Donald Trump’ın seçim kampanyasının büyülü sözcüğü “Önce Amerika” idi. ABD Başkanı seçilmesi halinde Trump, sözde küresel düzenin malî ve askerî yükümlülüklerini pek fazla gözetmeyeceğini deklare ediyordu. Seçimleri kazanan Trump Beyaz Saray’da “Ulusalcılar”ve “Globalistler” olarak nitelenen iki fraksiyon istihdam etti. Askeri-endüstriyel kompleksi, enerji ve finans sektörü dahil, etkili çıkar güçleri bu kanatlar üzerinden temsil ediliyorlar.Ocak 2017’den bu yana Trump yönetimde bütünlük sağlayamadı.
’ın seçim kampanyasının büyülü sözcüğü “
” idi. ABD Başkanı seçilmesi halinde Trump, sözde küresel düzenin malî ve askerî yükümlülüklerini pek fazla gözetmeyeceğini deklare ediyordu. Seçimleri kazanan Trump Beyaz Saray’da “
ve “
” olarak nitelenen iki fraksiyon istihdam etti. Askeri-endüstriyel kompleksi, enerji ve finans sektörü dahil, etkili çıkar güçleri bu kanatlar üzerinden temsil ediliyorlar.
Ocak 2017’den bu yana Trump yönetimde bütünlük sağlayamadı. Bu durum, ABD’nin geleneksel müttefikleri nezdinde güvenilirliğini sarstı. ABD’nin müttefikleri “Önce Amerika” söyleminin kendilerini nasıl etkileyeceği konusunda kafa karışıklığı yaşıyorlar. Trump’ın tweet’leri “Dışişleri” ve “Savunma” gibi kurumlardan gelen açıklamalarla çoğun çelişiyordu.
“
”dan
4 Ağustos tarihli yazısında “
Trans-Pasifik Ortaklığı”,
“
” ve
”yla ilgili olarak Trump’ın tweet’lediği mesajların müttefikleri tedirgin ettiğini kaydediyordu. Müttefikler, “
Trump, kurallara dayalı uluslararası düzeni bozmak mı istiyor
” diyorlardı. Savunma Bakanı
ise
diyerek endişeli müttefikleri teskin etmeye çalışıyor,
’e atfedilen, “
Amerikalılar doğrusunu yaparlar, ama bütün kötü seçenekleri tükettikten sonra
” sözünü tekrarlıyordu.
’in Genel Sekreter olarak atanmasıyla Beyaz Saray’daki generallerin sayısı üçe çıktı. Diğer iki general, Savunma Bakanı
ve Ulusal Güvenlik Danışmanı
. Kelly’in atanmasıyla McMaster’ın pozisyonu daha da güçlendi. Trump’ın, bazı tweet’lerinin önceden Kelly tarafından görülmesine izin verdiği de basına yansımıştı. Böylece Trump’ın dış politikayı tweet’lerle yönlendirmesinin son bulacağına ve “
”na sahne olan Beyaz Saray’ın Batı kanadına disiplin geleceğine dair iyimser beklentiler oluştu.
Askerlerin siyasal karar mekanizmalarında etkin rol üstlenip üstlenmemeleri ABD’de öteden beri tartışılıyor. Siyasal kararlarda askerî etkinin bir norm olmaması gerektiğini vurgulamakla beraber mevcut durumun ‘istisna’ oluşturduğunu düşünenler var. “
”de “
Trump Generallerinin Savunm
ası” başlıklı bir yazı kaleme alan
’e göre Amerikan tarihinin en düzensiz ve bilgisiz başkanının deneyimli generaller tarafından kontrol edilmesi olumlu bir gelişmeydi. French, sağcı medyanın aşırı unsurlarının hedef aldığı McMaster, Mattis ve Kelly’i kastederek, “
Bu birkaç adamı Beyaz Saray’da görmek istiyoruz. Onlara orada ihtiyacımız var. Trump’ın generalleri kalmalı, Bannon gibi serseriler değil”
diyordu.
Ulusalcılar Trump’ın dış politikada başarılı olması için McMaster, Mattis ve Dışişleri Bakanı
’ı azletmesi gerektiğini savunuyorlar. Globalistler de aynı gerekçelerle Beyaz Saray Baş Stratejisti
ve mürettebatının tasfiyesini istiyorlar. Yönetimde bütünlük sağlayabilmesi için Trump’ın bir tarafı tercih etmesi şart idi. Charlottesville kentinde beyaz-ırkçı grupların yol açtığı olayların ardından gözler Beyaz Saray’daki Breitbart kökenli radikal sağcılara çevrilmişti. Cuma günü Bannon’un kovulduğu haberi gündeme bomba gibi düştü.
“Önce Amerika” doktrinine itiraz eden Globalistler, Bannon’ın kovulmasıyla büyük bir zafer kazanmış oldular. Peki Bannon’ın Beyaz Saray’daki en
ıkı yandaşları
ve
mevzilerini terk mi edecekler, yoksa vuruşarak mı çekilecekler? Bannon Beyaz Saray’ı kaybediyor olabilir ama savaşı daha geniş bir alana taşıyacaktır. Siyaseti savaş olarak gören Bannon’ın Beyaz Saray’dan ayrılır ayrılmaz ayağının tozuyla, “Alternatif Sağ”ın karargâhı olan “
”ın İcra Kurulu Başkanlığı'na geri dönmesi bunun bir işareti.