İlk hedef Lübnan mı olacak?

04:0012/11/2017, Pazar
G: 18/09/2019, Çarşamba
Abdullah Muradoğlu

Dünyanın gözü şu anda Suud-i Arabistan’da. Herkes, Kraliyet Prensi ve Savunma BakanıMuhammed Bin Selman’ın ‘Yolsuzlukla mücadele’ başlığı altında başlattığı operasyonların perde arkasında neler olduğunu anlamaya çalışıyor. Operasyonlarda çok sayıda Suudi prensi tutuklandı. Bir prensin tartışmalı helikopter kazasında, bir diğerinin ise kendisini tutuklamaya gelen güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada hayatını kaybetmesi merak kat sayısını artırıyor.Operasyonların sonucunda Prens Muhammed Bin Selman

Dünyanın gözü şu anda Suud-i Arabistan’da. Herkes, Kraliyet Prensi ve Savunma Bakanı
Muhammed Bin Selman
’ın ‘Yolsuzlukla mücadele’ başlığı altında başlattığı operasyonların perde arkasında neler olduğunu anlamaya çalışıyor. Operasyonlarda çok sayıda Suudi prensi tutuklandı. Bir prensin tartışmalı helikopter kazasında, bir diğerinin ise kendisini tutuklamaya gelen güvenlik güçleriyle çıkan çatışmada hayatını kaybetmesi merak kat sayısını artırıyor.
Operasyonların sonucunda Prens Muhammed Bin Selman ülkedeki güç dağılımının parçası olan “
Ulusal Muhafızlar
”,
“Ordu
” ve
“İçişleri Bakanlığı
”na bağlı birliklerin kontrolünü elde etti. Yemen’den Suudi Arabistan’a fırlatılan, ancak havadayken etkisiz hale getirildiği belirtilen bir balistik füzenin İran’a ait olduğunun ileri sürülmesi de gerilimi derinleştirdi.

Bütün bunların yanı sıra Lübnan Başbakanı
Saad Hariri
’nin Riyad’ta istifasını açıklaması kafaları daha da karıştırdı. Hariri’nin istifası İran’ın dini lideri
Ayetullah Hameney
’in baş danışmanı
Ali Ekber Velayeti
’nin Lübnan’ı ziyaretinden 24 saat sonra gerçekleşmesi dikkat çekiciydi. Hariri, hayatının tehlike altında olduğunu söyleyerek İran ve Hizbullah’ı suçladı.
Obama
döneminde Suudi-ABD ilişkileri
“İran nükleer anlaşması
” yüzünden soğumuştu. ABD Başkanı
Trump
Mayıs’ta Riyad’a gitti, şaşaalı bir törenle yüzlerce milyar tutarında silah anlaşmaları yaptı. Katar’a ambargoyu destekleyen Trump geçen ay “
İran nükleer anlaşması
”nı, yeniden müzakere edilmesi için Kongre’ye göndererek Riyad’ı sevindirdi.
Prens Muhammed Bin Selman’ın “
Ilımlı İslam’a geçiyoruz
” şeklindeki açıklaması da ABD’de olumlu karşılandı. Netanyahu yanlısı İsrail Lobisinin müttefiki, “
Breitbart News
”in yönetim kurulu başkanı
Steve Bannon
’ın açıklamayı Hıristiyan reformuna benzeterek övmesi Riyad’daki gelişmelerin perde arkasına ilişkin ipuçları veriyor. Radikal Sağın ideologlrınfan Bannon, Trump’ın Beyaz Saray Baş Stratejistiydi. Ağustos ayında ‘
küreselci
’ generaller tarafından kovulan Bannon, “
Cumhuriyetçi Parti
”deki Trump muhaliflerine savaş açmıştı.
Abu Dabi Prensi
Muhammed Bin Zayed al Nahyan(MBZ)
ile Suudi Prensi Muhammed Bin Selman(MBS) çok sıkı dostlar. Bannon’ın müttefiki, özel güvenlik şirketi “
Blackwater
”ın eski CEO’su
Eric Prince
ile “MBZ” arasında su sızmıyor. Prince, Hong Kong merkezli “
Frontier Services Group
” adlı şirketi yönetiyor. Batı medyasında yer alan iddialara göre Prince, MBZ ile Rus hükümetinden bazı isimleri Ocak ayı başlarında
Şeyseller
’de buluşturdu. Gizli tutulan görüşmenin Riyad’ın bölgesel politikalarına destek için gerçekleştiği söyleniyor. Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra, Eylül ayında Dubai’ye giderek Prens Zayed ile görüşen Steve Bannon, BAE ve Riyad’ın, Katar ve İran’a karşı yürüttükleri politikayı destekliyor.
Bir diğer gelişmeyse, ABD’nin Mayıs 2011’de Pakistan’da
Usame Bin Ladi
n’e yönelik operasyonda ele geçirilen belgelerin
“CIA
” tarafından açıklanmasıydı. Bu belgeler İran’ın,
“el-Kaide
”ye destek verdiğini gösteriyor imiş. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı
Adil el-Cubeyr
de Perşembe günü
“CNBC
”ye verdiği röportajda İran’ın 1990’lı yıllardan bu yana “el Kaide”ye destek verdiğini savunarak Tahran’a yaptırım uygulanması gerektiğini söyledi.
Bu arada Trump’ın damadı ve danışmanı
Jared Kushner
’in yolsuzluk operasyonundan hemen önce Riyad’a giderek MBS ile görüştüğü ortaya çıktı. “
Washington Post
”taki yazısında
David Ignatius
program dışı gerçekleşen görüşmenin operasyonların stratejik planlamasıyla ilgili olduğunu savundu. Bu bilgileri bir araya getirdiğimizde bölgede, ABD ve İsrail’in de içinde yer aldığı yeni bir oyunun kurulduğu anlaşılıyor. Bu kirli oyunun ilk perdesinin İran, Suudi Arabistan ve İsrail arasında sıkışan Lübnan’da oynanması kuvvetle muhtemel.
#Arabistan
#Lübnan
#ABD