Hafta başından bu yana “yapılmamış söyleşi”nin izinde yürümeye devam ediyoruz. Dikkatinizi yanlış sorulara çekmeye çalıştım. Yanlış soruların doğru cevabı olmaz önermesini ısrarla tekrarlıyorum.
Bugün özellikle şu hususun üzerinde düşünelim istiyorum:
Medya olarak neden kendimizin gerisine düşüyoruz? Harcıalem sorularla sürdürülen söyleşiler neden yayınlanmaya devam ediyor?
Bu sorunun cevabı söyleşi veren kişilerin kendilerine sorulmuş soruları hiç dikkate almaksızın konuşmayı göze alarak ne olursa olsun bu vesile ile “tanıtımını yapmaya” hevesli olmasından kaynaklanıyor. Özellikle düşünce ve sanat insanları “yanlış soruları” çok hoş gören bir tutum sergiliyor. Çünkü muhatap ne sorarsa sorsun “eserin” tanıtımını yapacak cümleler kurmakla meşgul olunuyor.
Devam edelim:
İnsanların ailelerini ziyaret etmediğine dair bu kadar kesin yargıya nereden varıyoruz?
Bu yargıyı oluşturan medyanın “turizmi önceleyen dili”. “Turizmi önceleyen dil”, bayramı bayram olarak idrak edenlerin özellikle gençlerin kendisini yalnız hissetmesine sebep oluyor.
“Nerede o eski bayramlar” hayıflanmasının iki yüzü var. Birincisi yaşlanan özne bu hayıflanma eşliğinde çocukluğuna ve gençliğine dönmek istiyor. İkincisi “nerede o eski bayramlar” diyerek bugünün bayram sorumluluğundan kaçmak istiyor.
“Eklemek istediğim bir şey kısmına” gelince... Bu soruların hiçbirinde siz yoksunuz. Oysa sorduğumuz sorular size ait olmalı. Soru bir merakın peşinden ilerler. Sizin bayramlarla ilgili hiçbir şeyi merak etmediğinizi anladım sorularınızdan.
Kendiniz yoksunuz derken kast ettiğim şudur: Siz bayramları sosyal medya aracılığı ile kutlayan bir nesilsiniz. Sizden öncekilerin “uzak” kutlamaları nasıldı acaba diye merak etmez misiniz? Günler öncesinde sokaklarda tebrik kartları satışa sunulurdu. Dakikalarca hangi kartın kime alınacağına karar verilemezdi. Tebrik kartlarının kendine göre bir “moda”sı vardı. Tebrik kartları hayatımızdan nasıl çıktı? Cep telefonlarının verdiği kısa mesaj hizmeti tebrik kartlarını atıl hale getirdi. Mesele mesajın hangi yolla gittiği değil, giden mesajın ne kadar sahici olduğu.
Velhasıl değişende değişmeyen ruhu bulmak için sormalıydınız sorularınızı...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.