Cumhurbaşkanımız Erdoğan tarafından, Türkiye’de bu dört ana unsuru ifade etmek için kullanılıyor; Rabia işareti…
Bunu en iyi bilmesi gereken de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yken…
İkincisi, Rabia işareti evet Rabia Meydanı’ndaki darbe karşıtı gençler tarafından üretilmiştir. Ancak bütün mazlum coğrafyalarda kabul görmüştür.
Aynı Kılıçdaroğlu’nun PKK, DHKP-C, PYD/YPG ve katil Esad konusundaki düşüncelerini buraya hiç almıyorum.
Şaşırmıştım. Dini duyarlılığı olduğunu sandığım biri bana Sisi’nin darbesine sessiz kalmam gerektiğini…
İhvan’ın eylemlerine destek vermemem gerektiğini… Dahası “Siyasal İslamcı refleks verdiğim” gibi abuk bir ithamda bulunuyordu.
Kılıçdaroğlu Rabia işaretinin ne olduğunun farkında değil. Kılıçdaroğlu İhvan’ın ne olduğu konusunda da bir fikir sahibi değil. Ya da bu konudaki perspektifi Sisi ve Esad’ın baktığı yerden bakmakla kaim.
Katar krizinden hemen sonra çıkıp, “Bir dakika, Türkiye ile Katar arasındaki son dönemde gelişen ticari, siyasi ve askeri ilişkiler önemlidir. Egemen bir ülkeyi elde delil yokken bu şekilde ablukaya almak haksızlıktır. Darbelere ve zulme karşı silah kullanmadan tamamen demokratik mücadelesini sürdüren İhvan’a yapılanlar haksızlıktır. Katar krizi konusunda hükümetin yanındayız” demesini elbette beklemedik.
Ortadoğu’da savaş tamtamları… Katar’ın işgali ya da İran-Suudi Arabistan savaşı…
Bu karmaşada ben size bambaşka bir meseleyi hatırlatmak istiyorum.
Enerji kaynaklarının mülkiyeti ve o enerji kaynaklarının dağıtım koridorları üzerinden muazzam bir savaş devam ediyor; kabul!
Yeni savaş yönteminde “savaşma savaştır” var ve terör örgütleri üzerinden devletler işgal ediliyor, parçalanıyor, enerji sahaları paylaşılıp, enerji koridorları oluşturuluyor; kabul!
Bütün bunlar tamam. Dünya egemenlerinin enerjinin paylaşımında göze aldığı kanlı savaşlar da…
Ama bir de bambaşka şeyler oluyor.
Muğla’da bir çiftçi 7 bin yıllık bir küpün içinde bulunan buğday tohumlarını toprağa attı. Özenle suladı. Sonuç 1’e 8 bin veren bir buğday cinsimiz oldu. İddia o ki, bir iki yıl içinde Türkiye’nin buğday ihtiyacının tamamını karşılayabilecek bir gelişme bu.
İkincisi, 800 yıllık olduğu belirlenen bir zeytin ağacı önce kökünden sökülüyor. Bir duyarlı vatandaş tarafından bakılıyor ki hala yaşama ihtimali var. Ağaç toprağa dikiliyor ve bir de aşı yapılıyor. Sonuç, zeytin ağacı tekrar ürün veriyor.
Gelin, bu bereketli topraklara ister adına strateji deyin, ister sıradan insanın sıradan duyarlılığı…
Gereken özeni gösterelim. Hem gelecekte yaşanması muhtemel gıda savaşlarına hazırlık yapalım… Hem memleketimizin tarım arazilerini kurtaralım.
Bu koşuşturmacada meselelere bir de böyle baksak.
Ne dersiniz?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.