÇEKİYOR

Neydi, ne oldu sorusundan çok 15 Temmuz bağlamında baktığımızda… FETÖ terör örgütü, Türkiye’nin tarih yürüyüşünü durdurmak isteyenlerin kullandığı bir maşa olarak içimize akıtılmıştır.

Ve bu örgüt hâlâ operasyonel güç olarak faaliyettedir.

15 Temmuz’da eline bu milletin kanı bulaşmış olan örgüt, devlet aygıtının sağlıklı çalışmasının önünde hâlâ güçlü bir engel.
Çünkü hâlâ Türkiye karşıtlarıyla iç içe… Çünkü hâlâ,
sözüm ona sivil toplum görünümlü kuruluşlara, bir takım siyasetçilere ve aydınlara sufle vermektedir. Hâlâ yargıda operasyonel faaliyet göstermektedir. Hâlâ asker içinde güçlüdür. Hâlâ polis içinde vardır.
MİT TIR’LARINI DURDURAN FETÖ’NÜN AMACI LAHEY YOLUNA TAŞ DÖŞEMEKTİ
15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimi ve o girişime milletin topkeyün gösterdiği büyük direnişin yıl dönümüne sayılı günler kaldı.

15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimi tıpkı, 17/25 Aralık gibi… Tıpkı Gezi provokasyonu gibi… Tıpkı 7 Şubat MİT krizi gibi.. Bir FETÖ operasyonuydu.

Türkiye’yi, meşru iktidarı, Türk demokrasisini esir almaya dönük hamlelerin sonuncusu ve en kanlısıydı.

15 Temmuz’un yıl dönümüne sayılı günler kala FETÖ o tarihi günü boşa çıkarmak ve dikkatleri başka bir yöne çekmek için yeni bir tuzak kurdu ve bir takvimi işletiyor.
Daha önce bu köşede yazdım.
“Siyasi ayak yürüyen ayağa dönüşmüşse”
diye…
Zira FETÖ’nün MİT TIR’larının durdurulması ve o TIR’larda taşınan malzemenin mahiyeti konusunda yaptığı yayınlar, söylediği sözler ortadadır. O gün
MIT TIR’larını durduran FETÖ’cü alçakların amacı o TIR’ların Suriye’ye gitmesini engellemek değil, bizzat Sayın Erdoğan’ı, Türkiye Cumhuriyeti’ni Lahey Adalet Divanı’nın karşısına geçirecek argümanları üretmekti.

Ve o argümanları o gün de bugün de bir siyasi parti liderinin kulağına üflüyor: Kılıçdaroğlu!

FETÖ’NÜN KONUŞAN DİLİ KILIÇDAROĞLU OLMUŞSA
CHP ya da daha çok
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu
demek gerekir…
FETÖ’nün ürettiği tüm yasa dışı montaj tapelerini ve argümanları diline doladı. Olmadı..!
En son 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimi için
FETÖ’nün ürettiği “kontrollü darbe”
çıkışı yaptı olmadı.

Şimdi de MIT TIR’larının görüntülerini Can Dündar’a ulaştıran CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun aldığı mahkumiyeti bahane ederek sözüm ona “adalet” yürüyüşü adıyla İstanbul yolundalar. Hepimiz şunun farkındayız:

*Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olma sürecindeki aktörler kimse…

*Kılıçdaroğlu’nun “yolsuzluk dosyaları” diye elinde salladığı boş klasörlerin asıl sahipleri kimse…

*Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını önlemek için geliştirdiği “çatı aday” formülünün asıl aktörleri kimse…

*“Adalet” başlıklı yürüyüşün arkasındaki asıl aktörler de onlardır.

Zira CHP dışındaki “halk düşmanları”nı bir araya getirme çabasının arkasındaki güç de aynıydı.

Bu güç FETÖ’dür. Ve FETÖ hem 15 Temmuz ruhunu vurmak istemektedir. Hem Gezi’de eksik bıraktığı “kalkışma hayalini” gerçekleştirme peşindedir!

15 Temmuz bu milletin emperyalistlere ve onların maşalarına verdiği en büyük derstir!

Gereken mesajı gerektiği kadar almayanlarla hesaplaşmak gerekirse bu millet yine gereğini yerine getirecektir.

CHP’nin vatanseverlerine duyurulur!

#15 Temmuz
#FETÖ
#Kemal Kılıçdaroğlu
#CHP