İsra ve Miraç olayının, Mekke’de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.
Surenin Kudüs’le ilgisini anlamak için ilk sayfasının açıklamalı mealini vermek istiyorum:
Bereket, hayrın artması ve sürekli olması demektir. O halde Kudüs bereketlidir, mübarektir.
Bu ayeti kerime bazılarının iddia ettiği gibi Resulüllah’a mucize olarak sadece Kuranıkerim’in değil, hissi mucizelerin de verildiğini gösterir (Matüridî).
Vekil kendisine güvenilen, dayanılan, yardımcı bilinen demektir. Demek ki onlara da kitap verildi ama onlar bu ahde riayet etmediler ve cezayı hak ettiler. Siz de aynı şayi yaparsanız siz de öyle olursunuz.
Siz de öyle olun. Siz de onun zürriyetindensiniz ve siz de aynı kanunlara tabisiniz.
Kitaptan maksat sözü edilen Tevrat’tır. Yani böyle olacağını Tevrat’ta kendilerine vahyettik. Bu kitap Levh-i Mahfuz da olabilir, yani onların böyle olacakları Allah’ın ezeli bilgisinde vardır demek olur.
Bundan sonraki ayetlerin muhatabı doğrudan Yahudilerdir.
Ey Yahudiler, birinci fesadınızda size bir hak daha verildi, ama ikinci fesadınızdan sonra artık böyle bir hakkınız kalmayacak denir gibidir.
Yahudilerin bu hezimeti, Câlut’un ya da Babilli Buhtunnasr’ın istilası olduğu söylenir.
Meselenin püf noktası burasıdır. Yahudilerin bu ikinci fesadı ve onları cezalandıracak ve Mescid-i Aksa’ya girecek olanların kimler olduğu belli değildir. Müslümanların Yahudilerle büyük bir savaşının olacağını bildiren hadisi şerife bakılırsa bu ders vermenin Müslümanlarca yapılacağı anlaşılır. Resulüllah şöyle buyurmuştur: “Müslümanlar Yahudilerle savaşıp onları öldürmedikçe Kıyamet kopmayacaktır. Öyle ki, Yahudiler taş ağaç ne bulurlarsa arkasına saklanacaklar, taşlar ve ağaçlar, ey müslüman, işte arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür diyecek. Garkad ağacı hariç. Çünkü o Yahudi ağacıdır” (Müslim). Bu sembolik ifadelerden Yahudilerin dışındaki bütün insanların Yahudilerin imhasına yardım edeceği anlamı çıkabilir. Çünkü onların fesadı bütün insanlık aleyhinedir. Ancak şu andaki Müslümanlar böyle bir zafer elde etmekten çok uzak durumdadırlar.
Yahudilerin bu ikinci fesadı ve bunun ardından olacak olan bu olaylar olmuş mudur, yoksa bundan sonra mı olacaktır, bu da çok açık değildir. Bu sure geldiğinde Câlût hezimeti (MÖ 1000 civarı), Asur (MÖ 722) ve Babil (MÖ 579) sürgünleri ve en son Roma istilası ve sürgünü (MS 70) olmuş bitmiş olduğuna göre bunun gelecekte olacağı daha güçlü bir ihtimaldir. Gelecek ayet de buna işaret eder. Said Havva der ki, Yahudiler tarihte pek çok fesada sebep oldular, ama devlet olma düzeyine Hz. Davud’dan sonra günümüze kadar bir daha ulaşamadılar, dolayısıyla ikinci yükselişleri ve fesatları bugün yaşadıkları hal olmalıdır, ya da bu onun bir başlangıcıdır ve bunun arkasından tekrar hezimetleri mukadderdir.
Yani Yahudiler daha baştan lanetlik bir kavim olarak yaratılmış değillerdir, laneti bozgunculukları sebebiyle hak ediyorlar. Vazgeçerlerse Allah onlar için de Rahman’dır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.