Yaz haddinden fazla sıcak geçiyor. Hem bölgemiz için hem Uzakdoğu için. Güney Amerika’da olanlarsa (Venezuela) takip edilmeyi hakeden türden.
Türkiye’yi yakından ilgilendirene gelince...
Elbette Ortadoğu’da sonbahar sonuna kadar olup bitecekler, bizim daha da yakından ilgilendiriyor.
AMERİKA, KUZEY KORE,
ÇİN... NÜKLEER RESTLEŞME
Öte yandan, bir restleşmenin finaline doğru ilerliyoruz. Amerika ile Kuzey Kore nihayetinde kozlarını paylaşmak niyetinde... Belki de bu sonbaharı bile beklemeden.
Amerika’da Trump yönetimi Asya-Pasifik hattında dengelerin Çin lehine geliştiğinin farkında. Dengeleri yeniden Amerika lehine çevirmek için epeyce çaba sarfediyor. Ancak ne Amerika 20. Yüzyıl'ın Amerika'sı, ne Çin!
Çin kocaman bir fabrika olarak tasarlanmıştı Batı tarafından. Ucuz iş gücü sayesinde Çin üretecek, Batı tüketecekti. Bugün artık o dönem bitti. Çin üretiyor, aynı zamanda tüketiyor da... Ve elbet siyasi ve ekonomik olarak bir iddia da koyuyor ortaya.
UZAK ASYA’DAKİ GERİLİM
ORTADOĞU’YA NASIL YANSIR?
Kuzey Kore ile Amerika’nın olası bir sıcak çatışmasının sonuçları dünyayı nasıl etkiler kestirmek zor. Ancak Uzak Asya’daki bu gerginlik Ortadoğu’ya ve bize nasıl yansır sorusunun peşine düşmekte yarar var.
Dedim ya yaz çok sıcak geçiyor. Sonbaharsa bir takım neticeler açısından kritik bir mevsim.
Amerike bir taraftan Asya-Pasifik’te Çin ve Rusya ile amansız bir güç mücadelesine tutuşurken, Ordadoğu’da “butik devletler” projesini adım adım yürütüyor.
Yani Amerika, coğrafyamızda küçük küçük yepyeni devletçikler kurmak için uzun vadeli planını uyguluyor.
Iyi de bundan bize ne diyebilir miyiz? Hayır. Asıl dikkat kesilmemiz gereken nokta burası.
Amerika’da geçtiğimiz günlerde bir rapor yayınlandı. Özeti şu, “Türkiye 2017 ile 2027 yılları arasında iç çatışma yaşayacak. Ve Amerika bu çatışmaya kayıtsız kalmayacak!”
Bu burada bir dursun.
Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan terör koridorundaki Amerika üsleri üzerinden bölge sürekli tahkim ediliyor. Suriye sorunu yakın gelecekte bir neticeye bağlanacak. Bundan sonra Kuzey Suriye’de oluşturulan otonom bölgedeki silahlar Türkiye’ye dönecek.
Tam da bunun hazırlığı yapılırken Türkiye’deki bir takım etnik ve mezhebi fayların hareketlendirilmeye çalışılmasının da bir maksadı var. (Tunceli yanıyor yaygarasında kullanılan görsellere bakarsak bile ne olduğunu görebiliriz)
Yarın Suriye’nin kuzeyinden ateşlenecek füzeler, kalkacak uçaklar, patlayacak toplar Türkiye’yi vururken, Türkiye içindeki birtakım unsurlar da içeride hareketlenebilir.
Krizler fırsatlara dönüştürülebilir. Ve bugün Asya-Pasifik’te dozu her geçen gün artan gerilim Türkiye’nin lehine olabilir.
Amerika dikkatini o bölgeye çevirdiğine göre, Suriye’nin kuzeyinde bir oldu bitti ile oluşturulan terör hattına yönelik yeni hamleler yapılabilir.
Zaten Kuzey Suriye’nin batı kanadında bulunan İdlip’teki otorite boşluğu da buna imkan vermekte. İdlip’te ya rejim ya Türkiye olacak. İsteriz ki güney sınırlarımızı tehdit eden terör gruplarının bu tehditlerinden etkilenmemek için İdlip’te Türkiye olsun. Zaten Haziran başında yazdığım bir yazıda “Yakında İdlip’te Türk bayrağı dalgalanırsa şaşırmayın” demiştim.
Gelinen nokta şudur:
Kuzey Kore, Amerika krizi, Türkiye’nin lehinedir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.