Direnerek kazanacağız, başka seçenek yok

04:0019/12/2017, Salı
G: 18/09/2019, Çarşamba
Hasan Öztürk

Hazreti Peygamber (as)“Sürüyü güden, kurdu düşünür(ya da düşünmeli)” der. (Teşbihte hata olmaz. Bunu baştan belirtmiş olalım.)Buhadis bize, sorumluluk sahiplerinin tehlikeyi bilmesi ya da tehdidin nereden geleceğini bilmesi gerektiğini anlatır.Şayet, kurdun varlığını ya da kurdun tehdidini hesaplayamazsak, sürünün yok olmasına neden olabiliriz. Bu veçheden baktığımızda son günlerde yaşadıklarımız tam da bu hadisin tavsiyesini yerine getirmeyi gerektiriyor.TEHDİDİN GELDİĞİ YER BELLİ DEĞİL MİAmerika’nın

Hazreti Peygamber (as)
“Sürüyü güden, kurdu düşünür
(ya da düşünmeli)” der. (Teşbihte hata olmaz. Bunu baştan belirtmiş olalım.)
Bu
hadis bize, sorumluluk sahiplerinin tehlikeyi bilmesi ya da tehdidin nereden geleceğini bilmesi gerektiğini anlatır.

Şayet, kurdun varlığını ya da kurdun tehdidini hesaplayamazsak, sürünün yok olmasına neden olabiliriz. Bu veçheden baktığımızda son günlerde yaşadıklarımız tam da bu hadisin tavsiyesini yerine getirmeyi gerektiriyor.

TEHDİDİN GELDİĞİ YER BELLİ DEĞİL Mİ
Amerika’nın gücü, ya da tehdidi nedir?
Türkiye’nin badire üzerine badireyle karşılaşmasının arkasındaki güç nedir? Veya biz “sürümüzü” salimen bir menzile ulaştırmak isterken, o
menzile giden yoldaki tuzakları kim tuzaklamaktadır?

***

Kurt-kuzu masalları da var anonim hafızamızda. Onların en meşhurlarından biri, nehrin akış yönünün yukarısındaki kurdun, aşağıdaki kuzuyu
“Suyumu bulandırıyorsun”
diyerek yemek istemesini anlatanıdır.

Kurdun niyeti bellidir! Kuzu ne kadar haklı olduğunu, yanlış yapmadığını anlatsa da…

AMERİKA, “SUYUMU BULANDIRDIN” DİYEN KURT MİSALİ

2003 Mart’ında 2’nci Körfez Savaşı ile başlayan süreç 2013’e geldiğimizde yeni bir aşamaya evrildi.

Amerika’nın Türkiye ile ilgili tutumu tam o tarihten itibaren alenen,
“Suyumu bulandırdın
” diyen kurt misalidir.

“Ama ben nehrin alt tarafındayım, suyunu nasıl bulandırabilirim” diyen kuzu misali ise yakın zamana kadar Türkiye’nin tutumunu anlatıyor.

Ancak
15 Temmuz 2016’daki darbe ve iç işgal girişiminin arkasındaki kurmay zekanın Amerika olduğuna ilişkin deliller, emareler ve kanaatler oluştukça Türkiye, “Sürüyü güden, kurdu düşünür” hadisinin gereğini yerine getirmek için en üst perdeden ses veriyor!
Yani,
tehlikenin varlığından haberdarız
.
Tehdidin nereden geldiğinin farkındayız
. Salimen menzile ulaşmak için tehdidi, gücü nispetinden bertaraf etme becerisini gösteren de biziz.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın son günlerde
“Ey Trump…”
diye başlayan cümlelerini
“tedirginlikle”
yorumlayan bir dostum,
“Bu tarzın bedelini Türkiye’ye ödetirler
” diye bir cümle kurdu geçenlerde. Cevabım şu oldu:
“Oysa tam tersi ağır bedel ödediğimiz için, bu kadar keskin bir üslupla Amerika’nın politikalarına karşı duruş var!”
“KAPALI KAPILAR ARDINDA
WASHİNGTON”

Amerika, artık Türkiye ile ilgili niyetini açık etmiştir. Niyeti bellidir. Türkiye’ye ödetilmek istenen bedelde, Erdoğan birinci hedeftir. Ve Washington’un o girift ilişki çemberinde Türkiye’nin parçalanması dahil tüm seçenekler masadadır. Amerikan iç savaşının yönü Türkiye’ye ödetilmek istenen bedelin şeklini de belirleyecektir.

TRT’nin siyah beyaz yayın yaptığı dönemde
“Kapalı kapılar ardında Washington”
isimli bir belgesel yayınlanmıştı. O belgeselin ana konusu, Amerika’nın başkentinde gizli odalarda dönen dolaplardı.
Bugünlerde
Washington’un kapalı kapıları ardında bu kez doğrudan bizi ilgilendiren kumpaslar kuruluyor.
Bu yazıyı yazdığım saatlerde henüz,
Amerika’nın yeni ulusal güvenlik stratejisi
yayınlanmamıştı. Ancak strateji belgesini hazırlayanlardan biri daha geçen gün, “
Katar ve Türkiye’yi”
hedefe koyan açıklamalar yapmıştı.
Sonuç olarak,
Amerika çoktan stratejik tehdit olarak Türkiye’yi seçmiş görünüyor. Çoktan Türkiye’yi hedefe koymuş. Ve çoktan kararını vermiş.
TESLİM OLMAYACAĞIZ,
DİRENEREK KAZANACAĞIZ
Bunun farkında olan Erdoğan ise her geçen gün dozu yükselterek, “Olup bitenin farkındayız. Teslim olmayacağız” diyor.
Washington’da kalemi kırılan Türkiye’nin önünde tek bir seçenek kalmıştır. Direnmek!

Türkiye, Gezi provokasyonunda direndi; kazandı.

Türkiye, 17/25 Aralık yargısal darbe kumpasında direndi; kazandı.

Türkiye, “Hendek terörü”nde direndi, kazandı.

Türkiye 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminde direndi; kazandı.

Türkiye PYD/YPG-PKK üzerinden güneyinden kuşatılmak istendi… Fırat Kalkanı ile direndi, kazandı!

Bugün New York’ta tiyatro bir davada, FETÖ’cü alçakların verdiği hukuk dışı belgeler, montaj/dublaj tapeler ve ifadeler üzerinden Türkiye’yi “terörün finansörü” olmakla itham etmeye dönük dosyalar biriktiriyorlar.

Bu son kumpasa da direneceğiz ki kazanalım.

Çünkü Amerika’nın niyeti bellidir. Türkiye’yi yemektir. Size karşı hasmane tavır içinde olan sözüm ona müttefikinizin stratejik hedeflerinden biri haline gelmişseniz, yüksek sesle tepki vermekten başka bir seçeneğiniz olamaz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı budur. Ve sonuna kadar arkasında durmak da bizim boynumuzun borcudur.

Çünkü, başka Türkiye yok!

#Türkiye
#ABD
#Terör