Deprem yıkmadan İstanbul için İstanbul’u yıkalım

04:0013/06/2017, Salı
G: 17/09/2019, Salı
Hasan Öztürk

Ege’de 6,2 büyüklüğünde depremin olduğu saatlerde televizyondaki odamda oturmaktaydım. Altımdaki zemin sağa sola gidip geldiği anlarda başım hafif döndü. Ayağa kalktığımda bürodaki arkadaşların panikle “Çıkalım mı” bağırışları duyuluyordu.Dedim ki“Yok, bu bina güvenli, dışarısı daha güvensiz!”Unuttuğumuz deprem yeniden gündemimizde.Ve biliyoruz kiİstanbul’da 2030’a kadar büyük bir deprem bekleniyor.“İstanbul’da eğer 6,2 büyüklüğünde deprem olsaydı neler olurdu”sorusunun peşine düşmekte yarar var.En

Ege’de 6,2 büyüklüğünde depremin olduğu saatlerde televizyondaki odamda oturmaktaydım. Altımdaki zemin sağa sola gidip geldiği anlarda başım hafif döndü. Ayağa kalktığımda bürodaki arkadaşların panikle “Çıkalım mı” bağırışları duyuluyordu.


Dedim ki
“Yok, bu bina güvenli, dışarısı daha güvensiz!

Unuttuğumuz deprem yeniden gündemimizde.

Ve biliyoruz ki
İstanbul’da 2030’a kadar büyük bir deprem bekleniyor
.
“İstanbul’da eğer 6,2 büyüklüğünde deprem olsaydı neler olurdu”
sorusunun peşine düşmekte yarar var.
En yalın haliyle
büyük yıkım olurdu
. Birçok insanımız hayatını kaybederdi. Bir o kadar yaralımız olurdu.
Daha da vahimi,
bu devasa şehirde büyük bir kaos yaşanırdı.
İstanbul 1999 yılında şu anki yoğunluktan çok daha az nüfusa sahip bir şehirken…
17 Ağustos gecesi yaşanan paniği ve oluşan kaosu yaşayanlar iyi hatırlayacaktır…

6,2’lik bir deprem İstanbul için 1999’dakinden çok daha büyük bir “kaos” demektir.

İstanbul hala büyüyor… İstanbul hala cazibe merkezi… İstanbul’da bulunan her boş araziye dev binalar dikiliyor. Şehir Avrupa’nın 22 ülkesinden daha büyük bir nüfusa sahip…

Peki ya alt yapı ve üst yapı?

Yollarsa hala eski yollar… Sokaklar dar, otopark yok. Kaldırım deseniz “eski şehirde” hiç yok denecek kadar daracık.

Deprem gibi bir felaket kapımızı çaldığında, yıkılan enkazlara ulaşmak, o enkazlardan sağ ve ölüleri çıkarmak ve güvenle bir yere nakletmek bile bana zor görünüyor.

Zira daha dün gece Fatih’te bir kediyi kurtarmak için harekete geçen itfaiye ekibi caddeye çift sıra park etmiş araçlar yüzünden olay yerine yetişmede epeyce zorlandı.

Cuma akşamları mesai çıkışında yaşanan trafik kaosu… Tatil başlangıçları ve dönüşlerindeki şehir giriş çıkışlarında yaşananlar…

Allah korusun bir deprem sonrasında neler yaşanabileceğinin küçük bir demosu niteliğinde.

O halde, büyük İstanbul depremi kapımızı çalmadan, İstanbul için bir şey yapılmalı.

Belki de işe, çok katlı yapılaşmaya dur diyerek başlanabilir… Gerekirse
büyük yıkımlar yapılarak, şehre nefes aldıracak bulvarlarla devam edilebilir..!

Ege’de yaşanan deprem nedeniyle hepimize geçmiş olsun.

Rabbim bizi büyük felaketlerden korusun.

TSK personel ihtiyacını “zorunlu emekliler”den giderebilir

Birkaç gün önce yıllarca Doğu ve Güneydoğu’da PKK terör örgütüne karşı mücadele vermiş, onurla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) üniformasını taşımış “zorunlu emekli” bir dostum ziyaretime geldi. Eski günlerden konuştuk… Elbette yeni günlerden de…

PKK terör örgütüne yönelik yürütülen o muazzam mücadeleden de konu açtık, 15 Temmuz darbe ve iç işgal girişimine katılan FETÖ’cülerden de…

FETÖ’cülerin muhafazakar subay ve astsubayları nasıl da zaman içinde TSK’dan tasfiye ettiklerini de uzun uzun anlattı.
Sonuçta,
“Neden emekli oldun”
diye sordum. Tek cevabı vardı.
“Sıtkım sıyrıldı. Yeter artık dedim. Ve emekli oldum.”
Dedim ki “
Neden geri dönmüyorsun senin gibi kaç nitelikli asker var?”
Dedi ki,
“Dönmek isterim ama yasal engel var.”
1076’NIN 16. MADDESİ DEĞİŞMEZ Mİ?
15 Temmuz
sonrası FETÖ’cü alçaklardan boşalan TSK içinde birçok kadro var. Bu kadroların bir kısmı hızlı alınan tedbirlerle dolduruldu.
Örneğin, “pilot ihtiyacının giderilmesi” gibi.
Ama sadece pilot ihtiyacı yok TSK’nın. Örneğin sınır güvenliğimizin gurur kaynağı topçu birliklerinde, deniz ve kara kuvvetlerinin değişik birimlerinde nitelikli personel ihtiyacı var.
Bu ihtiyaçların giderilmesi için dostum gibi “kendi isteğiyle emekli olmuş” personelin geri dönüşünün mümkün hale getirilmesi gerekiyor.
Sadece
FETÖ’ye değil diğer yıkıcı, bölücü ve gayri milli oluşumlarla iltisaklı olanlar hariç, kendi isteğiyle emekliye ayrılmış nitelikli TSK personelinin geri dönüşünün önünü açılmalı diye düşünüyorum.
1076 sayılı Yedek Subay Kanunu’nun 16. maddesinde,
“Her ne sebeple olursa olsun Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılanlar muvazzaf olarak tekrar Silahlı Kuvvetler hizmetine alınmazlar”
diye bir ifade var. Bu ifade nedeniyle geri dönmek isteyenler önünde yasal engel olduğu söyleniyor.
16. maddenin geçici olarak değiştirilmesi durumunda, yasal engel ortadan kalkıyor
. Gerekli disiplin soruşturması ve araştırmalar yapılırsa, nitelikli emekli personelin geri dönmesi mümkün oluyor.
Diyorum ki bugünlerde Meclis’te bir
torba yasa
çalışması var. Bu yasanın içine
1076 sayılı yasanın 16. maddesini geçici olarak değiştirecek bir ek madde de eklenemez mi?

Benimkisi sadece bir hatırlatma ve beklenti.

Çünkü gerçekten
FETÖ’nün gadrine uğramış nice nitelikli subay ve astsubay daha yıllarca TSK ve bu memlekete hizmet verecekken zorunlu olarak emekli oldu.

Haksız mıyım?

#İstanbul
#Deprem
#TSK
#FETÖ