ABD BaşkanıDonald Trump’ın “Beyaz Saray”daki beyin takımı arasında bir çekişme ve güç mücadelesi olduğu epeydir konuşulan bir mevzu. Özellikle “Alternatif Sağ”hareketin haber sitelerinden “Breitbart”ın eski genel yayın yönetmeniSteve Bannon’un başını çektiği grup, Trump’ın “Önce Amerika” söyleminin altını kendi ideolojik çizgileriyle doldurmaya çalışıyor. Ancak bu çaba, Trump’ın etrafındaki “küreselciler”in karşı ataklarıyla karşılaşıyor.Steve Bannon’ın “Beyaz Saray”daki müttefikleri arasında “Ulusal
ABD Başkanı
’ın “
”daki beyin takımı arasında bir çekişme ve güç mücadelesi olduğu epeydir konuşulan bir mevzu. Özellikle “
hareketin haber sitelerinden “
”ın eski genel yayın yönetmeni
’un başını çektiği grup, Trump’ın “
” söyleminin altını kendi ideolojik çizgileriyle doldurmaya çalışıyor. Ancak bu çaba, Trump’ın etrafındaki “
”in karşı ataklarıyla karşılaşıyor.
Steve Bannon’ın “Beyaz Saray”daki müttefikleri arasında “
”nin Genel Sekreter Yardımcısı
’ın yanı sıra, Trump’ın danışmanlarından
ile
er da yer alıyordu. Dahl ve Gorka da “Breitbart”ın köşe yazarlarıydı. “
” daha çok ‘
görüşlere sahip olmalarıyla tanınıyorlar. Kıdemli Danışman Miller’ın Trump’ın konuşma metinleri üzerinde etkili olduğu söyleniyor..
Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı
General Herbert Raymond McMaster
ile Amerikan finans devi
’’tan transfer edilerek “
direktörlüğüne getirilen
ise “küreselci” ekibin önde gelen isimleri. İki ekip de Başkan Trump’ın görüşlerini etkilemek için büyük çaba harcıyor. Beyaz Saray’daki bu ekipler Afganistan’a asker gönderilmesi, Washington’ın ABD, Meksika ve Kanada’dan oluşan “
Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA)
”dan çekilmesi, göçmen yasalarının sıkılaştırılması ve
”in ‘terör örgütü’ ilan edilmesi gibi birçok başlıkta ayrı pozisyondalar.
Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı
’in istifa etmesi ve yerine General H.R. McMaster’ın atanması ekipler çatışmasının bir göstergesiydi. Bu atamadan sonra, Trump’ın Baş Stratejisti Steve Bannon’a da “Ulusal Güvenlik Konseyi”ndeki toplantılardan el çektirildi.
Ekipler savaşı Washington’un dış politikasında karmaşaya yol açıyor. Bu aralar ABD’de Başkan Trump’a bir ‘
’ adapte etme yarışı başladı. Amerikan medyasında “
” başlıklı yazıların artması bu yarışın kızıştığını gösteriyor. Söz konusu yazılarda Trump yönetiminin “
”, “
”, “
”, “
” ve “
” gibi önemli başlıklarda bir doktrine sahip olmadığı eleştirisi yapılıyor ve ardından öneriler sıralanıyor. Bu doktrin arayışlarda en fazla dikkat çeken başlık ise, “
”.
ABD Başkanı Trump Hamburg’daki “
”ne katılmadan hemen önce ziyaret ettiği Polonya’da en fazla Batı uygarlığına vurgu yaptı. Batılı değerlerin iç ve dış düşmanlara karşı korunması gerektiğine dikkat çeken Trump, Avrupa’yı “
”dan ve “
”den gelen tehlikelere karşı uyarmayı da ihmal etmedi. Batı için ‘Radikal İslam’ı en büyük tehdit olarak gösteren Trump’ın konuşmasında “demokrasi” vurgusu yapmaması ise gözlerden kaçmadı. Trump’ın Polonya konuşmasını Steve Bannon ile Stephen Miller’in birlikte şekillendirdiğine inanılırken, G-20 ziyaretindeyse daha çok General McMaster’in etkili olduğu ifade ediliyor.
“G-20 Zirvesi” devam ederken Washington’da ilginç bir gelişme yaşandı. Bannon’ın “Beyaz Saray”daki müttefiklerinden
, “Ulusal Güvenlik Konseyi”ndeki görevinden ayrıldı. Dahl’ın kendi isteğiyle ayrıldığı ve “Beyaz Saray” dışında bir göreve atanmak istediği öne sürüldü. Tabii bu anî gelişmeyi “Beyaz Saray”daki rakip gruplar arasındaki savaşın yansıması olarak yorumlayanlar da var. Özetlemek gerekirse, Başkan Trump’a doktrin biçme çabaları tamama erinceye kadar “Beyaz Saray”da daha birçok kişinin kafası kopacak gibi görünüyor.
#ABD
#Donald Trump
#Beyaz Saray